6. Bölüm "AYBARS"

148K 5K 563
                                    

6. Bölüm "AYBARS"

🎼

Kimsesiz kaldığım yuvamda tek tesellimdi dudaklarımdan dökülen mırıldanışlar. Oysa şimdi onlar da yoktu. Kendimi dipte, yapayalnız hissederken Tanrı yeni bir el uzattı bana.

Benim yerime ağlattı bulutlarını. Benim yerime yaydı yağmur damlalarının cama vuran ezgisini ve yine benim için yaydı topraktan, altına gizlediği, hasret kaldığım güzellikteki o kokuyu.

Cama vuran yağmur damlaları ile evdeki sessizliğe alışan kulaklarıma dolan telefon sesi ile yerimde sıçradım. Kısa bir süredir bendemi durum hep buydu. Fazlaca kapana kısılmış ve korku dolu hissediyordum.

Hislerimin etkisinde kalan titreyen ellerimle birlikte, koltuğun üzerindeki telefonu kavradım ve sahte bir mutluluk göstergesi ile yanıtladım.

"Bahar'ım."

"Nasılsın?" Kısa bir an duraksadı. Sanırım adını dillendiren sesimdeki sahteliği fark etmişti ama üzerinde durma gereği duymadan "Daha iyi misin?" Diye sordu.

"Evet," Gülümsemeye çalıştım. "Sorun yok iyiyim ben. Sende durumlar nasıl?"

Sesli bir soluk verdi. İnanmıyor muydu sesimdeki oyunlara? Oysa ben oldukça iyi bir oyuncuydum...

"Arven gerçekten iyi olduğuna emin misin? Bak istersen hemen gelebilirim."

"Hayır, hayır. Gayet iyiyim." Bu kez sesime yerleşen içtenlik dolu bir gülümsemeyle "Yağmurun tadını çıkarıyorum." Dedim.

Dudaklarının her kıpırdanışının ardından sesinin yaydığı yumuşak ton içimi ısıtırken "Sanırım," diye mırıldandı. "Her şey yoluna girdi."

Sanki Bahar görüyormuşçasına başımı hızlıca iki omzumun üzerine düşürerek "Sanırım." Diye cevapladım onu.

Yaşadığım kabus dolu gecenin ardından geçen on günlük süre boyunca Bahar dışında kimse kapımı çalmamış, arayıp sormamıştı beni. Hissettiğim boşluğun içinde bir o olmuştu yanımda. Sesiyle biraz olsun nefes alacak huzuru bulmuştum.

"Peki, ev sahibin." Diye sordu tereddütle.

Adamın aklıma düşen görüntüsü ve imalı sözleriyle yüzümü buruşturdum.

"O hayvan bir daha bu kapıya gelirse onu öldürürüm!"

Duraksadı. "Peki," diye mırıldanırken sesindeki o durağan tavır hâlâ varlığını koruyordu. "O gelmeden senin evden çıkman daha doğru değil mi?"

Doğruluğu yüksek olan sözlerle sıkıntıya düşüp elimi yüzüme kapadım. Çaresizliğin kapattığı yollarımda zorluklar içinde derin bir nefes aldım.

"Önce iş bulmam daha doğru değil mi?"

Öylece evden çıkıp gidemezdim ki. Bir yerden sonra Bahar'a da yük olurdum. İnsan eti ağırdı. Öyle ki, ben babama bile ağır bir yüktüm...

Telefonun ucunda kıkırdayan Bahar'ın sesi kulaklarıma dolduğunda düşüncelerim inzivaya çekildi ve hemen ardından istemsizce yüzümde geniş bir gülümseme oluştu.

ONA İNANMA Where stories live. Discover now