10. BÖLÜM

400 15 0
                                    

   Semih'i oturduğu yerde bırakmış, arkama bile bakmadan gitmiştim. Yolda ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ama olmadı. O kadar çok kırılmıştım ki.

    Bence de kendinden nefret etmesi gerekiyordu. Kim bir kızın kalbini böylesine saçma sapan bir şey için kırabilir ki. Aklım almıyor. Kötü biri olduğunu dışa da yansıtmıyor. Ne kadar iyi bir yalancı ve oyuncu. Ama şimdi seviyormuş. Ne yapayım ben senin sahte sevgini. İnanmak çok zor.

   İlk defa bir sevgilim oldu sandın ve başıma gelenlere bak. Ben mi salak oluyorum acaba bu durumda? Yanağımdan yaşlar süzülürken insanlar bana garip garip bakıyorlardı. Zaten sinirliyim, onlara patladım. "Ne bakıyorsunuz be, hiç mi ağlayan insan görmediniz." Hakkımda şuan ne düşündükleri umrumda bile değildi.

   Eve geldiğimde çantamı fırlatıp yatağıma yüzüstü attım kendimi. Kafamı yastığıma koyar koymaz ıslanmaya başlamıştı. Çok fazla ağlıyordum. Annem odaya dalıp başucuma oturdu. Saçlarımı okşarken "Ne oldu yavrum sana, ne seni bu kadar çok ağlattı." Herşeyi ağlaya ağlaya anlattım anneme.

   "Herşey basit bir iddiaymış anne. Aslında beni sevmiyormuş. 'Şimdi seviyorum' diyip duruyor. Ama anne ben nasıl inanacağım şimdi ona, nereden bileceğim yine yalan söylemediğini?" Annem kaldırıp sarıldı bana. Onun sarılması bile rahatlatıyor insanı. "Ağlama annem ağlama. Kendini böyle harap etme. Bekle biraz. Hemen nefret etme, ne malum doğru söylemediği. Belki cidden de seviyordur seni. Bakalım geri kazanmak için uğraşacak mı." Galiba sadece teselli için söyledi bunları. Yoksa annemde benim kadar nefret etmişti ondan. "Tamam" diyebildim sadece. Başka bir cümle kurmak için çok yorgundum.

   Annemin dediğini yapacağım. Hemen nefret etmeyeceğim. Bekleyeceğim. Gerçekten seviyorsa sürünsün biraz bakalım.

İLK GÖRÜŞTE AŞK MI? (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang