Bölüm -5- ≈YAKALANMA≈

3.7K 139 10
                                    

"Beni mi takip ediyorsun sen!?" 

Sesim olması gerekenden çok daha yüksek çıkmıştı. Sinirlenince bir ruh hastası gibi bağırıyordum. Kontrolümü kaybettiğim zamanlar da oluyordu. Neyseki öyle bir durumda değildim. Şimdilik...

"Evet, seni takip ediyorum." 

Bu kadar rahat olabilmesi sinirlerime dokunuyordu. Kollarının arasından çıkıp omzuna yumruk attım. 

"Ukala!"     

Omzuna çarparak yanından geçtim ve yürümeye başladım. Sessizce peşimden geliyordu. Bir anda aklıma gelen planla sırıttım. Adımlarımı hızlandırırken peşimden gelmesini umuyordum. Hızla bir arka sokağa saptığımda arkama baktım. Peşimden geliyordu. Sırıtmam genişlerken biraz daha hızlanıp bir sokağa daha saptım. Onu caddeden oldukça uzaklaştırmaya çalışıyordum. Yeniden bir ara sokağa saptığımda omzumun üstünden arkama baktım. Kafası karışmış gibiydi, ama hala peşimden geliyordu. 

Sokak ne tenhaydı, ne de çok kalabalık. 7-8 İnsan vardı görünürde. Kapıları, camları kırılmış binaların içinde olduklarını tahmin etmek için dahi olmaya gerek yoktu. Gözüme bir çay ocağını kestirdim. Çay ocağının kapısının önündeki taburelere ilerlerken sokağa göz attım. Onu uyuşturucu satıcılarının, hırsızların, eskortların bulunduğu sokağa getirmiştim. Daha doğrusu her türlü pisliğin olduğu sokağa. Taburelerden birine oturup gelmesi için işaret ettim. Şaşırsa da dediğimi yaptı ve karşımdaki tabureye oturdu. Küçük masanın iki yanına ellerimi koyup yüzüne doğru yaklaştım. 

" Benimle uğraşma ucube, bedelini ağır ödersin." Uzaklaştım ve devam ettim. "Şimdi git." 

Şaşkın yüz ifadesini toparlayıp ayağa kalktı ve işaret parmağını bana doğru salladı. " Bu iş burda bitmedi." 

Yanımdan geçip giderken ayağa kalktım, onu işaret ederek bağırdım. 

" Yardım edin! Paramı çaldı!" 

Acı dolu bağırışımdan dolayı şaşkınlıkla bana dönüp baktığında pis pis sırıttım. Sokaktakiler ona doğru ilerlerken planım tıkır tıkır işliyordu. Yankı 4 taraftan ona doğru gelen insanları görünce konuştu. 

" Ona mı inanacaksınız? Yalan söylüyor!" 

Korkudan sesinin yükseldiğini fark etmemiş gibiydi. Arka sokaklarda adamı dinlemezlerdi ki. Direk döverlerdi. Boşuna konuşuyordu. Nereden geldiğini benim bile anlayamadığım bir düzine insan üstüne çullandığında kaçmaya çalıştı. Etrafındakilerden biri kafasını tutup dizine vurduğunda acıyla inledi. Bir diğeri yüzüne yumruk atınca yere düştü. Memnuniyetle gülümseyip, arkamı döndüm ve geldiğim yoldan yine caddeye çıktım. Onu orada bıraktığım için pişman değildim. Sağ çıkabileceğinden emin değildim. Ama umurumda değildi. Elimi cebime attığımda uyuşturucu bulmayı umut ediyordum, fakat yoktu. Bitmeden kaybolan silgi gibiydi uyuşturucum. Sonunu hiç görememiştim. Gözlerimi devirdim. 

Issız bir sokağa saptım. Polisler bile bu ara sokaklara giremezken, ben elimi kolumu sallayarak dolaşıyordum. Yeni bir sokağa saparken uyuşturucu satıcılarının bulunduğu sokağa nereden gidebileceğimi düşünüyordum. Ağızıma kapanan el ile düşüncelerimden sıyrıldım. Bakışlarımı aşağı indirdiğimde ağızımı kapatan bezi gördüm. Nefesimi tutarken bayılmamayı umuyordum, ama fazlasıyla solumuştum zaten. Bilincim kapanırken gördüğüm son şey kar makseli bir yüzdü.

-----

Bilincim yavaş yavaş yerine otururken, gözlerimi araladım. Göz kapaklarım birbirine yapışmış gibi hissediyordum. Kollarımı hareket ettirmek istedim ama başarılı olamadım. Karanlık bir yerdeydim. Gözlerim karanlığa alışamamıştı. Gözlerimi kırpıştırdım. Zifiri karanlıkta, sağ tarafımdan ayak sesleri geldi. Ses git gide yaklaşıyordu. Gözlerimi kısarak etrafıma baksam da hiçbir şey göremiyordum. Paniğe kapılarak çırpındım. Ayak sesleri iyice yaklaşmıştı, artık tam dibimde olduğunu hissediyordum. Tam o sırada ışık açıldı. Gözlerim ışığa alışkın olmadığı için gözlerimi kıstım. Bir sandalyede oturuyordum. Etrafıma baktığımda eski, fabrika gibi bir yerde olduğumu gördüm. Karşımda 4 kişi vardı ve kahkaha atıyorlardı. 

EROİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin