dört

8.6K 1K 3.2K
                                    

jeongin

gözlerimi açtığımda boş boş odaya baktım. bunu yaparken aklıma dün yaşananlar gelmişti. hyunjin hyung beni ORADA ÖYLE BIRAKTIKTAN SONRA eve girip uyumuştum.

KOSKOCAMAN BİR ADAM BANA BEBEK MUAMELESİ YAPIYORDU!

bir bebeği olduğu yetmezmiş gibi hem de!

bunu bir kenara bırakırsak hazırlanıp okula gitmiş ve okuldaki en yakın arkadaşım olan chenle ile tüm günü konuşarak ve gülüşerek geçirmiştim. ve okul çıkışında beni dondurmacıya götürmüştü.

"neydi o geçen gelen adamın adı?" dedi eve doğru yürürken.

"hyunjin." dedim. "hwang hyunjin."

"nereden komşun oluyor senin?"

chenle ve komik şakaları!

"baba tarafından, zamanında atalarımız beraber at koşturmuş."

bana gülmüştü. komik miydi bu şimdi?

"hayır yani, o anlamda demedim. neden seni alıyor onu anlamadım."

önüne geçip ters yürüdüm. "çünkü yakınız. o benin abim gibi."

"abiler kardeşlerini okuldan mı alırmış?"

onu yanıtladım. "evet?"

"benimkisi neden almıyor lan o zaman?"

ona güldüm. yazık, öz abisinden daha düşünceli bir abiye sahiptim. öz abim bile değildi ayrıca!

——————————————

eve geldiğimde kendimi yorgunca yatağa atmak istemiştim. öyle de yaptım ancak bu bir 2 saniye falan sürmüştü.

kapım çalmıştı ve muhtemelen bu kişi joonseo'ydu. kapıyı çalışından anlamıştım.

kapıyı açtığımda kafam otomatik olarak öne eğildi, minik şey!

"jeongin abi!!"

kucağıma alıp mıncırmamak için zor duruyordum. neden benim böyle bir kardeşim yoktu? ya da ÇOCUĞUM?

"ah jeongin, üzgünüm rahatsız ettik seni de. joonseo gel buraya! bir daha insanları böyle rahatsız etme!"

ona baktım. "hyung ona kızma, benim için sorun yok ki hem."

"baba bana kızma!"

joonseo'nun beni taklit eder gibi konuşmasına güldüm.

hyunjin hyung da oğluna bakıp yüzünü buruşturduktan sonra tekrar bana döndü. "jeongin, birkaç saatliğine joonseo sende durabilir mi?"

"evet! tabii ki!"

————————————

"jeongin abi, keşke sen babam olsaydın." dedi oyuncaklarıyla oynarken.

"o ne demek joonseo, ne düşünceli bir baban var işte."

"hayır! hiç de değil! hyunjin pislik!"

yerde uzanırken söylediği şeyi kınadım.

"joonseo! çok ayıp. kim öğretti sana bu kelimeleri?"

"jisung abi öğretti."

"iyi bo- yani bir daha söyleme lütfen öyle şeyler joonseo, baban çok üzülür."

legoları birbirine çarparak itiraz etti. "üzülsün banane banane banane banane. annemin nerede olduğunu söylemiyor. annemi istiyorum."

"joonseo babanı kötüleme. baban olmasaydı sen de olmazdın. o seni çok seviyor hem de." anne konusuna girmek istemiyordum.

little me | hyuninOn viuen les histories. Descobreix ara