• Bölüm 29 •

1.2K 89 47
                                    

Titreyen ellerim kapı koluna gitti o an istemsizce. Bu odadan,bu hastaneden belki de bu şehirden gitmeyi istedim. Odadan ayrılarak duvarın önüne yasladım sırtımı ve bedenimi yavaşça yere bıraktım.

Oturdum sadece,gelen geçen insanları seyrettim;aklımdaki susmak bilmeyen düşüncelerle.
Ben inanmıştım,ben onun sevgisine inanmıştım. Onu yaraladığım kadar düzelteceğime inanmıştım,bunu yapabiliceğime inanmıştım..

"Hanımefendi,iyi misiniz?"

Sessiz kalarak başımı yukarı kaldırdım.

"Adınız Duru mu?"

"Nereden biliyorsun?"

"İçerideki hasta sizin isminizi sayıklayıp duruyor. Yanına gitmek ister misiniz?"

O an titrek bir nefes bıraktı kendini dudaklarımın arasından.

"Durumu nasıl?"

"Aslında gayet iy- Hanımefendi nereye?"

Arkamı dönerek hastanenin çıkışına doğru ağır adımlarla ilerlemeye başladım.

"Bahsettiğiniz Duru ben değilim"

"Ama başka birisi y-"

Adım atmayı bırakıp buruk bir gülümseme ile,arkama dönerek yanıtladım sorusunu.

"Benim beklediğim kişi ölmüş,içeridekini tanımıyorum"

...

"Mert! Sen silahları al ben içeriyi temizleyeceğim"

"Oldu bil"

Yine bir soygunda bulmuştum kendimi. Satın alacak paramız olmasına rağmen bu yolu kullanmak kulağa daha hoş geliyordu,ulaşılması basit şeyleri sevmezdim. Bu şekilde elde etmek onu zorlaştırıyordu,zoru seviyordum.

Hızlı adımlarla kapının önüne dikilen kas yığınlarına yaklaştım.

"Selam beyler"

İki elimdeki çakıları gırtlaklarına geçirip sertçe çakıları aşağıya doğru indirdim ve kendime çektim. Çakıları hızla cebime yerleştirip silahları arka cebimden elime alarak bedenleri yere yığılmadan alınlarına ateş ettim.

"Görüşürüz beyler"

Çakıları cebime atarak arka ceplerimden silahlarımı aldım ellerime. Deponun içine adımladığım sırada önümde duran 20 kişilik orduya göz attım. 2'li gruba ayrılarak birisine yol verdiler.

"Seni burada görmek ne güzel,Herman"

"Birazdan seni canlı olarak göremeyeceğim için aynı şeyi söyleyemeceğim,Tekfi"

Güçlü bir kahkaha kulağıma eriştiğinde sinir hücrelerimin derimin altında adeta kaynadığını hissettim.

"Beni öldüremezsin"

"Seni zaten ben öldürmeyeceğim,kendi adamların öldürecek"

Aynı kahkaha bu sefer Tekfi'nin bir adamından geldiğinde daha fazla sinirlendim ve cebimdeki çakıyı hiza almaya gerek duymadan sol göğsüne attım. Biblo misali devrilmesi ile odada ölüm sessizliği oluştu.

19 adam kalmıştı. 9'unu silah ile vursam kurşunlarım bitecek ve bu durumda çakılarım ve yanıma aldığım birkaç malzeme beni kurtaracaktı.

 9'unu silah ile vursam kurşunlarım bitecek ve bu durumda çakılarım ve yanıma aldığım birkaç malzeme beni kurtaracaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sadist Kız | Tamamlandı (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin