Asa Büyücüyü Seçer

3.8K 321 589
                                    

  Dumbledore ile olan konuşmasının üzerinden beş gün geçmişti. Harry büyücü dünyası hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordu ama Albus Dumbledore, Hagrid isimli adamı henüz göndermemişti.

  Aklı Dumbledore'un düşünceleri zihnine sızdığında kendisini silah olarak yetiştirmek istemesinde takılı kalmıştı. Neye karşı bir silah olarak kullanılmak istendiği düşünürken dikkati dağıldı.

  Aşağı kattan Petunia teyzesinin çığlığını duydu ve ayrıca başka sesler de geliyordu. Sanki bir şeylerin devrilme sesi gibi. Ne olduğunu merak edip aşağıya ,oturma odasına, indi. Gördüğü şeye karşı gülmeden edemedi. Petunia teyzesi elindeki kırık ve keskin vazo parçasını sakallı, kocaman olan adama doğru tutuyordu. Adam da kadına pembe bir şemsiye doğrultmuştu. Dudley ise elindeki yemeklerle ağzı açık bir şekilde oturarak önündeki manzarayı izliyordu.

  Orada olduğunu belli etmek için hafifçe öksürüp konuşmaya başladı. "Koca D ağzındakileri çiğnemelisin. Yoksa boğazında kalırlar. Umursadığımdan değil merak etme."

  Yabancı adam heyecanla Harry'e döndü. "Harry ne kadar da büyümüşsün. Seni en son gördüğümde küçücük bir bebektin."

  "Önce kendinizi tanıtsaydınız daha güzel olabilirdi Mr. Hagrid."

  "Bana Hagrid diyebilirsin Harry. Ayrıca adımı nereden biliyorsun?"

  "Dumbledore geleceğinizden bahsetmişti. Eğer kabalık olarak algılamazsanız neden bu kadar-" tanımlayabilmek için baştan aşağı adamı gösterdi. "-büyük olduğunuzu sorabilir miyim?"

  "Başkası sorsa alınırdım ama önemli değil. Büyücülük dünyasıyla yeni tanışıyorsun sonuçta. Ben bir yarı devim. Yani annem bir dev, babam bir insan. Merak ettiğin başka bir şey varsa yolda sorabilirsin. Şimdilik Diagon Yolu'na gitmemiz gerek.

  "Gidelim Hagrid ama benim kitap alacak param yok. Nasıl kitap alacağım?"

  Hagrid tam cevap verecekti ki Petunia lafa atladı aniden. "Sakın benden ucube kitapların için para isteme çocuk."

  Harry bu sözlerin üzerine diye bağırdı. Gözleri bir ton koyulaşırken bağırdı. "Senin pis parana ihtiyacım yok!" Ardından kolunu kaldırıp sola doğru oynattı.

  Hagrid ona ne yaptığını soracaktı ki gördüğü şeyle ağzı açık kaldı. Petunia'nın dili kocaman olmuştu ve konuşamıyordu. Dudley de olanları hâlâ yemek yiyerek izliyordu. Hagrid, Harry'e dönerek kekelemeye başladı. "Se.. sen asasız büyü yapabiliyorsun!"

  Harry Hagrid'in dediklerini duymamış gibi yapıp cevap alamadığı sorusunu yineledi. "Benim kitap alacak param yok Hagrid. Nasıl alacağım?"

  "Lily ve James sana çok yüklü bir miras bıraktı Harry. Yani endişelenme gerek yok. Şu an birçok büyücüden daha zenginsin."

  Harry bunları duyunca gülümsedi. "Tamam o zaman. Hadi gidelim." dedi ve kapıya yöneldi.

  "Teyzeni böyle mi bırakacaksın.?"

  "Eski haline getirmek için kendimi yoramam."

  Hagrid büyüyü tersine çevirmeyi denedi ama pek başarılı olduğu söylenemezdi. Sonra kadını kendi haline bırakarak Harry'nin peşinden kapıya yöneldi. Birlikte Diagon Yolu'na gittiler. İlk olarak Gringotts'a uğradılar. Laf arasında Hagrid buranın Hogwarts'tan sonra en güvenli yer olduğunu söyledi. Harry ailesinin ona bıraktığı mirası görünce sırıttı. Anlaşılan istediği kadar kitap alabilecekti.

  Gringotts'tan çıktıklarından sonra Mr. Ollivander'ın Asa Dükkanı'na girdiler. Harry asasız büyü yapabilmesine rağmen asa kullanmanın nasıl bir his olduğunu merak ediyordu. Mr. Ollivander Harry'e denemesi için birkaç asa verdi. Hiçbiri Harry'e sıcak bir his vermemişti.

A Different StartWo Geschichten leben. Entdecke jetzt