10. Bölüm

1.1K 77 19
                                    

Yuhwa birden yanında Jeong'u görünce şaşırmış ve aynı oranda mutlu olmuştu 'Evet' dedi gülümseyerek 'Senden bahsediyorduk'

'İyi o zaman kaçırmadığıma sevindim' Jeong bakışlarını Yuhwa'dan ayırıp Bayan Shin'e döndü 'Kusura bakmayın lütfen, daha erken gelmek isterdim ama işlerimi ancak toparlayabildim'

Yuhwa'nın annesi temkinliydi 'Önemli değil' dedi Jeong'u süzüp. 'Bende kızımdan seni dinliyordum, açıkçası onun gibi birini böyle apar topar evlenmeye ikna eden kişi kim merak etmiştim'

Jeong yakasını düzeltip oturuşunu dikleştirdi 'Peki, damadınız hakkında ilk izleniminiz nedir?' diye sordu muzipçe

Bu söz üstüne gülümseyen kadın 'Bunu kendime saklamalıyım evlat' dedi ve Yuhwa'nın elini tutup adeta gözleriyle "Aferin benim kızıma" dedi.

Jeong omuz silkip 'Tamam o zaman' dedi ve etrafa bir göz attıktan sonra kaşlarını çatıp 'Yuhwa, annen uzun yıllar sonra Kore'ye geliyor ve sen onu böyle bir yerde mi ağarlıyorsun!'

Bir anda neye uğradığını şaşıran Yuhwa 'Im...Şey..yani ben...' diye bir şeyler geveledi ve sonra kendini toparlamaya çalışıp 'Ne bileyim, en yakın yer burasıydı'

'Öyle olsun madem, ama yinede kahvelerinizi bitirdiyseniz kalkalım' dedi hesabı isterken

Dışarı çıktıklarında Bayan Shin'in binmesi için Rangerover'ın ön kapısını açıp 'Trafikte yanımda güzel bayanların oturması tercihimdir' dedi annesinin hemen arkasında onları izleyen Yuhwa'ya nispet yapar gibi

Yuhwa ise annesi öne bindikten sonra "Pis yalaka!" diye söylendi annesini Jeong'dan kıskanmıştı.

Yol boyu sorulan sorulara içtenlikle cevap veren Jeong, hem yalan söylememek hemde durumu belli etmemek için çok uğraşmıştı. Evin önüne geldiklerinde site görevlilerinin inmeleri için kapıları açınca ilk defa serveti yüzünden utanmıştı gösteriş budalası biri olarak görünmek istemiyordu. Her ne kadar Yuhwa'ya kendini doğru bir şekilde tanıtmayı başaramamış olsa da en azından annesinin gözünde gerçekte olduğu gibi tanıtmak istedi kendini.

Villanın bahçesine geldiklerinde bir süre etrafa göz gezdiren Bayan Shin telefonunun çalmasıyla izin isteyip onlardan uzaklaştı. Bayan Shin yanlarından ayrılır ayrılmaz Yuhwa'yı sert bir şekilde kolundan çeken Jeong, 'Neden bana haber vermedin?' diye sordu sinirle

Yuhwa ise Jeong'un bu ani hareketi yüzünden donup kalmıştı 'Haber vermek için geldim ama ofisinizde değildiniz'

'En azından nereye gideceğinizi söyleyebilirdin, eğer akıllı ve pratik düşünen biri olmasam ne yapacaktın acaba?'

Yuhwa yarım bir gülümseme ile 'Aklınızı kullandığınız için teşekkür mü etmem gerekiyor? Hem nasıl haber verebilirdim ki?'

Jeong sinirle cebinden çıkardığı Galaxy S3'ü sallayıp 'Telefon denen bir şey yok mu sende' dedi ve sonra bir an duraksadı ve hafifçe gözlerini kıstıktan sonra gülmeye başladı 'Ya bana telefon numaranı versene' dedi eksikliğini yeni fark etmişti.

İlk başta olanlara anlam veremeyen Yuhwa da, Jeong'un son söylediğiyle gülmeye başladı 'Tamam ama siz de bana verin' dedi o sırada Jeong onu sağ koluyla kendisine çekip beline sarılmıştı, aynı şekilde Yuhwa'da başını Jeong'un göğsüne yaslamış gülüyordu. Hafifçe Yuhwa'nın saçlarını okşayan Jeong, o güzel kokulu saçların arasına sıkı bir öpücük kondurdu. Yuhwa telefona numarayı kaydederken Jeong'da onun saçlarını okşamaya devam ediyordu 'Şu an çok etkileyici, karizmatik ve tatlı olduğumu biliyorum ama annenle ilgilenmemiz lazım' dedi omuzlarından tutup kendinden ayırdı ve Yuhwa'nın yanağından bir makas alıp göz kırptı.

Buz İçindeki Aşk [Tamamlandı]Where stories live. Discover now