3.2

23.6K 1.8K 522
                                    

Bugün attığım üçüncü bölüm, atlamayın:D

Ertesi gün, okulun tuvaletinde sigara içerken Doruk'un bileğime çizdiği ince şerit yaraya bakıyordum. Biraz daha zorlarsam yarayı bakışlarımla iyileştirecektim anasını satayım!

Bana neler olduğunu biliyordum, sorun şu ki bununla hâlâ barışık sayılmazdım.

Doruk'tan etkilendiğimi nude attığı gün kabullenmiş sayılırdım ama bunu kabul etmem, ona deli divane olacağım anlamına gelmiyordu ki.

Bu hoşlantı mıdır, aşk mıdır her ne boksa durana kadar kavga edecektik. Gerekirse birbirimizin kafasını kıracaktık ama işin sonunda bu saçmalığı unutacaktım.

Sigarayı filtresine kadar çektikten sonra gidere attım ve dış kapıyla aynı anda tuvalet kapısını araladım. İçeriye giren kişi Kaya'ydı, arkasından gelen Sarp beni görünce durdu ancak Kaya yüzüme bile bakmadan pisuvara ilerledi.

"N'aber Kaptan?"

"İyidir Sarp, senin nasıl gidiyor?" Gelişigüzel sorulan soruya benim gibi 'İyi' şeklinde cevap verdiğinde ellerimi yıkayıp tuvaletten çıkmıştım.

Gergin hissediyordum aslında. Bugün okul çıkışı bir kavga vardı ve bu kavgayı bir aya yakın mesajlaştığım çocukla edecektim. Ayrıca bu çocuk hafiften etkilendiğim bir çocuktu... Neyinden etkilendiysem?

Hayır, bu soruyu dürüstçe soruyordum kendime. Anlam veremediğim bir şeydi çünkü, bir yanlışlık olduğuna o kadar emindim ki. Kalbim mi bozuldu diye düşündüğüm bile olmuştu!

Doruk gibi birisinden neden hoşlanayım ki? Onun gibi birisinde ne bulmuş olabilirim?

Yakışıklı bir surat, birkaç flörtöz tavırdan başka bir şey yoktu onda.

Pekâlâ, yalan söyledim.

Onda konuştuğumuz sürece gördüğüm bir olgunluk vardı, eğlenceli ve kafa dengi davranmayı bildiği de barizdi ayrıca. Merhametli birisiydi, tabii ki kötülükleri vardı ama dediği gibiydi:

Kalbini bu şekilde koruyordu.

"Yağız!" Arkamdan gelen ince sesle durdum. Betül sırtına taktığı gitar çantasıyla yanımda durdu, sarı saçlarını düzleştirmiş yüzüne hafif bir makyaj yapmıştı. Bugün yüzünde tarifi imkansız bir hayal kırıklığı vardı.

"Anonim senmişsin?" Bu mevzuyu nereden bildiğini soracakken Doruk'la ikisinin sözde arkadaş olduğunu hatırladım.

"Hm hm." İlgisizce bunu demiş olmam onda üste çıkma isteği uyandırmış olmalıydı ki sesini yükselterek;

"Bana Doruk'u sevmediğini söyleyerek onunla çıktım diye yol verdin ama onunla yazıştın yani öyle mi?" Kollarımı kavuşturdum.

"Evet?"

"Yağız amacın neydi ki?" Şimdi burada "Sendin," diye havalı bir giriş yapabilirdim, sonuçta en başında amacım Betül'le çıktığı için ondan intikam almaktı ama bunu yapmayacaktım.

"Sana bir şey anlatmayacağım Betül, beni rahat bırak." Dönüp gidecekken kolumu yakaladı ve kendine zorla döndürdü.

"Senin derdin ne?!"

Bugünlerde sürekli kalabalık ortamlarda birileriyle kavga ediyordum. Bu huyumdan vazgeçsem iyi olurdu.

"Bir derdim olduğunu nereden çıkardın?"

"Peşinden koşuyorum Kaptan! Bana tekrar bak diye gözünün önünde duruyorum ve sen bana bunu mu yapıyorsun?! Bir erkeğe kızmışsın gibi mesaj mı atıyorsun?"

"Evet, tam olarak öyle yapıyorum. Hatta onun anonimlerini bulabilmek için numaradan çıkma numaraları yapıyorum ve eski sevgilime de tekrar dönebilmek için yalanlar falan söylüyorum."

"Sana yalan söylemedim."

"Kızlar tuvaletinde benim hakkımda onu sevmiyorum ama birisine ihtiyacım var demişsin?" Şok olarak elini kolumdan çekti.

"Sen bunu... Sen..."

"Eh, güvercinler herzaman işe yarar. Yanındakilere dikkat et ve benden uzak dur."

Onu arkamda öylece bırakırken koridorda göz göze geldiğimiz Rana'ya çarpık bir gülüş attım.

Aynı şekilde sırıttı.

*
betül işini de bitirdiğimize göre... devam edebiliriz.

animosity |boyxboy|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin