Bölüm 29

2.7K 114 2
                                    

( Emir SAYLAN 'dan...)

Muhteşem bir kokuyla açtım gözlerimi. Leyla kollarımdaydı. Tüm masumiyetiyle uyuyordu. Saçlarını kokladım tekrar. Her güne onunla uyanmak... Onun kokusuyla güne başlamak... Her nefesimde onun varlığını hissetmek... Ömrümün sonuna kadar böyle olmalıydı. O hep benimle olmalıydı. Daha sıkı sardım onu. Elimi tuttu. Uyanmıştı. Fısıldadım kulağına.

E: Seni seviyorum.

Gözleri kapalı gülümsedi.

L: Ben de seni seviyorum.

Açtığındaysa masmavi baktı gözlerime. Dünyalar benim oldu.

L: Günaydın.

Bir öpücük kondurdum dudaklarına.

E: Günaydın gülüm!

( Leyla BAYRI 'dan...)

Onun kollarında uyanmak...Muhteşem bir duyguydu bu. Her sabahım böyle olmalıydı. Ben... Bu ameliyatı olmalıydım.

Herkesi toplayıp da ameliyatı olmaya karar verdiğimi açıkladığımda Ahu ve Giray Amca çocuk gibi sevindiler. Doktorum bile sarılıp tebrik etti bizi.

K: Şimdi... Hemen hazırlıklara başlamamız gerek. Önce bir dizi test yapılacak. Her şeyi düşünmemiz lazım. Her ihtimali göz önüne almalıyız. Bir terslik çıkmazsa 2 hafta sonra bugün ameliyata alırız seni.

( Emir SAYLAN 'dan...)

O iki hafta hayatımın en özel günleriydi. Daha önce hiç tatmadığım duygular... Sevdiğin insanı, kendi elinle seni unutmaya hazırlamak... Küçük bir hastane odasında dünyayı paylaşmak...

Leyla'nın ameliyata karar verişinin ertesi günü testlere başlandı hemen. Biz de saatlerce sürecek olan kayıtlarımıza başladık. Odanın bir köşesine,  küçük bir kamera yerleştirdim ve Leyla anlattı ben dinledim. Abisini, çocukluklarını, kavgalarını... Her şeyi! Hatırlamak istediği her şeyi anlattı. Ben de bıkmadan usanmadan dinledim onu. Hayranlıkla, aşkla... Birlikte geçirdiğimiz bu saatler daha çok bağladı bizi birbirimize. Hastanede kalıyordum ben de. Onun yanında. Birlikte uyuyor, güne birlikte başlıyorduk.

( Leyla BAYRI 'dan...)

Hastanede benimle kalmak istediğinde itiraz etmedim ona. Varlığına ihtiyacım vardı çünkü. En büyük desteğim oydu. Her an yanımdaydı. Hep yanımda...

Dediği yapmış, odaya bir kamera yerleştirmişti. Sonra da karşıma geçip saatlerce dinlemişti beni. Aklıma gelen her şeyi anlattım ona. Bıkmadan usanmadan, heyecanla anlattım. O da sanki dünyanın en güzel şarkısını dinliyormuş gibi dinledi beni.

Sadece anılarımı değil en güzel anları da paylaştık onunla. Küçük bir hastane odası, ömrümüzün en değerli günlerinin geçtiği yer oldu.

Ameliyat olacağım haberi aileme de ulaştı ve soluğu İstanbul'da aldılar. Mutlulukları anlatılmazdı. Babamın Emir'e söyledikleri hala aklımda.

M: Yıllar önce oğlum kayıp gitti ellerimden. Kızımı da kaybetme korkusu yaşarken... Sen hem kızımı hem oğlumu bağışladın bana. Ailemize hoş geldin oğlum.

( Emir SAYLAN 'dan...)

Murat Bey'in sözleri öylesine mutlu etmişti ki beni. Leyla'nın ailesinin bir parçası olmak... Çok değerli insanlardı. Saygı değer, sevgi dolu insanlar... Ben onlarla tanıştığıma göre benim ailem de ameliyat olmadan önce Leyla'yı tanımalıydı.

( Feride SAYLAN 'dan...)

Emir arayıp durumu anlattığında...

E: Anne! Seviyorum onu. Sonunun ne olacağı umurunda değil. Ameliyattan sonra benden nefret edeceğini bilsem de... Onsuz yaşayamam. Bu hayatta var olduğunu bilmek bile yetecek bana. Ameliyattan önce gelip onunla tanışmanızı istiyorum.

Önce korktum. Üzülecekti oğlum. Yine kötü günler mi gelecekti? Sonra... Hayır dedim. Bu sefer yakalayacak gerçek mutluluğu. Ona destek olmalıyız. Apar topar gittik İstanbul'a.

( Leyla BAYRI 'dan...)

Ailesinin geleceğini söylediğinde tarifsiz bir mutluluk kapladı içimi ve sonsuz bir heyecan. Böyle olsun istemezdim aslında. İlk yüz yüze gelişimiz bir hastane odasında olsun. Ama kader böyleymiş. Acaba... Kızgınlar mıdır bana diye düşünmeden edememiştim. Oğullarını üzüyordum yine. İsterler mi beni, beğenirler mi?

( Emir SAYLAN 'dan...)

Annemlerin geleceğini söylediğimde öyle heyecanlandı ki... Özenle hazırlandı o gün. Mavi bir elbise giydi gözleri gibi. Saçları dalga dalga omuzlarında...

L: Annen beğenir mi beni? İsterler mi? Hasta bir kız... Baksana, ilk karşılaşmamız bile hastane odasında olacak. Üzüyorum seni.

Sıkıca sarılıp, alnından öpmüştüm onu.

E: Saçmalama gülüm. Sen benim yaşama sebebimsin. Ailem de bunun farkında ve eminim çok sevecekler seni.

Güldüm sonra. Çenesinden tutup gözlerine baktım.

E: Hem biliyorsun. Annem en başından beri hayran sana.

( Feride SAYLAN 'dan...)

Leyla'nın kaldığı odaya Emir götürmüştü bizi.

Heyecanlıydım. Oğlum istiyor diye bıçak altına yatan, onu gerçekten seven bir kız. Ölümün eşiğinde gencecik bir beden... Defalarca Emir'i kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştık. Bir evlat için nasıl yanar insanın içi iyi bilirim. Leyla'nın ailesinin durumunu düşündükçe... Kendi kızımmış gibi içten içe büyük bir yakınlık duyuyordum Leyla'ya.

Emir'den bir rica da bulundum. Leyla'yla önce ben görüşmeliydim. Yalnız. Kadın kadına. Tamam dediler. Onlar dışarıda kaldı ben kapıyı çalıp girdim içeri. Maviler içinde dünya güzeli bir kız... Öylesine masumdu ki. Emir haklıydı. O bir melekti. Beyaz bir gül... Solgun yüzünde mahcup bir tebessümle ayakta karşıladı beni.

L: Hoş geldiniz efendim.

F: Hoş bulduk kızım.

Bu iki cümleyle başlayan sohbetimizi gözyaşları içinde, sarmaş dolaş bitirdik. Ana-kız gibi. O mükemmel biriydi ve benim gelinim olmalıydı. Tek evladımın hayat arkadaşı!

( Leyla BAYRI 'dan...)

O gün Feride Hanım'ın dudağından dökülen sözler öylesine iyi gelmişti ki bana.

Günler böylece akıp giderken...Yazmaya başladığım defter de sayfalar dolusu olmuştu. Ameliyat hazırlıklarının başladığı ilk geceden yazmaya başlamıştım o defteri. Emir'i yazıyordum. Onu anlatıyordum. Ona hissettiklerimi, abimle ilgisini, duyduklarımı, yaşadıklarımızı... Kısacası Emir'e dair içimde ne varsa hepsini yazmıştım. İlk sayfaya da şöyle bir not düşmüştüm.

" O en değerli varlığın. Burada yazanlar da onun için hissettiklerin. Bildiklerin. Sen, ona aitsin. O masum ve sana ait. Bunu sakın unutma."

Kimse bilmiyordu bu defteri. Niyetim bir tek Emir'e söylemekti. Ameliyathaneye götürülmeden hemen önce... En başında söylemeye cesaret edememiştim. Nerden bilebilirdim ki bu hatanın bedeli ağır olacak.

Melek Misin Şeytan Mı?Where stories live. Discover now