yirmi yedi

6.6K 779 1K
                                    

2 gün sonra...

ikili chan'ın evinde kalmaya devam ediyorlardı. oraya kısa sürede alışmışlardı ve hyunjin kendini orada çok daha iyi hissediyordu.

jeongin okuldan saatler önce gelmişti. chan'ın o gün tatil günüydü ve hyunjin de işten henüz gelmiş, üzerini değiştirip salona geçmişti.

koltukta oturan chan'ın yanına sıkıntıyla oturduğunda yanındaki sordu.

"yine ne derdin var senin? söyle, çaresini bulalım."

onlardan uzakta telefonuyla ilgilenen jeongin'i izlerken yanıtladı. "borçlarım var chan."

biraz düşündü. "sana para lazım."

hyunjin dediğine inanamadı. "ciddi misin? ben bunu nasıl düşünemedim! çok sağol, hayatımı kurtardın. artık derdim yok."

"dalga geçiyorum." ona güldü.

hyunjin tamamen jeongin'i izlemeye odaklanmıştı.

"çok şirin değil mi?" dedi bir anda chan'a.

ardından arkasına yaslanıp kendi kendine konuşmaya başladı.

"çok büyümüş. bunu şu an farkediyorum. sanırım artık çocuk olmadığını kabullenmeliyim."

chan onun duymayacağı bir sesle mırıldandı. "biraz geç olmuş farkına varman ama."

"gözleri her zaman parlıyor. acaba sadece bana baktığında mı öyle parlıyor? peki gülünce ortaya çıkan gamzesi..."

chan burada devreye girdi. "benim de gamzem var? hem de fazlasıyla." tüm gamzeleriyle ona dönen hyunjin'e gülümsedi.

"sana da çok yakışıyor ama jeongin'e... bak, çok güzel gülümsüyor değil mi? bir saniye... gülümsüyor mu? telefon karşısında? kiminle konuşuyor o?"

"kıskanç olma. komik bir video görmüştür belki de."

hak verdi. "oh.. doğru, olabilir."

birkaç saniye sonra tekrar başladı. "keşke boynunu öpebilsem."

"eğer jeongin'i biraz daha düşünmeye devam edersen işeme organın işemekten başka şeyler de yapabileceğini hatırlayıp ayaklanacak."

dediği şeyi kınadı. "temiz duygularımla oynamaya çalışma."

gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. "oynarsam ne olur?"

hyunjin isyan etti. "chan! iki dakikalığına sevdiğime soft bir şekilde bakmak istiyorum, aklıma girmez misin lütfen?"

"üzgünüm." kendini gülmekten alıkoyamadı.

"o aşama evlenince chan, az bir rahat dur. kafana sıkarım senin."

"evlenmeyi de düşünüyorsun yani?"

hyunjin konu değiştirmek ister gibi sordu. "senin derdin var mı? hiç bahsetmiyorsun şu sıralar."

gülmeyi kesti. "hangi birinden bahsedeyim?"

little me | hyuninWhere stories live. Discover now