20

2.4K 212 139
                                    

"Çok güzel oldu."

Gözlerini üzerimde gezdirirken gülümseyip yanağımdan tuttu.

"İçinde sen olunca ayrı bir güzel oluyor, Levi."

Yanaklarımın ve kulaklarımın ısındığını hissettim. Bana ilk defa doktor demek yerine adımla seslenmişti. Bu gerçekten çok güzel bir histi. Sanki kendimi, hiç bitmeyecek olan bir rüyanın içindeymiş gibi hissediyordum.

Ve umarım hiç bitmezdi.

Eren ile beraber alışveriş merkezindeydik. Ona ve kendime kıyafet bakıyordum.

Aslında, bir delinin hâlâ nasıl bu kadar rahat bir şekilde, elini kolunu sallayarak dolaşabildiği hakkında bir fikrim yoktu. Yelena dediği kadın, gerçekten sözü geçen birisi olmalıydı.

Eren şu an, bir akıl hastanesine bağlı bir akıl hastası değildi. O gün Hanji'ye kapıyı açan kişi Eren'di. Onun için sorun olsaydı kapıyı açmazdı ama demek ki, Hanji bunu hastaneye bildirmemişti.

Bildirmesini de istemezdim zaten.

Bizi kapsayan bir sorun değildi. Çünkü Eren, artık bizim hastanenin himayesi altında değildi. Yani suçu üstlenecek olan hastane, Kore'deki hastaneydi.

Eren'in ilk teklifi reddetmiştim, ancak ikincisini reddedemedim. Çünkü önümde hiçbir engel yoktu.

Dediği gibi, sadece korkuyordum.

Korkumun nedenini de bilmiyordum. Eren'e karşı mıydı yoksa tamamen kendi benliğimden mi korkuyordum? Bunu zaman bana gösterecekti.

Kendime uygun olan kıyafeti seçtiğimde, Eren eline aldığı kıyafeti gösterdi. Benimki ile aynı modeldi fakat..

'Biraz daha büyük.'

Bunu yüzüme vurmak için mi yapıyor? Yoksa gerçekten tam bir romantizm adamı mı?

"Bunu deneyeceğim, seninki ile aynı."

Deyip gülümsemişti.

Kabine girdiğinde, onu beklemeye başlamıştım. Aynaya bakarak düşünmeye başladım.

'Biz ne ara böyle bir çift olduk?'

Yaşadığım tüm olaylar gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Böyle bir çift olmamız hem harikaydı, hem de imkansıza yakın bir şeydi.

'Ama bu mutlu olduğun gerçeğini değiştirmez.'

Kabinin kapısı gıcırdayınca, giydiği kıyafet içindeki Eren'i gördüm.

'Tanrım, sen insan mısın?'

Eliyle üzerini düzeltip kafasını bana doğru çevirdi.

"Nasıl olmuş?"

Yanına yaklaşıp, yakasından çektim. Kulağına uzanarak fısıldadım.

"Güzel, ancak bunu bir tek benim görmem gerek. Böyle bir manzaraya herkes şahit olmamalı."

Geri çekildiğinde sırıtarak bana baktığını gördüm. Hayır, böyle olmaması gerekiyordu. 

Umutsuz Vaka | Ereri ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin