20. Bölüm: ''Sanatçının Tablosu''

1.1K 152 83
                                    

Burayı Genişletin!

OYLARINIZI VE BOL BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN <3
(SINIR: 30 OY, 75 YORUM.)

İyi okumalaaar <3

20. SANATÇININ TABLOSU

Ölü Kuğu, Ölü Kuğu...
Yaşamın sularının çekildiği gölde, yüzmeye çalışan kuğu...

Derin bir nefes aldım. Dudaklarımın arasından titreyerek ciğerlerime sığınan soluğum canımı yakmaya başlayana kadar orada kaldı.
Hayatım kırmızı, canlı güllerden oluşan bir bahçenin içerisinde neşeyle giderken bir anda bahçe küçülmüş, güller kurumuş ve suyunu, kanım olarak almıştı.

Çabalamak ve emek harcaman her zaman hayatımın zirvesinde olmuştu. Hak etmek.
Şimdi ise içerisinde bulunduğum durum çok farklıydı.

Güzel bir balerindim, zariftim. Vücut ölçülerim, kilom... Tırnağımın ucuna kadar her zerremin bale için var edildiğine inandığım bir dünyada pointe kalkıyordum, zarifçe plie yapıyordum...

Sonra.

Benim pointe kalkmamı sağlayan o destek noktaya, zaman bir sopa vuruyor ve beni yüz üstü düşürüyordu.

Bunu ilk yaptığında ameliyat masalarında aylarımı geçirmiştim.

İkinci yapışında ise... Kendimi onun ayaklarının ucunda buluvermiştim.

Zamana duyduğum lanet, minnet duygusuna sığınıyor ve kendisini gizlemeyi çok iyi başarıyordu.
Nefesimi verdim. Tanay, uzattığı eliyle benim kalkmam için yardım etmek isterken uzun parmaklarımı onun avuç içlerine bırakarak beni çekmesine izin verdim.

Giydiğim pointlerimin ayağıma oturması için bir takım ufak hamleler yaparken Tanay yanımdan uzaklaştı ve kapının yanına doğru ilerledi.

Orada olan çekmeceleri karıştırıp içinden iki tane kalem alıp çekmeceyi kapattıktan sonra kalemleri birbirine vura vura yanıma geldi.

''İlk önce parça parça hareketleri çalışacağız. Sonra, bu hareketleri esnek duygularla birleştirerek kareografiyi ortaya koyacağız, balerin...'' dedikten sonra elindeki kalemleri bana uzattı.

Kalemi yüzük parmağımın üzerinde olacak şekilde geçirdikten sonra, orta parmağımla sıkıştırmamı sağladı. Serçe ve işaret parmağım ise havada kalırken ''Plie.'' diye konuştu. Bununla beraber dediği hareketi yaparken ''Ellerinin zarif duruşu bazen kayboluyor. Hareketleri yaparken parmak hareketlerini unutuyorsun. Bu gün böyle dans edeceksin.'' deyip benden uzaklaştı.

''İlk hareket... Petit Allegro*'' dedi ve hemen ardından ekledi. ''Sonra Grand Allegro yapacağız.''

''Tamam... Neyle başlayacağız?''

Allegro, bale dilinde neşeli hareketlere verilen bir addı.

''Glissade.'' diye cevapladı beni. ''Sağa ve sola doğru. Üç adımla.'' dediğinde çenesiyle demir desteklikleri işaret etti.

Parmaklarımı demire sarmadan önce kalemleri çıkarıp yere attığımda kurşun kalemlerin yere düşmesiyle çıkan tıngırtılar eşliğinde Tanay'a mahçup bir şekilde gülümsedim.

''Sağa doğru!'' diye sesini yükselttiğinde. Ayaklarımı yan çevirdim ve sağ ayağımı sol ayağımın önüne koydum.

Sağ ayağımın ucunu hafifçe yerde sürüyerek ayaklarımın arasındaki mesafeyi açtım ve sağ ayağımın parmak uçlarına hızla yükselip eski pozisyonuma gelmek için sol ayağımın parmak uçlarında yükselip kendime doğru çekerken, sağ ayağımı yavaşça yere basmış, sol ayağımı da sağ ayağımın arkasına konumlandırmıştım.

Zaman SancısıWhere stories live. Discover now