"Aşkın içinden mi cinayet doğar? Cinayetin içinden mi aşk?"
• • •
İsteksiz bir şekilde hızlıca yemeğimi yedikten sonra, "İyi geceler baba, ben odamdayım." dedim ve
merdivenlere yöneldim.
"İyi geceler oğlu...
Yukarıda ki müziği açalım, ışıklarımızı kapatalım ve perdelerimizi açıp, camın kenarına geçelim.
Unutmayın biz "Gökyüzüne sığınacağız."
İyi okumalar, beyler ve prensesler. 🔮
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
28.Bölüm: "Aile." "Çok özlemişim kızım..."
***
YA 2 DAKİKA REKLAM ARASI LÜTFEN OKU. OY VERMEDEN GEÇME VE EN AZINDAN BİRKAÇ YORUM BIRAK. YENİDEN TRENDLERE ÇIKALIM 🥺
SELİN'İN ANLATIMIYLA:
"Can yandın ama başa dönmen lazım!"
"Abi böyle oyun mu, olur ya? Sürekli yanıyoruz. Harbiden isminin hakkını veriyor "Kızma Birader'miş".Nasıl kızmayayım?"
Herkes bir yandan gülüşürken, Can bir o kadar sinirliydi. Ama bu tatlı bir sinirdi. Güzel, şefkatli bir sinir. Öyle gözlerinden falan fışkırmıyordu siniri. Aslına bakarsan tam yanaklarını ısırmalık bir yüz ifadesiydi bu.
"Tamam o zaman başka bir şey oynayalım." dedi Furkan.
Birbirimize bakıp ne yapabileceğimizi düşünürken Cansu lafa atladı.
"Hadi doğruluk mu, cesaret mi?"
"Ne?" diyiverdim bir anda, "Bu yaşımıza geldik ciddi misin?"
"Ne olacak canım. Zaten bilmediğimiz bir şey yoktur herhalde hakkımızda." dedi Cansu.
"Yani senin bilmediğin çok şey var aslında. Benimle alakalı değil ama Can, Burak ve Furkan hakkında."
"Bana söylemekten çekinir misiniz?" diye sordu çekinerek.
Tereddütle birbirlerine baksalarda hepsi anlaşmış gibi aynı şeyi söyledi.
"Selin sana güveniyorsa bizim de güvenimiz sonsuzdur."
Hepsi aynı anda söyleyince kendileri de bizimle beraber şaşkınlıkla gülmeye başladılar.
"E, hadi başlayalım o zaman! Ben bir şişe bulayım." dedi Cansu ayağa kalkarak. Bende ardından ayağa kalktım, "Ben de sana yardım edeyim canım." dedim ve peşinden ilerlemeye başladım. Aslına bakarsanız söylemem gereken birkaç şey vardı. Mutfağa doğru ilerlediğimiz sırada Cansu'ya iyice yaklaştım. Mutfağa girdiğimizde söze daldım.
"Cansu, derinlere dalmasan olur mu? Konuşmak istemeyecekleri konu çok. Özellikle Can'ın." İstemsizce gözlerim dolmuştu. O anları duyup da tekrar hissetmek, düşlemek istemiyordum.
