ineedyourbody | jikook (Düzenleniyor.)

10:''You, me and our dirty mind''

(Boy Epic- Dirty Mind)

Oy verip, yorum yapanların ellerinden öpüyorum.

İyi okumalar^^

...

"Hazır mısın?"

Korkmuyorum. İstiyorum. Buna ihtiyacım var. Ona ihtiyacım var.

"Evet."

Gelecek olan acıya kendimi hazırlarken gözlerimi yummuş, çarşafı yumruklarım arasında sıkmıştım bilinçsizce. Kafamın karman çorman olduğu bu dönemde ne iyi, ne kötü ya da ne istiyorum, ne istemiyorum, tam olarak karar veremiyordum. Her şeyi deneyerek görecek ve karar verecektim.

''Acıyı hisset. Bundan kork ama zevk al. Yalnızca verdiği olumlu ve güzel hislere odaklan.'' Derin sesinin verdiği güven duygusunu, iliklerime kadar hissediyordum.

Çok beklemedi. Sözlerinin hemen ardından sağ kalça yanağımda kırbacın sert, acılı ama bir o kadar da zevkli vuruşunu hissettiğimde acıyla tısladım. Evet, canım yandı. Evet, sert vuruşu sebebiyle kalçam bir morarmaya ev sahipliği yapacak, fakat aldığım bu duygu ve kulaklarıma ulaşan onun hırlamaya benzer sesinin verdiği his, paha biçilemezdi.

''Nasıl?''

Sakin olmaya çalışarak derin bir nefes almış, köpek pozisyonuna gelmiştim yavaşça. Başımı öldürücü bir yavaşlıkla ondan tarafa çevirip, kararmış bakışlarımla gözlerine kitlenmiştim, hislerimi ona aktarabilmek için.

''Tüm gücün bu mu? Bana en sert halini ver Jeon, yaşlı bir moruk gibisin.'' Tek kaşı, duyduklarıyla havalanırken yüzünde tatmin olduğunu belli eden bir sırıtma oluşmuştu. Bir, iki adım atarak kalçama yaklaşmış, elinin tekiyle loblarımı ayırıp sertleşmiş penisini deliğime sürtmüştü, mırıldanarak. 

Gözlerim kayarak kapandığında, onu böylesine yakın ve vahşi temasta hissetmenin etkisiyle yumruklarımı sıkmıştım. Daha bugünün sabahında, bu herifle seks yapmıştım ben. İçimi yarıp geçmiş, bana her şeyimle sahip olup, ilkimi almıştı benden. Ama şimdi burada, bu yatakta onun için bu pozisyonda dururken hissettiğim her şey, sabahkinden çok daha farklıydı.

Belki de ilklerin bir önemi yoktu. Karşılığında ne hissettiğimizdi, önemli olan şey.

''Bunu sevdin, değil mi? Bunu sevdin.'' Eli kalçamı okşarken kıkırdamış ve varlığının yerini soğuk havaya bırakmıştı geri çekilirken. İçerisi soğuktu fakat, ben cayır cayır yanmaya başlamıştım.

''Birden başlayarak sayacaksın.'' Sesi yeniden sert bir hale dönüştüğünde kalçamda, az öncekinden daha hızlı ve daha şiddetli gelen kırbacın vuruşunu hissetmiş, keskin bir inleme dökülmüştü dudaklarımdan.

''Say!'' Adeta kükreyerek bana emrettiğinde, alt dudağımı sertçe ısırıp çatlayan sesimle karşılık vermiştim.

''Bir!'' Nefes almama bile izin vermeden sert bir tokat atmıştı vurduğu yere. Ardından saçımı kavrayıp çekerek başımı arkaya yatırmış ve yukarıdan, ateş saçan gözlerle baygın bakan gözlerime bakmıştı.

''Bir, ne?!'' Tükürürcesine konuşup gözlerime anlık bir öfkeyle bakarken dudaklarımda bir tebessüm oluşmuş, ona aynı şekilde güçlü bir sesle karşılık vermiştim.

''Bir, Efendim!'' Cevabımla güler gibi bir nefes bırakmıştı. Aşağıdan ona bakarken gözlerim ağrımaya başlamıştı bu yüzden, birkaç saniyeliğine gözlerimi kapatmıştım. Açtığımda ise, tıpkı ruhu, simsiyah dumanlar içinde süzülen bir şeytan misali, sırıttığını görmüştüm.