6.Bölüm:"İyi geceler Selin."

11.1K 1.5K 3.2K
                                    

Yukarıdaki müziği açalım, ışıklarımızı kapatalım ve perdelerimizi açıp, camın kenarına geçelim.

Unutmayın biz  "Gökyüzüne sığınacağız."

OY VERMEYİ VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYALIM 💙

İyi okumalar, beyler ve prensesler.💫

***

Burak'ın telefon görüşmesinden bunu tahmin etmeliydim. Daha önce yaşadığım patlamayla gözlerine daha yakından bakabilmiştim. Ama sinirden kararmış gözlerim, bu mükemmelliği fark edememişti.

Evet biliyorum kızgınsınız bana, ona bağırıp korkuttuğum için hatta 'ÖKÜZ' gibi davrandığım için. Ama inanın elimde değildi. Ben bir yanım eksik büyüdüm, benim hayallerimi süsleyen tek kadın annemdi.

Hayaller kuruyordum küçükken. Beni, annemi, babamı, üçümüzü beraber el ele yürürken düşünüyordum. Altı yaşında annesini, hayatında en değer verdiği insanı kaybetmiş biri için bunlar hiç kolay değil. Özellikle de henüz ona muhtaçken...

Her yerde o vardı, her şey bana onu hatırlatıyordu. Canımı yakıyordu. Yokluğu hiç kabuk bağlamayan bir yara olmuştu.

Konuşmaya üç yaşında başlamışım, tüm çocukların aksine, baba yerine ilk kelimem 'anne' olmuş. Allah annemi benden yanına aldıktan sonra, konuşmayı tamamen unuttum.

Kendi içime kapandım, o hariç herkese karşı sessiz sinema oynadım. Ona ise her gece gökyüzüne ellerimi uzatarak seslendim. Kağıtlara sarılarak seslendim.

Beni duyduğunu biliyorum. Beni duyuyor, beni anlıyor, beni özlüyor... Hissediyorum. Ve ben de onu çok özlüyorum... Çok...

Bursa'ya taşınmadan önce, Manisa'da amcamın oğlu Furkan dışında hiçbir arkadaşım yoktu. Her şeyimi ona anlatırdım. Başka da kimseye ihtiyacım olmazdı zaten. İnsanın çok arkadaşının olması değil de, tek bir tane güvenebileceği, hatta 'her şeyim' diyebileceği birinin olması çok önemli bence. Huzur veriyor, güvende hissettiriyor.

Sadece onunla konuşuyordum. Onunla anlaşabiliyordum. Çünkü beni diğerleri gibi görmüyordu. Liseye başlayana kadar sürekli ezildim, kimseye ses çıkaramadığımdan dolayı dayak yedim, dalga geçildi.
Liseye geçtiğimde resim çizmenin yanına bir de sporu ekledim. 10. sınıfın sonuna kadar da Kick Box ile uğraştım. Sonrasında bir spor salonuna yazılıp vücut geliştirmeye yöneldim.

Bu sene okul başlamadan önce de -üniversite sınavına hazırlanacağım için- salondan kaydımı sildirdim ve boş zamanlarımda evde devam etmeye karar verdim.

Ben bunları kavga etmek için değil, ezilmemek, kendimi koruyabilmek uğruna öğrendim. Zaten kavgacı, önüne gelene sataşan bir tip değilim. Ve de lisansım olacağından dolayı üniversite sınavına ek puan olabileceğini düşündüm.

Selin, gözlerimin içine bakarken yavaşça dudaklarını araladı.

"Ca...Can ben özür dilerim, seni okulda göremeyince benim yüzümden olduğunu anladım. Sadece gelip iyi olduğunu görmek istedim."

Selin'in sesiyle odaklandığım mucizelerden gözlerimi kaçırdım ve daldığım düşüncelerden uyandım. Burak'ın yüzüne sert bir bakış attıktan sonra geçip tekli koltuğa oturdum.

"Seni gördüm eğer istemiyorsan gidebilirim, taksi kapının önünde bekliyor." dediğinde birkaç saniye düşündüm.

Uzun yoldan gelmişti, biraz dinlenebilir diye geçirdim içimden.

SİL BAŞTAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin