20.Bölüm: "Herkes gider mi?"

5.2K 776 962
                                    

Merhaba güzel yıldızlarım ⭐️

Yukarıdaki müziği açalım, ışıklarımızı kapatalım ve perdelerimizi açıp, camın kenarına geçelim.

SINIR: 1.700 OKUNMA, 370 OYDA YENİ BÖLÜM GELECEK!

Yorumsuz paragraf bırakmayalım bu efsane bölüme özel!

Unutmayın biz "Gökyüzüne sığınacağız."

İyi okumalar, beyler ve prensesler. 🔮

 🔮

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

20.Bölüm: "Herkes gider mi?"
"Şimşekler yağsın, yağmurlar çaksın üzerimize..."

***

"Ya oğlum bıraksanıza! Yürüyebilirim diyorum ben size!"

"Nazlanma Can, arabaya kadar tutacağız altüstü."

Burak'ın kollarına daha fazla direnemeyip kendimi bıraktım. Furkan ve Burak'ın omuzlarına kollarımı attım ve yürümeme yardımcı olmalarına izin verdim. Buna ihtiyacım yoktu zaten kendim yürüyebiliyordum. Ama illa bir pimpirikli davranacaklar, yoksa olmaz. Tamam yani alışkın falan değilim, sürekli vurulup durmuyorum tabii ki. Ama abartılacak bir şeyde yoktu işte.

Hastanenin çıkışına kadar tekerlekli sandalyeyle getirmişlerdi fakat Burak malı arabayı, iki sokak öteye park ettiği için yürüyorduk. Bir insan hastanenin otoparkı varken neden oraya park eder ki? Yalnız hastaneye on bin yeni Türk lirası ödedik. Yani ölsem daha iyiydi aslında on bin ne be? E özel hastane ama yinede fazla değil mi ya? Anlaşılan ben bu zenginliğe hiç alışamayacağım.

Arabanın önüne geldiğimizde on tane korumanın bizi beklediğini gördüm. Anlam veremeyerek Burak'a baktığımda,

"Babam işte," dedi.

"Oğlum biz kendimizi koruyamıyor muyuz?"dedim gülerken.

"Korumak için kendi canımızı feda ediyorsak, koruyamıyoruz Can! Bu adamlar artık sürekli bizimle gezecek. Alışsan iyi olur yani."

Sıkıntıyla iç çektim, "Of tamam Burak."

Beni arka koltuğa dikkatlice oturttular. Furkan yanıma, Aynur Abla'da öne geçti. Bizimle beraber korumalarda arkadaki üç siyah lüks arabaya bindiler. Hareketimizle beraber onlarda hareket etti. İki gün öyle böyle geçti. Zorla da olsa beni o hastanede tutmayı başardılar. Şimdi Selin'e kavuşuyorum, şimdi ona gidiyorum. Onsuz ben gökyüzü değilim, şimdi gökyüzü olma vakti, şimdi kanatlarıma kavuşma vakti, şimdi yıldızlara uçma vakti, gökyüzü değil, galaksi olma vakti.

SİL BAŞTAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin