Bölüm 26

3.3K 114 4
                                    

( Leyla BAYRI 'dan...)

Yüzüme vuran gün ışığıyla açtım gözlerimi. Salonda, koltukta yatıyordum. Üzerime örtülmüş bir battaniye. Hemen doğruldum yerimden. Şaşkın gözlerle etrafıma bakındım. Akşam Emir gelmişti. Konuşmuştuk, her şeyi anlatmıştım ona. "Seni seviyorum!" demişti bana. "Sana aşığım!" Sonra sarılıp oturmuştuk bu koltukta. Ama şimdi yoktu. Gitmiş miydi acaba? Yoksa... Hepsi bir rüya mıydı? Olabilir miydi bu? O güzel anların hepsi, aklımın bana oynadığı bir oyun muydu? Bu düşünceyle, kalbimin tarifsiz bir acıyla yandığını hissettim. Gözlerim dolmuştu hemen. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Yüzümü kapadım ellerimle.

- Uyandın mı?

Allah'ım! Onun sesi... Ellerimi yüzümden çekip, sesin geldiği yöne baktım hemen. Elinde bir tepsiyle gülerek yaklaşıyordu yanıma.

E: Kahvaltı hazırladım sana.

Tepsiyi sehpaya bırakıp yanıma oturdu. Yüzümü ellerinin arasına aldı.

E: Günaydın!

( Emir SAYLAN 'dan...)

Hiçbir şey söylemeden, öylece bakıyordu yüzüme. Gözleri dolu doluydu. Endişelenmiştim.

E: İyi misin?

Ani bir hareketle, sıkıca sarıldı boynuma.

L: Seni yanımda bulamayınca çok korktum. Her şey bir rüyaydı sandım. Aklımın bana oynadığı bir oyun...

Ben de sarıldım ona, sıkıca.

E: Gülüm! Burdayım ben. Yanındayım. Hepsi gerçekti. Her şey...

Gözyaşlarını hissettim tenimde. Ağlıyordu. Çok korkmuş olmalıydı. Kim bilir neler geçmişti aklından, yüreğinden? Geri çekilip gözlerine baktım. Yaşlarını sildim sonra.

E: Her şey gerçek Leyla. Sen, ben, aşkımız... Seviyorum seni! Her şeyden, herkesten çok seviyorum!

Alnından öptüm ve tekrar sarıldım.

L: Ben de... Ben de seni seviyorum.

Bir süre kaldık öyle. Sakinleşmesini bekledim. Her şeyin gerçekliğine inanmasını... Nefes alışının normale döndüğünü hissettiğimde şakağından öptüm.

E: Hadi bakalım. Yumurtalarımız soğumasın.

Geri çekilip yüzüme baktı.

L: Zahmet etmeseydin keşke. Ben hazırlardım.

Saçlarını okşadım gülerek.

E: Ne zahmeti. Büyük bir zevkti. İlk kez, sevdiğim birine kendi ellerimle kahvaltı hazırladım.

( Leyla BAYRI 'dan...)

Benim için kahvaltı hazırlamıştı. Üstelik bunu ilk kez yapıyordu. Tepsiye baktım. İkimiz için birer tabak vardı. İki bardak meyve suyu ve küçük bir vazoda beyaz bir gül... Belli ki özenmişti güzel olması için. Canım benim!

E: Ama beni yanında bulamayınca bu kadar korkacağını bilseydim, ayrılmazdım yanından. Özür dilerim. Seni üzmek istemezdim.

Öyle düşünceli öyle tatlıydı ki... Gülümsedim ve yanağından öptüm.

L: Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. Harika görünüyor.

E: Umarım tadını da beğenirsin.

L: Eminim, tadı da harikadır.

Sarıldı tekrar.

E: Gülüm! Hadi yıka gel yüzünü de başlayalım kahvaltımıza.

Melek Misin Şeytan Mı?Where stories live. Discover now