Bölüm 15

4.3K 155 10
                                    

( Emir SAYLAN 'dan...)

Sabah ofise girdiğimde yine Leyla karşıladı beni. Saçlarını dağınık bir topuz yapmıştı. Siyah pantolon-ceket takımının içine beyaz bir gömlek giymişti. Boynuna siyah, küçük bir fular bağlamıştı. Gözünde gözlükleri, siyah topuklu ayakkabıları... Oldukça şık görünüyordu ve bana uygun. Ben de siyah bir takım elbise giymiştim. Beyaz gömleğim, siyah kravatım... Yüzümde kocaman bir gülümseme.

E: Günaydın!

L: Günaydın efendim. Hoş geldiniz.

E: Hoş buldum. Nasılsın?

L: Teşekkürler. Siz?

E: Süper!

Gülümsedi.

L: Sevindim.

( Leyla BAYRI 'dan...)

Şaşkın baktı yüzüme. Eminim ki benden böyle bir karşılık beklemiyordu. Kendim de utanmıştım yaptığımdan. Konuyu değiştirmek ister gibi...

L: Kahvenizi söylüyorum.

E: Kahvelerimizi söyle.

( Emir SAYLAN 'dan...)

Kaşları çatıldı yine. Biliyorum. Aynı soruyu soracaktı.

L: Kahvelerimiz derken?

Yanılmamıştım.

E: Toplantı dosyası üzerinde çalışırken içeceğimiz, biri bana diğeri sana ait olan kahveler.

Bir şey söylemesine fırsat vermeden, odama doğru yürümeye başladım.

E: Bekliyorum.

( Leyla BAYRI 'dan...)

Kendinden emin bir tavırla odasına doğru yürümeye başladı.

E: Bekliyorum!

İyice alıştı bu emrivakilere. Bana diyor ama kendi de oldukça ukala. Ama yakışıyor bu haller ona.

( Emir SAYLAN 'dan...)

Kızgın bir ses duyuldu arkamdan.

L: Peki efendim.

Odama geçtiğimde, kendi masama değil de toplantı masasına oturdum. Az sonra elinde dosyalarla Leyla geldi içeri. Karşımdaki sandalyeye oturmasını istedim. Çok geçmedi, kahveler eşliğinde dosyalar üzerinde çalışmaya başladık.

Onunla geçirdiğim her dakika ayrı bir mutluluktu. Onunla olunca, çalışmak bile büyük zevk veriyordu bana. Ama bu çalışmalar sırasında ciddiyetimi bozmuyor, davranışlarıma dikkat ediyordum. Çünkü Leyla, işini ciddiye alan biriydi. Her şeyi ayarlar, hiçbir detayı gözden kaçırmazdı. Disiplinli çalışırdı. Beni de git gide kendine benzetmişti. Ve biliyordum ki bu halim mutlu ediyordu onu. Beni böyle görmek hoşuna gidiyordu.

Yine de arada bakışlarım dalıp gidiyordu ona. Ne yapayım? Sevgisi çağlıyor içimde. Gönül söz dinlemiyor ki...

Enes Bey'le iş görüşmesini bitirmiş, sohbete başlamıştık. O, gerçekten iyi biriydi. Babacan bir adamdı. Gitmek için ayaklandı.

E: Abi! Uygun olduğunuz ilk fırsatta, eşiniz hanımefendiyle birlikte ağırlamak isteriz sizi. Bu güzel sohbetimizi evimizde yapalım bir de.

EN: Seve seve Emirciğim. O zaman... Yarın akşam?

E: Tamam. Yarın akşam.

EN: Görüşürüz.

E: Görüşürüz.

Melek Misin Şeytan Mı?Where stories live. Discover now