Hug Me [boyxboy]

otuz

Caner: Sen iyi misin?

Demir: Evet.

Caner: Yine pek iyi gibi durmuyorsun nedense.

Caner: Evde mi bir şey oldu?

Demir: Yok, olmadı bir şey iyiyim.

Caner: İstersen bahçeye çıkabiliriz.

Demir: Oğlum annem bile bu kadar darlamıyor beni.

Demir: İyiyim ben sağ ol.

Caner: En son Cuma sarıldık sonra da bir şey konuşamadan gittin.

Görüldü.

Caner: O gün neden ağlamıştın?

Demir: Devrim'e ayıp olacak, çocuğun doğum gününde bıt bıt konuşacak mıyız telefondan?

Caner: Tamam bahçeye gel orada konuşalım.

Demir: Pasta kesilecek birazdan.

Caner: O zaman sonra.

Demir: Sonra hediyeleri vereceğiz.

Caner: Nereye kadar kaçacaksın?

Demir: Salak salak konuşma. Ne kaçması?

Caner: Basbayağı kaçıyorsun işte anlatmamak için. Hafta sonu da insan gibi cevap vermedin mesajlarıma.

Demir: Kaçmıyorum.

Caner: Aynen öyle yapıyorsun.

Demir: Pis pis bakma bana öyle, kendimi kötü hissediyorum.

Caner: Sen mi?

Demir: Evet, insan değil miyim aq üzülemez miyim?

Caner: Onu demedim. Benim bakışımdan mı üzülüyorsun?

Demir: Evet, neden şaşırdın ki?

Caner: Çünkü beni kendinden dışlıyorsun.

Demir: Öyle bir şey yapmıyorum.

Caner: İnkar etmek de bir kaçış yolu. Biliyorsun değil mi?

Demir: Bu gece ne çok saçmaladın ya.

Caner: Tamam anlatma.

Caner çevrimdışı.

Demir: Trip?

Demir: Ya saçmalama bak şu telefona hadi.

Demir: Bahçeye çıkıyorum, gel.

Caner çevrimiçi.

Demir: Hayırdır dışarı çıktığımı görünce mi baktın telefona??

Caner: Hani pasta kesilecekti, niye çıktın?

Demir: Caner.

Demir: Aynı ortamda olup da sana dokunamamak neden canımı çok sıkıyor.

Görüldü.

Demir: Buraya gelene kadar kötüydüm evet, duymak istediğin buysa.

Görüldü.

Demir: Ama seni gördüm ve yine her şeyi unuttum.

Görüldü.

Demir: Sana çekiliyorum farkında mısın?

Görüldü.

Demir: Gel hadi.

Caner yazıyor...

Caner çevrimiçi.

Caner yazıyor...

Caner: Yine aramızdaki bu çekimi kullanarak kafamı dağıtıyorsun.

Demir: Şu an anlatmayacağım Caner, diretme.

Demir: Sadece sarılmak istiyorum.

Görüldü.

**