𝐎𝐍𝐀 𝐈̇𝐍𝐀𝐍𝐌𝐀

238K 4.3K 653
                                    

🎼

Tesadüflere inanır mısınız?

Onlar inanmıyor.
Her bir anları büyük bir plân dahilinde işlenmiş, koca bir oyunun içindeydiler.

Arven...
O bir avdı.

Acımasız bir avcının ellerinde, kanının son damlasına kadar akıtılacak bir av.

Aybars...
Avcı oydu.

Merhamet neydi, bilmiyordu. Bildiği tek şeydi; avuç içlerinden gelen ölümün adâleti.

Avcıydı o, işi buydu; hayatta kalabilmek için tuzaklarında can verenlerin kanında yaşamak...

Tuzaklar kurar, avını pençeleri arasına alır sonra da zaferini ilân ettiği kanla ödüllendirirdi kendini.

Kurulu düzeniydi bu.

Ona kadar.

Avı sandığı kadının, avcı olduğunu öğrendiği âna kadar.

Çok üşüdüğü bir gecede oluşturduğu düşmanıydı, Arven.

Çok tehlikeliydi... Çok güzeldi.

Büyülü bir sesi vardı. Düşmanını ağa çeken, bir seireneydi o.

Ağa çekti düşmanını.

Suretinde kurulu şeytanı gizledi. Masumane bir güzellikle girdi düşmanının kanına.

Ama bilmediği bir şey vardı.
Oyunu kuran kişi o da değildi.

Bu kez avcıydı, av olmak isteyen.

"Gitmene izin verirsem, bana geri gelir misin?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Gitmene izin verirsem, bana geri gelir misin?"

Yumuşak çıkan sesi, tenimi karıncalandırırken başımı usulca olumsuz anlamda salladım.
"Beni öldürüyorsun..." diye fısıldadım. "Her gün... Beni her gün öldürüyorsun."

Yüzüne, kelimelerimden memnun olduğunu belirten bir gülümseme oturttu. Sanki onu sevdiğimi söylemiştim...

"Öldüreceğim..." dedi, dudakları arasından sızan zehirli sözleriyle. "Birlikte öleceğiz... Birlikte ölüp bambaşka birileri olarak yeniden dirileceğiz."

_
Hikâye, 25 Aralık 2019 tarihinde yazılmıştır.

ONA İNANMA Where stories live. Discover now