animosity |boyxboy|

özel bölüm 3

Yanağımın altında atan kalbin huzurlu ritmine uyumlu olarak parmağımla göğüs ucunun çevresinde bir daire çiziyordum, daireyi her daralttığımda biraz daha hızlı atan kalbine tepki olarak derin bir nefes aldım, ardından biraz daha yaklaştırdım parmağımı göğsünün ucuna.

"Yaramazlık yapıyorsun." Sesi uyandığı için kalındı ve fazla güzeldi. Çenemi, daha demin başımı koyduğum göğsüne dayayıp aşağıdan profiline baktım. Gözleri uyumaktan şişmişti, boynunun kenarlarında kızarmaya başlamış izler bir iki saat öncesini hatırlatıyordu bana. Tahmin edileceği üzere eve geldiğimiz anda üzerindeki o etkileyici beyaz gömlek çıkmıştı, diğer kıyafetleri de aynı kadere boyun eğmek zorunda kalmışlardı elbette.

"Yapıyorum." Dedim usulca. Gözlerini yeniden yumduğu için birini açıp bana baktı ve dudağını büzdü beni yukarı kaydırdı.

Dudaklarımız buluştuğunda işaret ve orta parmağım göğüs ucunu sıkıştırdı, buna karşılık olarak dudaklarıma doğru inleme koyverdiğinde sırıtarak geri çekildim.

"Aptal." Elimi göğsünden uzaklaştırırken yüzünde acı çeker bir ifade vardı. "Kalk hadi kalk!" Dedim ama üzerimdeki ince pikeyi ittirirken onun homurdanan sesini duydum.

"Benim kalkmama gerek yok, bir şey çoktan kalktı."

Kahkaha atarak boxerımı giyerken ona şakayla karışık bir hareket çektim.

"Aç ayı oynamaz yakışıklı, kalk ve bana yemek hazırla." Dirseklerinin üzerinde yatakta doğruldu, bembeyaz vücudunda pike kasıklarına kadar indi.

"Sonra benim olacak mısın?" Beklentiyle bakan gözlerinin etkisinden gözlerimi devirerek ona masanın üzerindeki silgiyi fırlatarak kurtuldum.

"Zaten seninim Doruk, bir saat öncesini hatırlatmama gerek var mı?" İşaret parmağımı tehdit edercesine kaldırıp ona doğru salladım.

"Hemen bana yemek hazırla." Arkamı dönüp kapıyı açtığım anda Gorgon bacaklarıma dolandı.

"Emir verdiğinde çok seksi oluyorsun." Doruk'un cümlesini umursamadan eğilip köpeği sevmeye başladım ama Doruk'un sesi yine duyuldu.

"Ve o dar boxerın içinde eğilmiş bir şekilde de çok seksi görünüyorsun bebeğim."

Anında pozisyonumu değiştirdim ve Doruk'a döndüm. "Seni pislik!" Dedim ama zevk aldığım da bir gerçekti.

"Bu pisliğe," Dedi kendisini göstererek. "Aşıksın." Dişlerimi sergileyerek güldüm.

"Doğru söze ne hacet!" Dedim Gorgon'un sırtını kaşırken.

"O halde bu pislik seni besleyecek bebeğim!" Diye yumruklarını kaldırarak coşkuyla konuştuğunda kıkırdadım.

"Besle beni!" Ardından odadan çıkıp felaket derecede büyük ve geniş olan banyoya girdim. Siktiğimin banyosu benim odamdan büyüktü! İçinde jakuziden, saunaya kadar her şeyinin olduğu düşünüldüğünde büyüklüğünü tartışmak yerine işlevini tartışmak daha mantıklıydı. Ama kimin umurunda ki?

Çift kişilik muslukta kendi tarafıma geçerken orta kısımdaki beyaz corian tezgahtan diş temizliği malzemelerimizi koyduğumuz kısımdan diş macunu ve diş fırçamı kaptım.

Bu eve her gelişimde iki farklı hayata sahipmişim hissiyatına kapılıyordum. Birinci Yağız, dershane ve okul arasında mekik dokuyan o ümitsiz çocuktu ancak ikinci Yağız, Doruk'un sevgilisi, hâlâ Kaptan ve Animo olan o çocuktu.

Çıplak göğsümdeki tırnak izlerine başımı iki yana sallayarak güldükten sonra banyodan çıktım, mutfağa doğru yürürken keyifli bir ıslık tutturdum.