19.BÖLÜM: KÜTÜPHANE

4K 153 17
                                    

Açılan kapının ardından sınıfa burak ve mert girdi. Burakla göz göze geldik. Bana göz kırptıktan sonra önüne döndü. Çetini gördüğü anda gülen suratı bir anda bozuldu. Yerini sinirli bir hal aldı. "senin burada ne işin var lan." dediği gibi çetinin üzerine atlamaya çalıştı ama mert onu tutmuştu. Sınıftan çıt çıkmıyordu. Hoca çetini yerden kaldırdı. Burak mertin tutmasına rağmen onu çoktan yere düşürmüştü. Mert burağı dışarı çıkardı. Hoca çetine boş bulduğun bir yere oturabilirsin demişti. Çetin yanıma gelip başımda durdu. "yana kayar mısın?" diye sordu.
"burası dolu."
"ben oturan birini göremiyorum."
"burası dolu dedim. Başka yere otur." eğer burak çetinden onu gördüğü gibi üstüne saldıracak kadar nefret ediyorsa bu çocukta bir şeyler olmalıydı. Hem o ç.s. olabilirdi. O olma düşüncesi bile onu sevmememe yeterli olmuştu. Çetin çok uzatmadı ve boş olan başka bir yere geçti. Tenefüs olduğunda selinle direk dışarıya çıktık. Mert ve burağı bulmak istiyorduk. Onları bahçede mertin arabasının başında bulduk. Burağın yanına gidip "o çocukla derdin ne?" diye sordum. Burak hâlâ çok sinirliydi. "önemli bir şey değil."
"nasıl önemli bir şey değil? çetini görd..."
"onun adını ağzına alma." burak bu konuda çok katıydı. Aralarında benim tahmin ettiğimden de büyük bir şey olmuş olmalıydı. Ama ne olabilirdi? Burak şuan çok sinirli olduğundan bunu sormayı erteledim.
Zil çoktan çalmıştı ama dördümüzde dışardaydık. Selin ve mert bir kaç dakika daha yanımızda durup sınıfa gittiler. Burak bir az daha sakinleştikten sonra "hadi sınıfa gidelim." dedim.
"o piç varken sınıfa falan gitmem ben."
"tamam gitmeyelim o zaman."
Bende onun gibi arabaya yaslanmak için soluna geçecekken ayağına takıldım ve burağın üstüne düştüm. Beni tuttuğunda "bana sarılmak için mi bekliyordun?" dedi. Geri çekilmeye çalıştığımda beni daha çok kendine çekti. "ya burak bıraksana beni." diye cırladığımda bıraktı. "tamam kızım be bıraktım cırlama yeterki."

Elif'ten
Zil çaldıktan sonra herkes eşyalarını alıp çıktı. Okul bugün çok çabuk bitmişti. Saate baktım. Saat 16.05 di. 10 dakika sonra kütüphane kilitlenecekti. Acele edip istediğim kitabı almalıydım. Aşağıya inip kütüphaneye girdim. Bu saatte kimse olmazdı. Kitabı ararken kapının açılıp kapanma sesini duydum. Arkama dönüp baktığımda serhatı gördüm. "selam burada mıydı?" dedikten sonra çantasını masaya benimkinin yanına bıraktı. "senin burada ne işin var?"
"bakacağım bir kitap vardı."
"tamam." konuşmamızı bitirmiş ikimizde işimize koyulmuştuk. Kitabımı bulmuştum ama yinede çıkmamıştım. Serhatın hangi kitabı alacağını merak ediyordum. O sırada kapıdan gelen sesle ikimizinde dikkati o yöne döndü. Telefonuma baktığımda saatin 16.17 olduğunu gördüm. Nasıl fark etmemiştim? serhat "o neydi?" diye sorduğunda ona döndüm. "kütüphanenin kapısı otomatik olarak kilitlendi."
"ne?"
"her gün bu saatte kilitleniyor zaten. Saati fark etmemiştim. Yarın sabah altıya kadar açılmaz ki bu kapı."
"eee ne yapacağız?"
"bilmiyorum. Telefonun yanında mı? birilerini çağıralım." serhat ceplerini yoklayıp telefonunu çıkardı.
"Allah kahretsin!! şarjım bitmiş. Seninki yanında mı?"
"evet. " telefonumu elime alıp birilerini arayacaktım ki zemin katta telefonumun çekmediğini fark ettim.
"Allah kahretsin ya çekmiyor." telefonu havaya kaldırıp çekmesi için kütüphanede dolanıyordum. Serhatta kapıya vurarak birilerine sesimizi duyurmaya çalışıyordu. Yaklaşık bir saat sonra ikimizde tükenmiş ve yerlerimize oturmuştuk. Karşılıklı masada oturduk. Elbet yokluğumuzu fark eden biri bizi aramaya başlayacaktı. İkimizde alacağımız kitapları okumaya başladık. Başka yapacak bir şeyimiz yoktu. Bir kaç saat somra ikimizde sıkılmış ve kitapları bırakmıştık. O sırada etrafın karardığını fark edip ışıklara doğru gittim. Işıkları yaktığımda açılmadılar bir kaç kez daha denedim ama yinede açılmamışlardı. Serhat yanıma geldi. "açılmıyor mu?"
"evet açılmıyorlar. Birazdan hava kararacak burada birbirimizi bile göremeyiz. Neden yanmıyo onu da anlamadımki."
"kapı her gün otomatik olarak kilitleniyorsa buradaki ışıklar hiç kullanılmıyordur. Buraya elektirik bağlamaları bile mucize." serhat aslında haklıydı. Her gün hava aydınlıkken burası kilitleniyordu. Burada ışığa ihtiyaç duyulmazdı. İkimizde etrafa bakınmaya başladık. Mum fener her hangi bir ışık aleti aramaya başladık. En son açtığım çekmecede bir kaç tane mum vardı. "burada bir kaç tane mum var ama ćakmak yada kibrit yok sende var mı?"
"var bende." mumları yakıp masaya oturduk. Sadece 3 mumumuz vardı. İşığıyla yetinmek zorundaydık. Serhat karşıma değil yanıma oturmuştu. Burası soğuk olmaya başlamıştı. Mumların yakınında olabilmek için yanyana oturmuştuk.
Saat 08.50 olmuştu ama kimse gelmemişti. Ailem ne kadar da çok merak etmiştir diye düşündüm. Genelde tam saatinde evde olur hiç gecikmezdim. Kesin çok endişelenmişlerdir.
"ailem kesin çok merak etmiştir. Seninkilerde öyle."
"evet. Ama iyi tarafından bakalım birlikte vakit geçiriyoruz." ikimizde gülmüştük.
"serhat."
"efendim?"
"ben çok acıktım ya."
"bende acıktım aslında."
"şuradaki çekmecede kan bağışı zamanından kalma bir kaç atıştırmalık var onları yiyebiliriz aslında." serhat kalkıp atıştırmalıkları aldı ve geri döndü. Onları yedikten sonra hiç değilse karnımız biraz doymuştu. Hava iyice esmeye başlamıştı. Şarjımda bitmek üzereydi. O sırada bir mumumuz bitti. Diğerlerinin de bitmesine az kalmıştı. Mecbur mumlar bitince uyumaya çalışacaktık.
Eylül'den
Saatlerdir serhata ulaşmaya çalışıyor ama ulaşamıyordum. Nalan teyzeye endişelenmemesi için serhatın bizde kaldığını söylemiştim. Annem akşam mesaiye kalıp sabah geleceği için sorun olmamıştı ama çıldırmak üzereydim. Selinle bir türlü ona ulaşamıyorduk. En sonunda onu aramayı bırakıp yarın ne olduğunu öğrenecektik. Başka çağremiz kalmamıştı. Şimdi ise yatağıma uzanmış ve burakla arabanın önünde olanları düşünuyordum. Nedensizce her düşündüğümde utanıyor ama düşünmeyide bırakamıyordum. O sırada telefonumun mesaj sesini duydum ve elime aldım.

Burak'tan: İyi geceler cadı...
Burağın adını koca ayıdan sonra burak yapmıştım. Geçen hafta beni aradığında açmamış ve sessize almıştım. O da inatla aramıştı. Daha sonra arkamdan gelip onu nasıl kaydettiğimi görmüş ve değiştirmem için başımın etini yemişti. En son 'seni okuldan attırırım bak' gibi tehditler söyleyince bunalmış ve burak olarak adını değiştirmiştim.

Eylül'den: İyi geceler gıcık...

Elif'den
Saat neredeyse 11 olmuştu biz konuşmaya o kadar çok dalmıştıkki saatin farkına varmamıştık. Daha doğrusu ben saatlerdir konuşuyordum ve o da beni dinliyordu. Bazen o da konuşuyordu gerçi neyse önemli olan bu değildi. Şarjım bitmek üzereydi ve gelen giden olmamıştı. Sadece 1 mumumuz vardı ve o da bitmek üzereydi. Serhat çekmeceleri yeni mum var mı diye ararken bende telefonumun çekmesi için havaya kaldırıp duruyordum.
serhat "mum bulamadım. Ne yapıcaz?"
"telefonum hâlâ çekmiyo yapacak bir şey yok mecburen sabaha kadar kapının açılmasını bekleyeceğiz."
serhat ofladı ve mumu söndürmeden masaya koyarak yanıma oturdu. O sırada son mumumuz da bitti ve karanlıkta kaldık.
"serhat her taraf çok karanlık hiç bir şey göremiyorum."
"bende öyle şarjın kaç telefonunun işığını bir süre kullanalım."
"%10 var."
ekranını açıp masaya koydum. Şimdi hiç değilse birbirimizin yüzünü görebiliyorduk.
"neden bizi kimse aramaya gelmedi?"
"eylül ve selin yanlarında olduğumu söyleyip bizimkilere bir şey söylememişlerdir ama senin aileni bilemiyorum."
"büyük ihtimal annem arkadaşım meleği aramıştır. O da onlarda olduğumu şarjımın bittiğini falan söylemiştir." ikimizde güldük.
"ne kadar benzer arkadaşlarımız var." dedim ve gülerek serhata doğru döndüm. O da aynı anda bana döndüğünde çok yakındık. Serhat biraz daha yaklaşmaya başlamıştı. Kesinlikle buna hazır değildim. Elimin tersiyle dudaklarımı kapattım. Serhat güldü ve eyilerek avucumun içini öptü. Geri çekildiğinde elimi indirdim. "merak etme sende istemeden yapmam." dedi ve arkasına yaslandı. Ben de arkamı yaslandım.
"elif"
"efen..." serhata döndüğüm anda dudağımdan beni öpüp geri çekildi ve güldü.
"şaka yapmıştım."

   Arkadaşlar bu bölümde böyle oldu. Umarım beğenirsiniz💜 Lütfen oy ↙ ve yorum atmayı unutmayınız🤗💜💙💖 Bu arada bu bölüm 10 oy 10 yorum olmadan yeni bölüm atmayacağım. Desteklerinizi bekliyorum💙💜❤

Çete GüzeliWhere stories live. Discover now