Durarara

51 4 4
                                    

Not: Herkesin Kadir Gecesi mübarek olsun. Hayırlı kandiller :) Gerçi ben bölümü yayınladığımda saat olarak geçmiş olcak ama pek de şey değil yani.

                                                                          >>>Kırmızı Güller<<<


****yazardan****

Hanahaki...

Evet , belki defalarca ölümden dönmüş , ölüme orta parmak çekip kaçmıştı İzaya. Ama bu sefer kaçamayacaktı anlaşılan. Dahası kaçmak da istemiyordu ki...

Ne olmuş yani ölüyorsa ?

Ne olmuş yani ''Tanrı'' düşüyorsa ?

Korkuyorsa ?

Merak ediyorsa ?

Sonun ne olduğunu ?

****Namie****

İzaya'yı o halde bulmamın ardından bir gün geçti. Durumu gittikçe kötüleşiyor , rengi soluyordu. Onu ne kadar sevmesem de aramızda garip bir ilişki vardı. Birbirimize değer veriyorduk. Neden bilmiyorum , nasıl bilmiyorum ama umrumda da değil. Onu kaybetmek istemiyorum , onu da kaybedemem.

****bir gün önce - Namie****

Önemli bir iş üzerindeydik. Sırf bu iş için bende İzaya'da kaç gündür uyumadan çalışıyorduk bilmiyorum ama İzaya çökmüş haldeydi. Aslında ikimizde uykusuz gecelere alışkındık ama İzaya bir kaç gündür hastaydı ve Shinra'ya götürmeyi başaramamıştım. Grip diyip geçiştiriyordu beni.

İ: Lanet olsun! Hala hiçbir şey yok! Muhbirim lan ben!

N: Burdan da bir şey çıkmadı. Her neyse daha bir haftamız var yani şimdi gidip ılık bir duş alıp yatıyosun. Eğer olur da soğuk su olduğunu farkedersem seni şuracıkda boğarım! Zaten kaç gündür öksürüp duruyorsun.

İ: Bana bir şey olmaz Namie hem unuttun mu piçin tekiyim ben.

N: Hala öylesin. Ve hastasın şimd...

Sözümü bitiremeden İzaya ayağa kalkıp beni kapıya sürüklemeye başlamıştı. Ne bu acele ya bırak da lafımı tamamlıyım bari. O beni ittirmeye ben konuşmaya çalışırken birden durdu. Dönüp baktığımda göğsünü tutuyordu. Birden öksürük krizlerinden birine girdi yine ama bu seferki daha şiddetliydi. Yanına koşup ona destek olmaya çalışdım ama buna rağmen dizlerinin üzerine düştü. O anda farkettim odayı saran kanla karışık gül kokusunu , yerdeki kanlı yaprakları, bir bütün halde kanla ıslanmış gülleri...

Yere yığıldı.

Korkuyla yanına yanaştığımda hala nefes aldığını farkettim ama sanki bu bile ona acı veriyordu. Ellerim titrerken Shinra'yı aradım.

****bir saat sonra - Shinra****

Tanrım... Onu kaybetmek istemiyorum. Lütfen ona bir şans daha ver. Lütfen lütfen lütfen.

O çok iyi bir oyuncuydu kimse o istemedikçe gerçekde ne olduğunu anlayamazdı. İçini açtığı sayılı kişiden biriydim ve lanet olsun ki onu kaybediyordum. Buna izin veremezdim. Uyandığında hafif bir sinirle sordum:

S: Kim?

Gözlerini kaçırdı. Duymazdan geidi. Elleriyle oynamaya başladı. Yeniledim.

S: Kim?

İ: Önemli biri değil , boşver. İyiyim ben.

O an kontrolden çıktım. Çıldırmıştım.

S: İYİYİM Mİ !? İYİSİN ÖYLE Mİ !? ÖLÜYORSUN APTAL!!! KENDİNE GEL! EĞER SENİ DE KAYBEDERSEM NE YAPARIM BEN! KİM O APTAL ÇABUK KONUŞ!

Aoba (Anime)Where stories live. Discover now