RA12 Güzelsin...

15K 797 132
                                    


/12/GÜZELSİN/

Yıllarca yadırgasam da kimsesizliğimi, kardeşimin varlığına sığınıp ses etmemiştim. Kaderim deyip susmayı öğrenmiştim nasılsa ama şimdi isyanım toparlandı dilimin ucuna. Sabredip dayanmaya çalışırken anne ve babamın yokluğuna, şimdi ise her zamankinden çok ihtiyacım var onlara. Karşımda namusumu teyit etmek isteyen kadına engel olmalarına ihtiyacım var.

Kıymet hanım imasının ne kadar küçük düşürücü ve onursuzca oluşuna aldırış etmeden yatağa geçmem için bekliyordu. Ben ise böyle bir şeye mümkünat bile vermezken ne yapacağımı da bilmiyorum.

Gözlerimi yataktan ayırıp Kıymet hanıma doğrulttum. Birçok şeye susabilirdim fakat söz konusu namusum ise kimse ona fitursuzca laf edemezdi! Buna izin vermezdim.

"Ne dediğinin farkında mısın sen Kıymet ana?! Onla karı koca olmadık diye beni namussuz ilan edemezsin!"

Bir kadın bir kadını nasıl olurda anlamazdı? Nasıl olurda namusunu diline dolayıp hayatını ölümle yüz yüze getirirdi? Bilmez miydi bu yaptığı canımı yakacak...?

"Seni namussuz ilan ettiğim falan yok. Hem yoksa bir çekincen iki dakikalık şey için ses etme. Yok kendine güvenmeyipte bu cıngarı çıkartıyorsan olacak olan belli"

Olacak olanı bende çok iyi biliyordum. Kendimden şüphem tabiki yoktu fakat bunu ona ispat etmek zorunda da değildim. Bu yüzden ona doğru birkaç adım atıp elimi sinirle göğüs hizasında kaldırdım.

Uyarırcasına elimi ona sallayarak "kendime güvenim tam ama kimseye ispat etmek zorunda değilim!" dedim.

Sözümün bitimiyle hışımla üzerime gelen Kıymet hanım bileğimden tutup kolumu çevirdi. Acıyla inleyip kolumu ondan kurtarmak isterken "eline koluna hakim ol acımam kırarım yeminle!" dedi, bağırarak. İtekleyerek kolumu bıraktığında, bileğimi ovmaya başladım hemen. O ise öfkeli bakışlarını üzerimde gezdirip "beni delirtmeden git şu yatağa Revan!" dedi bu kez.

"Gitmiyorum!"

"Gitmiyorsun öyle mi? İyi. Benden gider Sinan ağaya kusurun olduğunu söylerim. Münasip yerini dağladıktan sonra eşşeğe ters bindirip amcanın evine yollarlar seni. Artık üç kuruşa satar mı başka birşey mi yapar bilmem!"

"Bu kadar kolay yani iftira etmek?"

"Sana bunu yapmak zor geliyorsa bana kolay gelir Revan! Şimdi git çamaşırını çıkar"

Israrla beni anlamak istemeyen Kıymet hanıma kaşlarımı çatmış bakarken bu istediğini yapmamaya kararlıydım. Her istediklerini yapmış, mecburi boyun eymiştim fakat bu farklıydı. İnanmayan eşim değil kaynanamdı. O olsa bile beni böyle bir şeye zorlamazdı fakat... Benim eşim Ayaz dı ve o da burda değildi. Zaten istesemde yanımda olmayacaktı artık.

"Revan hadi!"

Kıymet hanımın bağırmasıyla düşüncemden sıyrıldım. Kesinlikle yapmayacak olduğumu anlaması için sert bir şekilde "hayır!" dedim.

"Benden günah gitti!"

Kıymet hanım kolumu tutup yatağa doğru çekiştirdiğin de kendimi geriye doğru çektim fakat ebe olan kadın belimi sıkıca sardı.

"Bırak beni bıraaaak!!"

"Bağırma Allah 'ın cezası seni"

İkisinin zoruyla yatağın kenarına getirildiğimde belimi saran kadının ellerine tırnaklarımı geçirdim. Canım yandığı kadar canını yakmak istediğim kadın 'ah'layarak ve bana söylenerek kollarını çekti. Kıymet hanım da o anki şaşkınlıkla kollarımı bıraktığın da aralarından sıyrılıp kapıya doğru ilerledim. Bu isteklerini bedeli ne olursa olsun yapmayacaktım.

Aşk Ayazı (Revan)Kde žijí příběhy. Začni objevovat