15| 'Bir tenhada can cananı bulunca.'

1.3K 206 371
                                    

"Demiri kızdırırlar da derinin üstüne basarlar ya, işte o da 'dağ' dır. Gönül de öyle dağlanıyor."

Neşet Ertaş / Gönül Dağı türküsü

°

Dün konuştuğumuz hiçbir şeyin onda etkisi olmadığını biliyordum. Umrunda dahi olmayacaktım onun. Hissediyordum bakışlarından, anlıyordum. Az bile olsa gönlü düşmüştü gönlüme, çok az dahi olsa sevmişti beni. Ben onda ilk zamanlar ki korkaklığımı, acizliğimi görüyordum. O kadar çok korkuyordum, öylesine acizdim ki karşısında yapamam diyordum, o bana yar olmaz.

Sonra kalp ya bu, düştü bir derde. Ne dermanı var, ne derdine çare bulacak biri. Onu istiyordum o toprak rengi gözlerini tam gözlerime hırsla diksin, bana baş kaldırsın istiyordum. O silah tutan elleri, benim ellerimi tutsun ve beni sıcaklığında kavursun istiyordum. Biliyordum, çok şey istiyordum. Ama aciz gönlüm, ah arsız gönlüm hep daha fazlasını istiyordu.

Düşünmekten patlayacak dereceye gelen başımı ovdum. Park Yeon ile kahvaltı için sözleşmiştik. Babalarımız savaştan dönene kadar, ona ben göz kulak olacaktım. Üniformamı giyerken gözüm aynada duran yansımama kaydı. Parçalamak istedim üzerimdekileri, yakmak ve bir daha tenime bastırmak istemedim. Her giyişimde lanet ediyordum.

Masaya doğru ilerledim ve silahımı aldım. Belime yerleştirirken, dünden beri mektubuma yenisini eklemediğimi farkettim. Hiçbir günü aksatmayacaktım. Her gün yazacaktım ona olan sevgimi, hasretimi. Eksik asla bırakmayacaktım. Ben yaşarken ona yetişemezsem, yazdıklarım düşsün istiyordum yoluna. Sandalyeme yavaşça oturdum ve elime kalemi aldım.

11/12/1950

Ben Kuzey Tarafı Teğmen'i Kim Seokjin.

Söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum aslında. Göğsüm daralıyor, ellerim titriyor ama sen yoksun hala yanımda. Uzandığım ilk yerde sen ol istiyorum, gözlerimin ilk odağı sen ol istiyorum. Çok mu şey istiyorum Elfida? Sahi ben senden sevginden başka ne istiyorum?

Bak istediğim şeyler var. Mesela; bana nefretle bakma, sana evmişim gibi bak. Beni öldürmek yerine sev, vurmak yerine saçlarımı okşa. Benim güzel Elfida'm yalvarırım bu satırları okurken yanında olayım. Yalvarırım yanında değilsem dahi, bu isteklerimi gerçekleştirmiş olarak veda edeyim bu dünyaya.

Lakin eğer yanında olamazsam, sakın ağlama. Ben senin gözyaşlarını öpemezsem kurur dudaklarım. Şayet birde şu mevzu var. Ben seni nasıl bırakacağım? Sana koşmak ve sarılmak istedikçe beni öldürüyorsun.
Kolumu kanadımı kırıyorsun, sahi ben sana nasıl katlanıyorum? Benden böylesine nefret ederken, tiksinirken neden hala seninleyim?

Neden mi? Bak bir kuş düşün Elfida'm o sihirli parmak uçlarına konmuş bir kuş düşün. Merhametin ile beraber okşa o kuşu, sev ve doyur karnını. Ben neden hala seninleyim biliyor musun Elfida? Ben o kuş olmak isteyecek kadar çok yanığım sana, ben uğruna bir ölümlü olacak kadar çok sevdalıyım sana.

Beni öldürsen, sen öldürdün diye mutlu olurum ben. Sonuçta sen, senden gelen. Bu ne kadar kötü olabilir ki? Sahi senden gelen zehir bile tatlıdır bana. Şimdi sen bunları okurken o ince alt dudağını, titremesin diye ısırıyorsundur değil mi? Eğer yanındaysam umarım öpmüşümdür o gül kurusunu. Şimdi son satırlarımı işlerken, senden ufak bir ricada bulanacağım.

Yalvarırım, ne olursun benden başkası dokunmasın güllerine. Kurban olayım benden başkası şakak hizana ellemesin. Ben oralardayım, ben ölmedim. Ben hala seninleyim Elfida. Şimdi sana sevdiğim bir şair ile veda ediyorum. Çokça öpüyorum gül kurusu dudaklarından, öpüyorum şakak hizandan.

Elfida ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin