18🌟Atarlı Uzaylı

51.4K 5.2K 4.9K
                                    

Multimedya: Kahraman Deniz - Böyle Sever

Keyifli Okumalar...

🌟
"Ben seni hep beklerim Asel. Sen yeter ki gel."
🌟

(Gifleri ben yapıyorum, o yüzden nereden aldın diye sormayın artık ama resimler pinterestten 😁)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Gifleri ben yapıyorum, o yüzden nereden aldın diye sormayın artık ama resimler pinterestten 😁)

🌟

Hava bugün oldukça kapalıydı. Bu ev ahalisinin üzerine de sinmiş gibiydi. Kahvaltı masasındaki kimseden dakikalardır tek ses çıkmıyordu. Herkes sessizce yemeği ile ilgileniyordu. Uzay'a dakikalardır kaçamak bakışlar atıyordum ama o belki de masaya oturduğundan beri bana bakmıyordu. Dalgın bir şekilde tabağındaki yiyeceklerle oynuyordu. Sonunda dayanamayıp dirseğimle onu dürttüm. Bakışları sonunda bana döndü. Gözlerinin hafifçe kızarmış olduğunu o an fark ettim. Göz altları da hafifçe morarmıştı. Uyumamış gibiydi.

"İyi misin civciv?" diye fısıldadım. Zira Tuna'nın gözleri ikimizin üzerindeydi. Her ne kadar Uzay'ın bu kez yanımda oturmasına ses çıkarmasa da bu sivri burunlu fil faresinin ne yapacağı hiç belli olmazdı.

Uzay cevap veremeden Sedef, "Hadi," dedi. "Oyalanmayın da kahvaltınızı edin. Giderken sizi de kafeye bırakalım."

Onun da yorgunluğu her halinden belliydi. Dün fazlasıyla geç bir saatte gelmiş olmalıydılar ki geldiklerini duymamıştım. Aslında yatağa ne ara gittiğimi bile bilmiyordum. Sabah uyandığımda Uzay'ı yanımda görememiştim. Gerçi onu hiçbir sabah yanımda bulamamıştım ki zaten. Tuna uyanmadan hep salona iniyordu. O an kafama bir şey dank etti. Ee, ben buna benimle uyumama yasağı koymuştum. Belki de gerçekten benimle uyumamıştı. Hatta şu yorgun haline bakılırsa hiç uyumamış bile olabilirdi.

Ne vicdansızsın be Asel! Utan! Utan!

"Bizimle gelmeyecekler," dedi Tuna. Gözlerini bizden sonunda çekmiş tüm dikkatini tabağındaki domatese vermişti.

"Asel'in bileği iyileşmiş Tuna," dedi Sedef. "Bence çalışmasında bir sakınca yok."

Tuna umursamaz bir şekilde düzeltti. "Kafede çalışmayacaklar artık."

"Yok ya!" dedim ağzımı yayarak. "Bal gibi de çalışacağım."

Başını kaldırmadan kirpikleri arasından bana uyarıcı bakışlar attı. "Çalışmayacaksınız Asel! Yavuz'la konuştum, bir daha kafeye gitmek yok. Ben size başka bir iş bulurum."

"Ben Yavuz'un kafesinde çalışacağım be. Sana ne? Hayret bir şey ya!" dedim sinirlenerek.

"Tuna ne oluyor?" dedi Sedef. O da Tuna'ya şüpheli bakışlar atıyordu şimdi. "Bilmediğim bir durum mu var hayatım?"

"Bilmediği bir durum mu var hayatı?" dedim imayla. Sedef'in hala olanlardan haberi yoktu. Bu durumu kullanmak ise boynumun borcuydu. Ben o kafeye gidecektim, o kadar.

UZAY'LIWhere stories live. Discover now