Sadist Kız | Tamamlandı (+18)

• Bölüm 6 •

Sözlerim karşısında ağlaması ve hareketleri durmuştu. Bunu duymayı beklemeyen gözleri benimki ile buluştuğu anda acı tüm vücudumu sarmalamıştı. Sahi,şu anki kız arkadaşına da bana baktığı gibi bakıyor muydu? Kimseye sunmadığı naif kalbini bana açtığı gibi ona da açmış mıydı?

Elbetteki yapmıştı ve bu onun umrunda bile değildi,buna emindim. Ve şimdi bana bahşettiği yüksek dozdaki acıyı,ona yaşatmak istiyordum,bu kadar kolay sıyrılabiliceğini düşünmemeliydi.

14 Kasım 2016

Ateş'in evine girdiğim gibi elim ayağıma dolanmıştı resmen. Şu anda işteydi ve 2.yılımızı kutlamak için onun evinde güzel bir masa hazırlamak istiyordum. Kapıyı hızla kapatarak içeri adımladım ve mutfağa geçtim.

Yemekle aram hiç iyi değildi fakat bugüne özel birkaç aşçıdan ders almıştım. Marketten aldığım malzemeleri bir bir tezgâha dizerek yavaştan yemekleri hazırlamaya başladım.

Yemekleri fırına yerleştirerek hazırladığım masaya yöneldim. İki mum yerleştirdim ve ateş vererek ortamı aydınlatmalarını izledim. Fırından yemekleri alarak ikimize de ayırdım ve özenle tabaklarımıza koydum.

Son olarak özel olarak sipariş ettirdiğim şarap: 1947 yapımı Château Cheval Blanc'ı kadehlerimize doldurdum. Kan kırmızısı rengindeki şarabın kadehin içinde süzülmesi aklımı dağıtırken kapının açılma sesiyle kendime geldim.

Mutfaktaki ara duvarların arkasında saklanıyordum. Kapının kapanış sesini duyduğumda nabzımın adeta ağzımda attığını hissettim. Yukarıya doğru adımladığını duyduğumda etrafı gözetledim,herşeyin mükemmel olmasını istiyordum.

Aradan geçen 1 saat sonra telaşlanarak sessizce yukarıya doğru adımlamaya başladım. Yatak odasının kapısının aralık olduğunu gördüm ve kapıyı biraz daha ittirdim.

"Canı-"

Gördüğüm manzara ile bacaklarımın titrediğini ve gözlerimin dolmaya başladığını farkettim. Ateş,kumral bir kızın üzerindeydi. İnleme sesleri kulağıma eriştikçe nefesim sıkışıyordu. Ağzımı açıp tek bir kelime dahi edemezken kumral kızın kurduğu cümle ile olduğum yerde donakaldım.

"Aşkım hamileyim!"

Elim istemsizce aralanmış ağzımı örterken,gözlerimden süzülen yaşlar görüş alanımı bulanıklaştırıyordu. Ateş beni aldatmakla kalmamıştı,Ateş benimle olan ilişkisi ile birlikte bir başkası ile ilişki kurmuş ve onu hamile bırakmıştı.

Ateş kıza cevap vermemişti sadece derin soluklarla ismini sayıklıyordu. Arya,Arya ve Arya..
Titreyen dudaklarımı aralayarak son defa ismini sayıklayabilmiştim.

"A-Ateş?"

Ateş hızla durmuş ve bana doğru dönmüştü. O an göğsünde yazan Arya dövmesini görebilmiştim. Yavaş yavaş yapbozun parçalarını tamamlar gibiydim çünkü 2 yıl içerisinde benimle asla denize gitmemiş sadece diğer arkadaşlarıyla gitmişti,nedenini sorduğumda ise seninle tek başıma olmak isterim demişti.

Fakat şimdi görüyordum ki,dövmesini görmemem içindi her şey. Yanımda üzerini çıkartmamaya özen gösterişi bunun içindi. Bana kendini teslim etmeyişi bunun içindi..

Düşüncelerimden Ateş'in benim ismimi sayıkladığını bile farkedememiştim. Elim yanağı ile sertçe buluştuğu anda gözlerimi kapattım ve gitmeden önce son sözlerimi söyledim.

"Sen benim tek ailemdin.."

Aklımda beliren geçmiş ile gözlerimi acıyla kapattım. Fakat geri açtığımda,artık her şey için çok geçti. Ateş'in gözlerinin içine bakarak,

"Deniz,Emir? Bana Arya Humur'u getirin,şimdi!"

dedim ve havluya ellerimi silerek odama doğru yöneldim. Ateş ise arkamda ona kötü bir şey yapmamam için bağırarak yalvarıyordu. Ona zaten kötü birşey yapmayacaktım,ona daha beterini yapacaktım hem de Ateş'in gözlerinin önünde.

Sandalyeme oturdum ve sağdaki çekmeceden kahverengi dosyayı aldım. Dosyayı ağır hareketlerle açarak içindeki resimleri çıkararak yavaşça bakınmaya başladım. Her resmin başında aynı başlık vardı,Arya Humur.

Resimleri bir bir gözden geçirdikten sonra ceketimin cebinden çakmağı çıkartarak resimleri ateşe verdim ve şöminenin oraya attım. Şimdi ise sıra Arya'yı ateşe vermekteydi.

Aradan geçen yarım saat sonra kapım tıklatılmış ve Deniz içeri girerek,

"Kızı getirdik"

demişti. Heyecanla masadan kalktım. Silah dolabımdan sıradan bir tabancayı çıkardım ve içine 3 mermi dizdim. Odamdan ağır adımlarla ayrıldım. Ateş ve Arya'nın yanına vardığım anda içime dolan mutlulukla kahkaha attım. Emir,Arya'yı sertçe sandalyeye bağlıyordu. Bağlama faslı bittiği anda Arya'ya doğru ilerledim ve sandalyeyi ittirerek Ateş'in sadece birkaç milim ötesine koydum.

"Duru,sakın yapma ne olur,ne olur ona zarar verme,ne istersen yaparım ama onu serbest bırak yalvarıyorum sana"

Yalvarmasıyla içimin huzurla dolduğunu hissettim.

"Sence ben böylesine güzel bir ilişkiyi bozar mıyım? Nasıl yakıştırıyorsun bana bu tarz kötü şeyleri?"

Arka cebimden çakımı çıkartarak Arya'ya yaklaştım fakat Ateş çenesini kapatmasını bilmiyordu.

"Arya Humur,Alman bir ailenin kızı ve iki çocuk annesi.."

Elimdeki çakıyı Arya'nın dudaklarına getirdim ve Ateş'e baktım.

"O gece bu dudakları öpmüştün öyle değil mi?"

Çakıyı dudaklarına sertçe bastırarak çizik attım ve Arya'nın çığlıklarını dinledim. Bağırdıkça canı daha çok acıyacaktı. Bir çizik daha atarak dudaklarında x işareti yapmıştım.

"Deniz,bana tuz getir"

Arya gözlerini açabildiği kadar açmış bana yalvarırken daha çok gülümsedim ve elimdeki çakıyı bu sefer köprücüklerine getirerek üzerindeki tişörtü aşağıya doğru sıyırdım.

"Tam olarak ellerin burada geziyordu"

Köprücüklerine aralıksız çizikler atarak açık renkli tişörtünün kana bulanışını izledim. Ateş'in bağırmaktan sesi kısılmış,ağlamaktan gözleri şişmişti. Çakıyı aniden sırtına soktum ve yavaşça aşağıya indirdim. Arya,durmadan ardı ardına çığlık atıyordu.

Ceketimin cebinden yeni doldurduğum silahı çıkardım ve Ateş'in gözlerinin içine baktım. Silahı Arya'nın kalbine doğru hizaladım. Ateş,başını hayır anlamında sallasa bile çok geçti artık.

"Ve sen burayı daha çok sevdin,öyle mi?"

Hiç düşünmeden tetiğe bastım. Mermi kalbine girdiği anda kana bulandı tişörtü,kırmızının en güzel tonuna. Başı önüne düştü. Ateş şaşkınlıkla Arya'nın cesedine bakıyordu. Ateş'in yanına yaklaşarak usulca fısıldadım kılağına.

"İşte o gece,bende böyle öldüm ama sen yoktun"