Bölüm 18

3.8K 143 7
                                    

( Emir SAYLAN 'dan...)

L: Her şeyi hallettik. Bir tek masa kurulacak. Ha bir de müzik işini unutmayalım.

E: Ayarlayacağım ben onu. Merak etme. Ama önce şu üstümü bi değiştireyim.

L: Tamam.

Odama çıkmak için merdivenlere yönelmiştim ki bir şeyi fark ettim.

E: Ya... Unuttum ben. Melek Anne nerde?

L: Odasında. Giyiniyor.

E: Tamam. Ben de hemen gelirim.

Onaylar gibi salladı başını.

( Leyla BAYRI 'dan...)

Koşarak çıkmaya başladı merdivenleri. Bir süre baktım arkasından sonra da mutfağa geçtim. Kimsenin beni görmediğinden emin olunca... Kucağıma bastım gülleri. Uzun uzun kokladım. Yüzümde yarı mahçup yarı hüzünlü bir tebessüm... Benim için almıştı bu gülleri. Bana almıştı. Öyle güzellerdi ki... Bembeyaz, tertemiz. Kendimden biraz uzaklaştırıp, tekrar baktım güllere.

M: Emir mi geldi?

Melek Anne'nin sesiyle irkilmiştim. Bakışlarını ve yüz ifadesini de fark edince utandım.

L: Evet.

Tezgahın üzerindeki tabaklarla uğraşmaya başladı. Bir yandan da benimle konuşmaya devam ediyordu.

M: Çok güzeller.

İyice utanmıştım. Tam açıklama yapmaya başlayacaktım ki...

M: Vazo... Hemen arkandaki dolapta. Suya koy güllerini de gidene kadar solmasınlar.

Şaşkın, yüzüne baktım bir süre.

M: Hadi!

Dolabı işaret etti.

M: Bak orada.

L: Tamam.

Ne diyorsa onu yaptım.

( Melek ARSLAN 'dan...)

Emir! Gül almış. Kadınlara değer vermeyen Emir. Güzelleri gözü görmeyen Emir. Kalbi taş Emir. Gül almış. Bir kadına, bir güzele. Leyla'ya... Yanılmamışım. Emir, galiba Leyla'ya... Allah'ım! Sana şükürler olsun. Evladıma yaşama gücü verdin yine. Ona gök gözlü, dünya iyisi bir kızcağız yolladın. Ne olur, bu kız doğru insan olsun. Emir'imin olsun!

( Emir SAYLAN 'dan...)

Odama girer girmez kıyafet dolabımı açtım hemen.

E: Ne giyelim?

Leyla'yla uyumlu olmak istiyordum. Beyaz gömlek! En iyisi. Siyah takım. Kravat takmayalım. Rahat görünmek lazım. Ceketi de sonra giyeriz, akşam. Kıyafetlerimi hazırladıktan sonra duşa girdim. Duş alıp,saçlarımı şekillendirir. Pantolonumu ve gömleğimi giyip aşağıya, mutfağa indim.

Leyla ve Melek Annem, yemek takımlarını hazırlamakla meşguldüler.

E: Kolay gelsin.

M: Sağ ol oğlum.

E: Var mı benlik bir şey?

M: Aslında var. Masa çıkacak bahçeye. Gelince Nedim Baba ile çıkarırız dedim ama gecikecekler galiba.

E: Tamam. Hangi masa? Hallederim ben.

M: Çardaktaki masayı alın. En uygunu o. Kendin zorlanırsın. Leyla da gelsin seninle, yardım etsin. Ben ayarlarım takımı.

Çok güzel bir öneriydi bence. Gülmemek elde değildi.

E: Tamam.

Leyla'nın yüzüne baktım soran gözlerle.

Melek Misin Şeytan Mı?Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum