6.Bölüm

1.2K 88 20
                                    

Jeong’un tatlı tatlı saçlarını okşadıktan sonra gidişinin ardından Yuhwa hala yaşadığı şoku atlatamamıştı bir an "Acaba hayal mi gördüm?" diye düşündü ama sonra aynada saçına baktığında sanki Jeong'un dokunuşlarını tekrar hissetmişti. Tüm gün o anın üstünde oluşturduğu garip baskıyla boğuşmakla o kadar yorulmuştu ki akşam olduğunda başını yastığa koyar koymaz uyumuştu.

Ertesi gün tekrar koşuşturmaca başlamıştı, Bay Kim Yuhwa'yı ofisine çağırdın da henüz öğlen olmamıştı.

Yuhwa gelince Kim Ta Sun onu ayakta karşıladı ona karşı kendini sorumlu hissediyordu. Yuhwa'yı istemediği bir evliliğe sürükleyip oğluyla evlenmek zorunda bırakmıştı. Jeong'un kalbini ona vereceğini bekliyordu ama aynı şeyi Yuhwa için düşünemiyordu. Yuhwa her bayandan farklıydı onun için, keskin zekası bir kraliçeninkine eş değerdi. Tam olarak bu yüzden Yuhwa'yı gelini olarak seçmişti. Jeong'un kalbini kazanamasa bile saygısını kazanacağı kesindi.

Bay Kim yaptıkları ufak görüşmeden sonra düğün gününe kadar işe gelmemesi konusunda kesin bir talimat vermişti. Aradaki o birkaç günde hızla geçip gitmişti. Nihayet gelip çatan düğün günü iki taraf için de çok farklı hayatların kapılarını aralayacaktı.

O sabah hiç uyanmak istemeyen Yuhwa gözlerini kapatmış güneşin varlığını inkar ediyordu ama o yatağın içinde çok fazla duramazdı, akşama katılması gereken bir düğün vardı üstelik kendi düğünü. Kalkıp banyoya girdi ılık bir duş alırken daha sakin ve mantıklı düşünmeye başlamıştı. Bugün yapması gereken her şeyi yapacaktı, sonuçta verdiği sözler vardı, Kim Ta Sun’u ve müstakbel eşini tüm iş dünyasının önünde mahçu etmemek için çok dikkatli davranması gerektiğini biliyordu.

"Tıpkı bir iş anlaşması gibi" dedi aynanın karşısında saçını tararken, olaylara daha metalik bakması gerektiğini fark etti aksi takdirde yaşadığı duygular sağlıklı düşünmesini engelleyecekti ve böyle bir günde hata yapmak isteyeceği son şeydi. Sıradan bir günmüş gibi gidip kahvaltısını yaptı ardından salona geçip gazetesini eline almıştı ki kapı çaldı.

Gelen şoförden bir dakika isteyip içerden ceketini ve çantasını aldıktan sonra çıkarken evinin kapısını son kez bekar olarak kapattığının farkına varınca bu traji-komik durum karşısında gülmeden edemedi.

Arabaya bindiğinde oluşan sessizlikten sıkılıp şoföre döndü 'Ne zamandır bu şirkette çalışıyorsunuz?'

'6 yıl oldu efendim.'

'Peki Kim Jeong Hoon nasıl biridir? yani size veya çevreye karşı'

Adam Yuhwa'nın evleneceği adamı kendisine sormasına şaşırmıştı bir anda ne diyeceğini şaşırmıştı ama sonra 'Hanımefendi Bay Kim’ ben sadece patron kimliğiyle tanıdım ancak şunu söyleyebilirim ki çok değerli bir insandır’ Yuhwa duyduklarıyla başını dikleştirdi ‘Peki sizce en kötü özelliği nedir?’

Orta yaşlı şoför duraksadı, patronu çalışanlarla pek yüzgöz olmazdı bu yüzden kişisel özellikleri konusunda çok da bilgili değildi, tam bilmiyorum diyecekken aklına gelen şeyle vazgeçti ‘Aslında Bay Kim çok çabuk sinirlenen biridir’ dedi aklına geçen sene şoförlüğünü yaparken San TaeJin’le olan bir tartışması gelmişti. Sonrasında ‘Sinirlenir ancak sinirlerini istediği zaman kontrol edebilen bir yapısı vardır.' Diye de ekledi.

Yuhwa duyduklarıyla şimdiye kadar edindiği fikirlerin örtüştüğünü görünce pek şaşırmadı. Birkaç dakika sonra gidecekleri yere ulaşmışlardı koşarak Yuhwa'nın kapısını açan şoför mutluluklar dileyip ona eşlik etmek için Yuhwa'yı kapıda bekleyen görevlilere teslim etti.

Buz İçindeki Aşk [Tamamlandı]Where stories live. Discover now