ineedyourbody | jikook (Düzenleniyor.)

6:"Devil"

(Britney Spears - Toxic)

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar^^

...

Güne ilk defa alarmımdan önce uyanmış, ilk defa bu kadar enerjik ve uykuya doymuş bir şekilde gözlerimi açmıştım. Telefonuma uzanıp alarmımı kapatmış, yatakta oturur hale gelerek saçlarımı karıştırmıştım. Elimle yüzümü sıvazlayıp etrafa bakınmış, yüzümde anlayamadığım bir sırıtmayla yan tarafımda mışıl mışıl uyuyan Taehyung'u görmüştüm. Onu rahatsız etmek istemediğim için sessizce yataktan kalkmış, adımlarım odamızdan çıkarken banyoya ilerlemişti.

Banyoya girmiş, ellerimi lavabonun kenarlarına koyarak yüzümdeki sırıtmayla aynadaki yansımamı izlemiştim bir süre. Neden böylesine sırıtıyordum? Bilmiyorum. Mutlu muydum? Yüksek ihtimalle. Peki ya, içimdeki bu kanat çırpan kelebeklerde neyin nesiydi? 

Uzun zaman sonra ilk defa böyle hissediyordum. Cıvıl cıvıl bir çocuktum sanki. Zihnim boş değil, ama her zamankine göre daha rahattı. Sakin ve bir çocuğun dertsiz zihni gibi. İçim kıpır kıpırdı ve Taehyung uyumuyor olsaydı, müzik açıp dans edecektim resmen. 

Kendi halime sesli sesli kıkırdarken duş almak için soyunmuş, ardından kabine ilerleyerek içine girmiştim. Kapısını kapatıp ılık suyu açarken kuru saçlarımla ve çıplak bedenimle çarpışmasına izin vermiştim su damlalarının.

...

Çok değil, en fazla on beş dakika sonra duştan çıkmış, zaten temiz olduğum için çok uğraşmamıştım. Kapının yanında asılı olan askılıktan bornozumu almış, üstüme giyinip kuşağımı bağlarken küçük bir havlu yardımıyla da saçlarımın suyunu almıştım. 

Lavabonun üzerindeki büyük aynadan kendimi izlerken dudaklarımda kapalı bir tebessüm yer ediniyordu. Jeongguk muydu benim böylesine neşeli olmamın sebebi? Yoksa uzun zaman sonra biriyle tanışmam mıydı? Belki de...her şeyden öte kendime dair, onda bir iz bulmamdı bunun sebebi.

Üstüne fazla düşünmedim. Çünkü düşünürsem, yeniden o karanlık boşluğa çekilirdim. Sadece akışına bırakacak, iç güdülerime güvenecek ve beni bütün bunlara iten adama izin verecektim.

Kontrolsüz olduğumu düşünüyordum. Mantıksız hareket ettiğimi. Aslında diğer taraftan bakarsam, kontrolümün onda olduğunu ve mantıksız değil ama mantıklı da olmadığını fark ediyordum.

Saçlarımın suyunu alma işi bittiğinde havluyu kirli sepetinin üzerine yaymış, banyodan çıkarak odaya girmiştim yeniden. Taehyung uyanmaya yakın olduğunu belli eden, kıpraşan kirpikleriyle bıraktığımdan farklı bir pozisyonda uyumaya devam ediyordu. 

Sıcacık bir gülümseme, kuru kapalı tebessümümün yerini alırken dolabıma ilerlemiş, içinden beyaz, Gucci yazılı kısa kollu tişörtümü ve siyah dar pantolonumla, siyah deri ceketimi çıkartmıştım. 

Onları kendi yatağımın üstüne koyarken yeniden odadan çıkarak mutfağa inmiş, kendime kahve hazırlamaya başlamıştım. Kahvenin olmasını beklerken ağzıma dün, Taehyung'un yaptığı şekerli ekmekten bir parça atmıştım midemi tutması için. 

Açtım. 

Ama Jeongguk'la buluşacağımı düşündüğüm her an, bu açlığım kuş olup uçarak kaçıyordu sanki.