Aoba (Anime)

Duyuru+Yeni Bölüm

Duyuru kısmı:

Evet... kitap tekrar değişime giriyor. Kitabı ilk yazdığımda sadece Durarar one-shotları vardı sonra diğer animelere ve şarkılara açıldım. Aslında şarkılar hep vardı ama işte geçelim orayı neyse. Şimdi de okuduğum manga ve webtoonları dahil etmek istiyorum ve ilk webtoon one-shot ım olarak da göz bebeklerimden Trash Of The Count's Family'i seçtim. Webtoon hala devam ediyo ve ben şuan günceldeyim okumanızı da tavsiye ederim hoş bir seri. 

Yine bir işe giriştim hayırlı olsun, fikirleriniz olsun eleştirileriniz olsun istekleriniz olsun hepsine açığım. İyi akşamlar.

Yeni Bölüm:

Cale, köşkte adımlarını odasına doğru sıralarken On ve Hong'un son günlerde ki değişik hallerini kafasında sorguluyordu, anlam verememişti. Başta ikilinin ilk Vahşet Dönüşüm'lerini geçirmek üzere olduklarını düşünerek onları gizlice kontrol etmişti. Onlara herhangi bir belirti hissederlerse derhal kendisine bildirmelerini söylemiş ve ikiside sözlerini onaylamışlardı ama ne olacağı belli olmazdı, tedbirli olmakta fayda vardı. Kontrolü sonucu herhangi bir belirtiye rastlamamıştı ve kendinde de emindi, o zaman sorun neydi? Bilmiyordu. Başına saplanan ağrıyla sonra düşünmeye karar verdi ve koridorda karşılaştığı Hans'dan bir-iki şişe alkol istedi. Tek yapmak istediği odasına çekilip biraz dinlenmekti. 

Odasının kapısını açtığında yüzüne çarpan soğuk rüzgarla hafifçe titreyerek açık olan balkon kapısını kapatmak için ilerledi, Hop odaya girip çıkarken bu kapıyı kullanıyordu ve bu sefer kapıyı açık unutmuştu. Kasım'ın ortasında. Söylenerek üzerine bir şeyler aldı ve kitaplığına doğru ilerledi. Öylesine vakit geçirmek için hafif bir kitap arıyordu. Gözleri rafları tararken tıklanan kapıyla duraksadı, içkisi gelmiş olmalıydı.

Cale: Gel!

Hans: Genç Efendi Cale, buyr- Hey bira yavaş olun!

Açılan kapılarla içeriye kedi formlarında giren On ve Hong, Hans'ın ayaklarına dolanmış ve genç kahyanın sendeleyerek şişeleri neredeyse düşürmesine sebep oluyorlardı. Şişeler devrilse bile Hans o ikisine kızgın kalamazdı, onlara tapıyordu. Boğazını temizleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Hans: I-Ihm... Buyrun, içkileriniz.

Cale: Sandalyenin yanında ki masaya bırak.

Hans başını sallayarak onayladı ve şişeleri bıraktı, çıkmadan küçük kedilerin başlarını hızla okşayıp gitti. Bu ani sevgi gösterisinden hoşlanmayan ufaklıklar huysuzca miyavlayarak kitaplığın önünde hala bir kitap seçmekte olan Cale'in yanına giderek kitaplara baktılar.

On: Miyav!

Cale: Noldu?

Hong: Miyav.

Cale: Düzgünce konuşsanız nasıl olur?

On&Hong: Miyav!!!

Cale: Tamam, tamam! Bağırmayın yeter ki. Ne istediğinizi işaret edin.

On kitaplığın hemen önünde durarak eğildi sonra da Hong'a doğru baktı. Bunun ardından Hong zıplayarak On'un üzerine çıkarak raflardan bir kitabı patisiyle düşürdü. Hesaplamadıkları şey kitabın üzerlerine düşüyor oluşuydu. Cale hızla eğilip düşen kitabı tuttuğunda bıkkınlıkla ikisine baktı.

Cale: Bir. Daha. Böyle. Bir. Şey. Yapmıyorsunuz. İnsana dönüşebilecekken bu olanlar neden? Kafanızı falan mı kırmayı planlıyorsunuz!?

İkili sessizce sinerken Cale yüzünü yumuşatarak onları biraz sevdi ve daha dikkatli olmaları konusunda uyardı sonrada elindeki kitabı incelemeye başladı. Bir masal kitabıydı. Ne bekliyordu ki? Muhtemelen annesinin ölmeden önce asıl Cale'e çocukken okuduğu bir masal kitabıydı.