35. BÖLÜM

1.8K 131 4
                                    




Baran şaşırdı o anda; gülse mi, ağlasa mı bilemedi. "Evet, evet aşkım, çok işimiz var..." dedi onun gözlerinin içine bakarak.

"Az önce dediklerini duydum," dedi Eylül. "Ama bir daha o kadını görürsem sana bırakmam, ben parçalarım ona göre!"

"Ohh, yaşasın! Beni duymuş; yani duymuşsun güzelim! İnan ki doğruyu söylüyorum..."

"Biliyorum," dedi Eylül. "Annemle babam da sana inanmışlar, diğerleri de..."

Sonra maskenin içinden derin bir nefes çekip devam etti: "Ama böyle olduğunu bilemezdim ben. O anda ölüyorum zannettim. Sen beni birinin kucağında görsen ne hissederdin?"

Baran çıldırdı: "Sen deli misin! Düşündürme sakın bana bunu! Yani sen tabii ki dönüp gitmekte haklıydın; ama gerçekte yaşanan da buydu...Dün gece onu bulup öldürmeyi düşündüm bir ara. İlk defa birine karşı bu kadar nefret doluyum. O da sana olan aşkımdan, biliyorsun değil mi?"

"Tamam biliyorum artık! Hırpalama kendini daha fazla..."

"Bu meseleyi hallettiğimize göre ben çıkayım, sen de dinlen biraz..."

"Peki, yalnız annemlere söyle, bir an önce çıkarsınlar beni buradan..."

"Tabii ki söylerim aşkım!" Baran eğilip maskeyi biraz havaya kaldırdı ve yanağından öptü onu.

Kapıya yaklaşırken geriye dönüp başını kaldırmış hüzünlü gözlerle ona bakan Eylül'e döndü: "Göreceksin bak! Çok mutlu olacağız..."

Dışarı çıktığında ilk yaptığı sevinçle Sarp'a sarılmak oldu. "Uyandı ve bana inanıyor!"

Sarp da ona sarıldı neşeyle: "Demiştim sana! Rahatladın mı şimdi?"

Kendini geri çekerken ona cevap verdi Baran: "Hem de nasıl!"

O sırada Emir, Gülcan, Sıla ve kızlar camdan içerideki Eylül'e el sallıyorlardı. Baran'ın dediklerini de duymuşlardı. Hepsinin keyfi yerine gelmişti nihayet!

Genç delikanlı onlara dönüp konuştu: "Eylül bir an önce eve çıkmak istiyor; size haber gönderdi."

Emir onlara dönüp: "Ben doktoruyla konuşayım, şimdi gelirim," dedi.

Yaren, Emir'in gidişinin ardından Eylül'e işaret parmağını sallayarak seslendi: "Sen şuradan bir çık da gör bakalım! Bunun hesabını soracağız sana!" Sonra kızlara dönüp devam etti konuşmaya: "Kızlar, Baran'la Eylül barışmadan önce konuştuklarımız geçerli. Yarın akşam bekliyoruz bize hepinizi..."

"Eylül kalkabilir mi?" diye sordu Zeynep.

"O Baran'ı görünce iyileşti az önce!" dedi Yaren.
Bunu duyan Baran'ın ağzı kulaklarındaydı. "Bugün ve yarın da dinlenince kendini toparlar." diye devam etti konuşmaya Yaren.

"Tamam, geliriz öyleyse," dedi Sarp da. "Neler hazırlayacaksın bize?"

"Gelince görürsünüz Sarp Beyciğim, sürpriz!"

Bunun üzerine hepsi gülüştü. Kızlar tabii ki ertesi gün ona yardıma gidecekti.

Bu arada doktor, birkaç saat normal odada dinlenmesinin ardından hastaneden çıkabileceklerini söylemişti Emir'e.

Görevliler gelip Eylül'ü sedyesiyle normal odaya çıkardılar. Tabii ki herkes peşinden gelmişti. Gülcan ve Emir telefonla gelen geçmiş olsun dileklerini kabul ediyorlardı o sırada. Odadan çıkıp koltuklara oturdular.

Odada bulunan kızlar Eylül'e içlerinde kalan ne varsa saydırıyorlardı.
"Kızım gece yarısı balkona çıkılır mı! Hem de bu kılıkta!" diye başladı Selin.

AŞK REHBERİ/TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now