Bungou Stray Dogs

38 3 0
                                    

Not: Dazai mafyada ve Chuuya falan daha mafyaya katılmadı yani baya eskilerden bir şey yazmayı denicem. Yine ekleri umursamadan yazdım.

><><><Kıskançlık><><><

Mori uzun koridorda düşünceli bir şekilde yürüyordu. Dazai'nin nasıl bir tepki vereceğini düşünüyordu , diğerleri umrunda değildi.

Q'yu gördüğü an kafası binlerce düşünceyle aynı anda dolmuştu. Sanki kafasının içinde tekrar iki kişi olmuştu ve iki benliği de aynı şeyi farklı şekillerde binlerce senaryo etrafında kurguluyordu. Kısa da olsa bir süredir böyle hissetmemişdi. Can sıkıcı bir durumdu.

Şeytan rolünde olan benliği onu bir silah olarak kullanmayı delicesine istemişti. Diğer şeytansa melek rolü kesmişti , Dazai için bir arkadaş belki daha fazlasını bulduğunu savunmuştu aynı delilikle.

İkisini de susturmuşdu. Buna rağmen seçememişdi ikisinden birini.

Bir süreliğine akışına bırakmaya karar vermiş ve onu yanına almıştı. Şimdiyse Dazai'nin yanına adımlıyordu , ikisini tanıştıracakdı sonunda.

Dazai odasında kollarında ki bandajları yeniliyordu , son gittiği görevde ki intihar girişiminde zarar görmüşlerdi. Kapısının çalmasıyla gözlerini kapıya dikerek kapıdakine içeri geçmesini söyledi.

Mori ağır adımlarla ilerledi , attığı her adımda daha da çok geriliyordu. En son ne zaman böyle gerildiğini düşündü. Hatırlayamadı. Onu konuşmadan izleyen Dazai'yi inceledi kısa bir an. Her zamanki gibiydi. Ama bu sefer yüzünde sanki bir babanın anlayışlı ifadesi vardı , çocuğunun yalanını itiraf etmesini bekleyen bir babanın anlayışından.

Onu hafife aldığını anladı yeniden.

Mori: İtiraf mı duymak istersin sebep mi?

Dazai: Hiçbiri. Sadece bundan sonra ne olacak onu duymak isterim.

Mori başını eğerek gülümsedi. İçinde tarif edemediği bir duygu belirmişti , sanki bir çok farklı duygunun karışımıydı. İçlerinden seçmeye çalıştı; hayranlık , sevgi , şaşkınlık , kızgınlık , rahatlama , mutluluk ve birazda endişe. Sanki aynı anda bir kaç farklı kişinin duygularını hissetmişti.

Mori: Bilmiyorum.

Dazai güldü hafifçe ama içten bir gülüş olmuştu bu gülüş.

Mori: Ona değer verecek misin?

Dazai: Elbette. Ne de olsa o benim küçük kardeşim.

Mori bunu beklemese de durumdan memnundu kısa bir konuşmadan sonra odadan ayrıldı ve ofis olarak kullandığı odaya gitti. Kısa süren bir kaç kontrolden sonra Dazai'nin bugün öğleden sonrası ve yarın için pek de önemli bir işi olmadığını anladı. Önemli sayılabilecek bir kaç işi kendisi yapmaya karar verdi , ne de olsa Dazai'den başkasına emanet edemeyeceği kadar önemliydi.

Tekrar odadan çıktı ve koridora ilerledi. Uzun koridorda birinci , ikinci , üçüncü ve dördüncü adımlarını sıraladı. Bir süre buna devam etti ve beyaz bir kapıda durdu. Kapıyı tıklatıp açtı.

Q'nun oyuncak ayısıyla oynadığını gördü. Tatlı bir çocuktu aslında. Dogra Magra adlı yeteneği ise mafyayı bile korkutmaya yetiyordu. Onu bu konuda durdurabilecek tek kişi ise Dazai idi. Sonuçta onun yeteneği d başkasının yeteneğini etkisiz kılıyordu. Q , yeteneğinin gücüne karşılık hâlâ normal bir çocuktu , gücü olmasa savunmasız bir çocuktan fazlası değildi. Zihniyse biraz çarpıktı. Kişiliğine karar verememişti Mori. Çok değişkendi. Bazen bir melek bazense bir şeytandı.

Aoba (Anime)Where stories live. Discover now