31. Bölüm : DELİK

Start from the beginning
                                    

"Aa!" diye cırladı. "Liya ile oldunuz mu?"

"Kübra." diye mırıldandı Ali dişlerinin arasından. "Onun adını bidaha ağzına alacak olursan seni gerçekten öldürürüm."

Kübra boğazını temizledi. "Aliciğim, sen kadınları öldürür müydün?"

"Seri katil hayatımda yirmi dört kadın öldürdüm. Hepsi kendi çocuğunun katiliydi." dedi rahatça. "Cinsiyetçi olmaya gerek yok. Ha kadın ha erkek? Benim gözümde gebermeyi hak ediyorsa geberir."

"Öldürdüğün kişi sayısını aklına mı kazıyorsun?"

Sıkıntı ile iç çekti Alihan. "Belirli bi yerden saymayı bıraktım."

Kübra dudaklarını yaladı. "Kötü biri olduğunu düşünüyorsun."

"Hayır." dedi. "Aksine sadece kanatları kırık kara bi meleğim. Adalet istiyorum ama pislikleri öldürdükçe çoğalıyorlar. Adalet asla olmayacak. İyiler ölürken kötüler hep yaşayacak..."

Yaşayabilmek için kötü olmayı seçmişti Alihan Karalı ama asla kötü birisi olmamıştı.

"Liya bu halini kabullenmiş."

Ali aniden yattığı yerden doğruldu ve öldüren gözlerle Kübra'ya baktı. "Liya'nın adını o kirli ağzına almayacaksın!"

Kübra sırıttı. "Benim kirli ağzım senin-"

Devam konuşamadı çünkü kafasında soğuk bir metal hissetti. Alihan tam önüne dikilmiş başına silahını yaslamıştı. Kübra şaşkınlıkla bi ona üstten bakan Ali'ye bide elindeki silaha bakıyordu. "Sen-"

"Bana bak." diye fısıldadı dişlerinin arasından. Elini kaldırıp Kübra'nın boğazına doladı ama sıkmadı. Canını hiç bi şekilde yakmadı. "Şansını zorlama. Ha zorlarsan yeminim olsun gözümü kırpmadan seni gebertirim. Bu aralar her an cinayet işlemeye müsaitim ve sen beni seni seçmem için zorluyorsun!"

"İyi değilsin." dedi Kübra ve zorlukla yutkundu. "Bana zarar vermek istemiyorsun yapma."

Ali Kübra'nın kafasını ittirerek saldı onu ve silahı sertçe masanın üzerine bıraktı. Ellerini saçlarına daldırdı ve tekrar koltuğa ilerledi. Eski pozisyonunu aldığında ellerini yüzüne koydu. Kübra bişey demeyip odadan çıktı.

Uyku uyumaya çalışan genç adamın zihni karmakarışıktı. Uyumaya çalışıyordu ama uyuyamıyordu çünkü beş sene önceki acı dolu sözler beyninde bilmem kaçıncı defa yankı yapıyordu.

„Abim bir yalancı. Ve bir katil. Manipüle eder. İhanet eder. Ve bunlar ne için mi? Para ve keyif."

„Sen benim abim değilsin. Bu tanıdığım abim değil. Ve bu günden sonra da asla olmayacak. Canavarsın."

„Senin de ondan farkın yokmuş abi. Babamızdan bir farkın yok."

„İkiniz de aynısınız! Kötüsünüz lan! İkisi de katil, ikisi de mafya. Söylesene kaç masum insanın canına kıydın lan?"

„Geçir lan bitane suratıma saçmalıyorsam! Yeter ki bana hala eski abim olduğunu söyle. Yeter ki bana kötü olmadığını söyle."

Mahkumiyet (+18)Where stories live. Discover now