Bölüm -21- ≈TECAVÜZ≈

1.5K 65 6
                                    

Ekin... Ekin Soykan. Yankı Soykan'ın kardeşi. Bütün bunlar beynimin ortasına gülle gibi düşmüştü. Ekin alay eder gibi güldü. "Çok mu şaşırdın?"

Alaycı tavrının altında kalmayı kendime yediremezdim. İç sesim beni onayladı, şu ukalaya dersini vermeliydik. Saçlarım ellerinde olsa da Gözlerinin içine baktım ve gülümsedim. "Yankı'nın tırnağı bile olamayacakken nasıl kardeşi oldun sen? Kesin hastanede ka-" Saçlarımdaki eli beni hızla yere savurdu. Sırtımı koltuğa çarpmıştım, canım yanıyordu. O mavi gözlere baktım. "Yapabildiğinin en iyisi bu mu ?" Öfkeyle yanıma gelip beni kaldırdı ve boğazımdan tutup duvara çarptı. Canımın acısıyla saçlarını çekip kurtulmak için çırpındım. Tek eliyle boğazımı tutarken saçlarındaki ellerimi tek eliyle yakaladı ve duvara yapıştırdı.

Tamamen savunmasızdım.

Gözlerime hücum eden yaşları geri iterek gözlerine baktım. Yakışıklıydı, ama bu bir karanlıkla gölgelenmişti. Mavi gözlerine siyah bir mürekkep dökülmüş gibiydi. Güzel, ama kötülük dolu..

"Yankı," dedim zorlukla. "Senin gibi pezevenk bir kardeşi olduğu için ona üzülüyorum."

"Ne dedin sen?" diye fısıldadı. Cevap veremedim, göz bebekleri küçülmüştü. Yüzü öfkeden kıpkırmızıydı, bağırdı. "Tekrarlasana hadi!" İrkilip korkuyla ona baktım. Sanırım fazla ileri gitmiştim.

"Seni küçük sürtük!" dedi ve beni koltuğun üstüne savurdu. Koltukta düşüşümün şiddetiyle sarsılırken üstüme yürüdü ve tişörtümün yakasından çekip parçaladı. Korkuyla çırpınıp kaçmaya çalıştım. Ama başaramadım...

-----

Soğuk su sırtıma çarparken masaj gibi geliyordu. Ağlamaktan şişmiş gözlerimi bir kez daha sildim. Yaşadıklarım aklıma geldiğinde dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçtı. Elimle ağzımı kapatırken gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Her şeyin bir kabus olmasını diledim.

Çaresizdim.

Yalnızdım.

Kimsenin umurunda değildim.

Dizlerimi kendime çektim ve kollarımı etradına doladım. Başımı hıçkırarak dizlerimin üzerine koyarken kapı tıklatıldı. Cevap vermedim. Korkuyla kapıya baktım. Çıplaktım, acizdim. Kimse beni böyle görmemeliydi.

"Kiraz?" O şerefsizdi. Tekrar kapıyı tıklattı. "Adi piç" diye mırıldandım. Kapı aniden aralandığında dizlerime daha sıkı sarılıp bağırdım. "Dokunma bana!" Hıçkırarak ağlamaya başladım. Sürüklenerek geriledim. Sırtım soğuk fayansa değdiğinde kaçacak hiçbir yerim kalmamıştı. Işıktan bir kez daha nefret ettim. Işık insana kaçacak yer bırakmıyordu. Ekin kapı aralığından kolunu uzattı ve çamaşır makinesinin üzerine birkaç parça kıyafet koydu. Ardından hiçbir şey demeden kapıyı kapattı.

Yavaşca ayağa kalktım ve suyu kapattım. Saçlarımı sağ omzumda toplayıp suyunu sıktım. Kurulanmadan makinenin üstündeki kıyafetleri üzerime geçirdim.

Aynanın karşısına geçtim ve kendime baktım. Çökmüştüm, yorgundum, çaresizdim, kimsesizdim. neden yaşıyordum ki? Neden hala nefes alıyordum?

Beni umursayan kimse yoktu. Seven, arkamdan ağlayacak kimse yoktu.

Bir ailem bile yoktu..

Gözlerim aynanın kenarındaki jilete takıldı. Aklımdan çok fazla düşünce geçiyordu. Yapmalı mıydım? İç sesim güldü. "Bizi umursayan kimse yok. Ölsek, arkamızdan kaç kişi ağlayacak?" Cevabı ikimiz de biliyorduk. Cevabı herkes biliyordu..

Parmaklarımı jiletin üzerinde gezdirdim. Jileti elime aldım ve kararsızca aynadaki yansımama baktım. Gözlerim şişmişti ve göz altlarım morarmıştı. Yüzüm çökmüş elmacık kemiklerim belirginleşmişti. Acaba ölüme giderken ilk adımı nasıl atmalıydım?

Jileti boğazıma dayadım. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Ölüm. Dört harf iki hece.. Birazdan kendimi ölümün sonsuz kollarına teslim edecektim. "Eğer," diye mırıldandım. "Ölüm anında hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçerse.." Yutkundum. "Seni gördüğümde gülümseyeceğim, Yankı."

Jileti hızlıca çektim ve soğuk metalin etimin içinde kaydığını hissettim.

Gözlerimi kaldırıp aynaya baktığımda boğazımdan kanlar akıyordu. Öksürdüm ve kanım aynaya sıçradı. Lavabodan destek alıp yere çöktüm. Görüşüm bulanıklaşırken ölümü hissettim.

"Sonunda," diye mırıldandım zorlukla. İç sesim onayladı. "Sonunda, kurtulduk.."

-----

Selam!

Yeni bir bölümle karşınızdayım. Farkındayım biraz kısa oldu ama bekletmek istemediğim için paylaşmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz.

Seviliyorsunuz.

EROİNUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum