50. Bölüm "ZAVALLI KALP, ONA İNANDI /PART 1

67.5K 3.2K 835
                                    

Bugün yeni bölüm için çok mesaj atmışsınız hepsine dönemedim bölüm yayımlayarak cevap vermek istedimmm🐣😍

Oy vermeyi unutmayın 🥺❤️
Instagram/wattpad: hayalleriminbaskenti

50. Bölüm "ZAVALLI KALP, ONA İNANDI"

🎼

Bulunduğum yere, ait olduğum dünyaya tamamen yabancıydım. Çevremde ki insanları asla tanımıyor, kendimi de unutmaya başlıyordum.

Koca bir bilinmezlik. Bomboş. Hiçbir şey yok. Tanıdık gelen, mantıklı olan tutunabileceğim hiçbir şey yok.

Onun hakkındaki tahminlerim dışında bildiğim tek bir şey vardı. Fikir yürütebileceğim tek bir şey.

Şimdi Poyraz, onu da benim ellerimden aldı. Artık Aybars daha gizemli daha da tehlikeliydi.

Annesi ile sorunu olduğunu sanıyordum. Ama şimdi Poyraz'ın sözleri, tüm düşüncelerimin üzerine koca bir sünger çekti. Yine dibe batmış, tekrar sıfırdan başlayacaktım.

Ama bu kez elimde fikir yürütebileceğim iki seçenek vardı.

O, ya gerçekten şizofrendi ya da Poyraz'la gerçek kardeş değillerdi.

O, insanları sevmezdi. Sevdiği tek şey; insanlara zulm etmekti. Şizofreni olması diğer ihtimalden daha yüksek ve daha korkutucuydu.

"Sonunda küstünüz mü?" Donuk bakışlarım Poyraz'ın üzerindeyken, Aybars'ın tok sesiyle yerimde sıçradım. "Niye konuşmuyorsunuz?"

Bakışları kısa bir an kanı çekilmiş yüzüme kaydı. Kaşlarını hafifçe çatarak, kendisi için bir sandalye çekti.

Tek kaşını sorgular bir şekilde kaldırıp, başını hafifçe iki yana salladı. Tabii ki anlamıştı. O hep anlar, her şeyi bilirdi. O, gerçekten tehlikeliydi.

Damarlarımda dolaşan kanın gürültülü sesini duyabiliyordum. Saç diplerim uyuşuyordu. İçimi ürperten düşüncelerim gözyaşlarımı akıtmaya yeterli olmayınca, hırsını tenimden çıkarıyor, tüm bedenimin terden sırılsıklam olmasını sağlıyordu.

Sinirlerim boşaldığında, bedenime de hakim olamazdım. Ellerim titrer, boynum özgürlüğünü ilan edip hafifçe sarsılırdı. Yine aynısı oldu. İki iflasın eşiğindeki organlarımı birleştirip, birbirlerinin kusurlarını örtmelerini istedim.

Titreyen elimi, kasılmış kolumun etkisiyle güçlükle havalandırdım. Buz tutmuş parmaklarımı, bağımsızlığını ilan etmiş, ufak sarsıntılar geçiren boynuma sardım.

Oyuncu bir hareketle yüzüme ufak bir gülümseme kondurup, başımı olumsuz anlamda salladım. Bir şeyler öğrendiğimi bilmesin istiyordum.

İnceler bakışlarını kısa bir süre daha üzerimde gezdirdi. İkna olmamıştı ama uzatmaya da gerek görmedi.

"Niye böyle bir şey yaptın?"

Kalbim patlamak üzereydi. Kesinlikle birazdan patlayacak ve ikimizi de bu eziyetten kurtaracaktı. Poyraz'la konuşmalarımızı duymuştu. Şimdi beni sorguluyor, birazdan yapacaklarını tartıyordu. Beni bu kez kesinlikle öldürecekti. Uyuşmuş dudaklarım kıpırdamıyor, tek bir açıklama yapmama izin vermiyordu.

Aybars, bedenini hafifçe masanın üzerine eğdi. Bayılmamak, koşarak kaçmamak için kendimi güçlükle tutuyordum. Kolunu ileriye doğru uzatarak, yarım bıraktığım pizza dilimini aldı.

ONA İNANMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin