RA 46 Tek Bir Kelime Yetiyor

2.2K 133 32
                                    

/46/ TEK BİR KELİME YETİYOR/

Bölüm parçası: Toygar Işıklı- Kalbimdeki Sancı

' Anneme nasıl kıydın baba? Gözünden sakınırken, elin bir kez olsun tenine canını acıtmak için dokunmamışken anneme nasıl kıydın baba? Sevdiğini söylediğine hiç şahit olmamıştım ama gözlerin her seferinde ölümüne seviyorum diyordu... Neden bizi parçaladın ki baba? '

Küçükken kabusu haline gelen ve yüreğini derinden acıtan anları rüyasında gören Revan, babasının göz yaşlarını sileceği sırada uyanmıştı. Parmakları sürekli olarak yüzüne dokunamadığı için sızlarken, düşünceleri babasına olan nefreti ve sevgisi için varlığına lanetler yağdırıyordu. Kalbinin ise tek isteği gördüğü rüyanın esaretinden kurtulup normal haline dönmesiydi. Çünkü teslim olursa geçmişinde kaybolur, ne şu anı ne de geleceği düşünebilirdi. Ama çok geçmeden dengesizi yetişmişti kalbinin imdadına.

" Neyin var çirkin?"

Ceketini giydirmek için kollarını açmasını beklediği dengesizinin, yüzüne bakmaya devam etmesiyle " Bir şeyim yok." diyen Revan kaşlarını kaldırması ile kesip atamayacağını anladı.

Dolan gözlerini görmesin diye kocasının arkasına geçen genç kadın, alt dudağını ısırarak düşmek için çabalayan yaşlarını sakinleştirdikten sonra " Babamı rüyamda gördüm." dedi ve yüzüne bakmak için dönmesine fırsat vermeyip, elinde tuttuğu ceketi kollarına geçirdi.

Ne yaparsa yapsın geçmiyordu bu acı... Ve hiçbir güç geçmesine yardımcı olmuyordu. Bir kardeşi vardı yarasına merhem olan bir de dengesizi. Ama yetmiyordu işte. Onlar sadece acısının çoğalmasını engelliyordu. Kabusları onlar sayesinde seyrekleşmişti ama bir kez olsun gördüğünde böyle talan oluyordu benliği... Sonrasında ise zor toparlanıyordu.

" Güzelim... "

Yüzünü avuçları içine hapsettiği karısına ne diyeceğini bilemeyen Ayaz'ın da gözleri dolmuştu ve farketmesin diye bedenini sıkıca sardı. Biliyordu ki karısı babasını rüyasında görmüş olmasına rağmen annesi ve kardeşinin de acısını yüreğinde tazeliyordu.

" Geçmez biliyorum ama bir gün azaldığını farkedeceksin... Her şey tükenir... Bak bize ömrümüz tükeniyor, acı da tükenecek... Sadece izi kalacak."

" Ya tükenmeden başka bir acı bulursa... "

" Öyle düşünme çirkin..."

"Yapamıyorum... Korkuyorum... Bir sen varsın birde Sıla...  Ya size de..." 

Karısının parmaklarını sırtında hissedince, ensesinden tutup alnını göğsüne bastıran Ayaz derin bir nefes aldı ve bu nefesi saçlarına karışacak şekilde verdikten sonra parmaklarıyla saç diplerini okşadı. Bunu hem Revan'ı rahatlatmak için hemde zaman kazanmak için yapıyordu. Çünkü cümlelerini doğru seçmeli, huzuru kaybetmemesini sağlamalıydı.

" Bunun için bir söz veya garanti veremem çirkin çünkü kaderimizde yaşayacağımız neler var bilemiyorum ama acının bizi bulmaması için elimden geleni yapacağım. Kötü düşünme olur mu?"

Başını olumlu anlamda sallayan Revan, dengesizinin göğsüne dudaklarını bastırıp geri çekildi ve dolan gözlerine inat gülümsemeye çalıştı. Tabi sadece gülümsemekle olmuyordu. Bir şeyler yapıp üzerlerine çöken kasveti dağıtmalıydı.

" Yakıştı..."

Ceketinin kenarlarını düzelten karısının ellerini tutan Ayaz avuç içlerini öptükten sonra " Mecburiyetten giydim.." deyip çocuk gibi surat astı. İstemeyerek gittiği iş yerine yine istemeyerek uyum sağlamak zorunda kalmak sabrını zorlasa da babasını bitirmek için yaptığı planlar işe yarasın diye katlanmaya çalışıyordu. Ve küçük dağları ben yarattım dercesine ortalıkta gezinen Sinan Ağa'nın sonu gelmek üzereydi. Sadece malını mülkünü değil, itibarını da elinden almak için uğraşıyordu Ayaz.

Aşk Ayazı (Revan)Where stories live. Discover now