11

2.6K 252 54
                                    

"Daha iyi misin, Levi?"

Hastanedeydim. Akıl hastanesinde değil, normal insanların olduğu hastanedeydim. Hanji ve birkaç kişi de buradaydı.

"Merak etme, iyiyim ben."

Bilincim bir süreliğine kapanmış olduğu için, Hanji telaş yapmıştı ve beni hastaneye getirmişlerdi.

"Üzgünüm.."

Zor da olsa diklenip sesin sahibine baktım. Bu Armin'di.

"Tch, neden?"

Kafasını yere eğdi.

"Ben Eren'in davranışlarından bir şeyler anlamıştım.."

Mikasa sorgulu gözlerle kafasını Armin'e çevirdi.

"Sadede gelir misin, Armin? Eren'in nesi var!"

Armin sırtını duvara yasladı.

"Eren'in kişilik bozukluğu var."

Odadaki Armin dışında ki herkes küçük çaplı bir şok geçirmişti. Hanji ağzını açıp kapayarak konuşmaya çalıştı.

"Ne, ne diyorsun?!Bunu bize önceden söylemen gerekmez miydi sence Armin? Ona göre önlemler alabilirdik!"

Yavaşça sesi alçaldı.

"Levi ölebilirdi.."

Armin parmak uçlarıyla anlını sıvazladı.

"Biliyorum, gerçekten böyle bir olayın hiç yaşanmamasını isterdim."

Nefes vererek konuşmaya devam etti.

"Fakat teşhisi koyarken emin olamadım, onu anlamak oldukça zordu benim için. Emin olmadan kimseye söylememek en iyisiydi."

Mikasa konuşacakken araya girdim.

"Sorun değil. Daha iyiyim. Fakat bu soruna bir çözüm bulmalıyız. Eren'in diğer kişiliğine geçmesi nasıl oluyor?"

Mikasa kollarını birbirine kenetledi.

"Ben de onu soracaktım."

Armin ağzını araladı.

"Bildiğim kadarıyla kişiliğin yer değiştirmesi için ani bir şeyin gerçekleşmesi gerek."

"Mesela?"

"Mesela, bayılması gerek. Öfke nöbeti geçirmesi veya çok korkması gerek."

Kafamı Hanji'ye çevirdim.

"Eren dün ya da bugün hiç bayıldı mı?"

Çenesini ovuşturdu Hanji.

"Kamera kayıtlarına bakmadan emin olamayız. Her daim kontrol ediliyor gerçi. Öyle bir şey olsa, haberim olurdu."

Yorganı üstümden çekerek ayağa kalktım.

"Tch. Hastaneye gidiyoruz anlaşılan."

~

"Belki de şurada baygındı."

Gözlerimi kısarak ekrana baktım.

"Haklısın, Mikasa."

Hanji kafasını iki yana salladı.

"Unutmayın, Armin duygu değişiminden de bahsetmişti."

Daha sonra kafasını Mikasa'ya çevirdi. Gözleri ise hâlâ ekrandaydı.

"Eren'i en iyi sen tanıyorsun, sinirlendiğinde veya korktuğunda ne yapar?"

Mikasa'da gözlerini ekrandan ayırmadan cevap verdi.

"Sinirlendiğinde genelde ortalığı birbirine katar. Korktuğunu daha önce hiç görmedim."

Anlamamış gibi Mikasa'nın suratına baktım.

"Tch, emin misin? Herkesin korktuğu bir an veya bir şey vardır."

İfadesizce suratıma baktı.

"Onun bir akıl hastası olduğunu unutuyorsun, Levi. Akıl hastaları gerçeklerden değil gerçek olmayanlardan korkanlardır."

Kafamı çevirerek kayıtları izlemeye devam ettim.

"H-hey şuraya bakın!"

Armin işaret parmağını ekrana uzattı.

"Bir şeyden saklanıyormuş gibi davranmıyor mu?"

Mikasa eliyle ağzını kapadı. Gözlerini kocaman açtı.

"Aman tanrım. Eren'i hiç bu halde görmemiştim."

İzlemeye devam ettiğimizde ise, Eren eline geçen her türlü şeyi etrafa atıyordu. Sonrada yatakta biraz debelendi ve hareketsizce durmuştu.

Aradan 5 dakika geçmişti. Hala öyle duruyordu.

"Biraz ilerletelim o hâlde."

Mikasa kaydı ilerletince 15 dakika sonrasında Eren ayaklanmıştı.

Yüzünde ki ifade, kanımı dondurmuştu.

O sırada, odaya ben girmiştim ve olay orada başlıyordu.

"Tanrım, biri şunu kapatsın."

Hanji homurdanarak kaydı kapattı.

"Anlaşıldı, biraz daha fazla tedbir alacağız artık."

Kapı birden açıldı, içeri Connie girdi.

"Toplantı olacak. Toplantı salonuna, lütfen!"

Umutsuz Vaka | Ereri ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin