beş

8.4K 613 106
                                    

"Revire diye çıkıp sınıfa gelmek?"

Kapının açılış sesinin ardından konuştuğunda istemsizce sırıttım.

"Sana gelmemi isterdin dimi?"

Gözlerim kapalı pencere yanındaki sıramda ayaklarımı sıraya uzatmış bir şekilde oturuyordum. Güneş gözlerimi ağrıttığından gözlerimi kapatıp sıcaklığına odaklanmıştım sadece.

Yanımdaki hareketlilikten oraya oturduğunu anlayabiliyordum.

"İnsanların üzerinde resim yapmayı sevdiğimi söylemiş miydim? Özellikle yumrukla."

Dediği şeye gülüp gözlerimi araladım ve ona döndüm. Ela gözlerinde öfke bulmayı bekliyordum doğrusu ama öyle bakmıyordu.

"Evet. Şaheserine daha yakından bakmak ister misin?" diye fısıldayıp yaklaştığımda kaşlarını çatıp geri çekildi. Bu haline daha fazla sırıtıp kafamı sandalyeye tekrar yasladım. Ama bu sefer gözlerim açıktı ve görüş alanımda o vardı.

"Neden buradasın?" diye sorduğumda o da benim gibi ayaklarını sıranın üzerine atarak arkasına yaslandı. Bakışları elinde ezip büzdüğü stres topundaydı. El hareketlerini izlemek hoşuma gitmişti.

"Sen neden buradaysan ben de o yüzden buradayım."

"Demek istediğim o değildi. Neden benim yanımdasın? İlker var Umut var onlarla kaçsaydın seminerden." dediğimde tekdüze sesiyle konuşmaya devam etti. Bu halini tuhaf gelmişti, normale göre çok sakindi.

"Aras meselesi yüzünden aramız açıldı biraz."

Doğrusu bana düzgünce cevap vermesini beklemiyordum. Yine tersler ya da yumrukla tehdit eder diye düşünmüştüm. Sorum üzerine yutkunduğunu gördüm. Yüzündeki ifadeden bu konunun onu rahatsız ettiğini görebiliyordum ama hak etmedi diyemezdim.

"Başka arkadaşın yok mu?"

"Var."

"Ee?"

Aniden kafasını bana çevirdi, ben de refleksle toptaki bakışlarımı elalarına çevirdim. İlk başta yine tersleyecek sandım ama sonra "Çok konuşuyorlar onları çekecek kafada değilim." dedi aynı tonda. Tekrar ağzımı açıp soru soracakken o benden önce davrandı.

"Asıl sen söyle." Gözleriyle kollarımı işaret etti. "Kollarının hali ne öyle?"

Omuz silktim.
"Yüzücü olduğumu biliyorsun. Takımdakilerle suda çok şakalaşıyoruz o yüzden."

Bu sırada hala ellerine bakıp duruyordum. Gerçekten güzel elleri vardı, bir insanda en dikkat ettiğim yerlerden biri ellerdi. Onunkiler bakımlı ve hoş duruyordu. 

"Aras'ı seviyor musun?"

Bu sorumla kaşlarını çatıp bana döndü. Gerçekten ciddileşmişti bu sefer.

"Bu konuya yeterince burnunu soktun bence."

"Ben sadece yapmam gerekeni yaptım. Devrim'in zarar görmesini istemedim. Ayrıca bunu nasıl yaptın sen? Kendin bile biliyorsun nasıl boktan bir durum oldu-"

"Diğerleri çok konuşuyor diye yanına geldim ama sen hem çok hem de boş konuşuyormuşsun."

Trip atar gibi çıkan ses tonu beni şaşırttı. Sözlerinden sonra ayağa kalkmaya yeltendiğinde kolundan tutup onu durdurdum. O sinirle yüzüme bakarken "Gitme tamam, susacağım." dedim telaşla. Gitmesini ve yalnız kalmayı gerçekten istemiyordum şu an. Tereddütle yüzüme baktı önce, sonra tekrar aynı pozisyonlarımıza döndük.

"Sigara vereyim mi?"

Dediğim şeyle ilgisini çektiğinden bana dönüp kafasını aşağı yukarı salladı. Pencere kenarına koyduğum çantamı kucağıma çekip ön gözünü açtım. İçinden iki dal çıkarıp sıranın altından avuçlarımı açarak ona uzattım. Eli elimle temas edip sigaraları aldı.

"Sağ ol." Sonra kaşları çatıldı. "Sen yüzücü değil misin lan? Ne işi var sigaranın sende?"

Şimdiye kadar sormamasına şaşırmıştım zaten. Omuz silkip "Sadece çok gergin olduğum zamanlarda içiyorum."  dedim.

"Bundan sonra içmiyorsun o halde." 

Üzerimden geçen kolu çantama uzanırken ilk saniyelerde hiçbir şey yapamadım şaşkınlıktan. Çantamı kucağına alıp ön gözü açtı, sigaraları alırken "Saçmalama ver şunu." deyip elimi uzattım engel olmak için. Ama o sırtını dönüp paketi çıkardı.

"Demir versene lan şunu!"

Gerçekten sinirlenmiştim, bana çoğu insandan daha iyi gelen şeyi elimden almasına sinirlenmiştim.

"Hayır. Sporcu adamsın sen, yok bundan sonra sigara migara."

"Sana ne amına koyayım! Sen kimsin?" diye bağırıp elindeki sigarayı almak için neredeyse üzerine çıkmıştım ama bir işe yaramadı. Beni itip ayağa kalktı ve kapıya doğru koşturdu. Sinirle arkasından bakarken "Sanki başka sigara alamayacağım puşt!" dedim. Ama ettiğim küfre aldanmadan kapıyı açmadan önce baba döndü ve "O zaman tekrar alırız sıkıntı yok. " dedi. Kapıyı kapatıp çıktığında sinirle sırayı tekmeledim. Oturduğum sırada aşağı doğru kayıp kollarımı gövdeme sararken "Salak herif!" diye söylendim. Beleşe sigarası olmuştu.

**

Hug Me [boyxboy]Where stories live. Discover now