12. Bölüm "CİNAYET"

121K 4.1K 400
                                    

12. Bölüm "CİNAYET"

🎼

"Anlaştık mı?" diye sordu, kara kara gözlerime bakarak. "Bundan sonra karşıma çıkmayacaksın."

Kalbimin güçlü çırpınışları göğüs kafesimden kulaklarıma doğru yoğun bir akımla eziyetini sürdürürken. "B-ben.." diye kekeledim. Sözlerimi toparlama, kendimi ifade etme fırsatım da o anda bitmiş gibi Aybars, içine çektiği derin bir nefesle birlikte oturduğu yerden doğruldu.

"Sen, umrumda değilsin. Sadece sinirimi bozma yeter!"

"Sende benim umrumda değilsin." Çatallı çıkan sesimle dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım. Ben ondan giderken yine o beni kendine hapsetmişti.

Bir süre inceleyen gözlerini üzerime dikti. Her an alayla kıvrılan dudağı ve bu hâline tamamen zıt hâldeki çatık kaşları, içimde ona karşı farklı düşünceler yaratırken "Bir daha," dedi. Buz gibi bir ses ve ateş saçan gözleriyle. "Karşıma çıkmayacaksın."

Dudak büzdüm. Bu benim için bir lütuftu.

"Artık bir işin yok." diye devam ederken, karnım amansızca kasılmaya devam etti. "Bir evin de yok."

Söylediği sözler sanki sıradan bir sohbetin parçalarıymış gibi ifadesizce dökülürken dudaklarından, umursamaz tavrı sert çehresinde tüm hükümünü sıkıca tutuyordu.

"Şimdi seni nereye istersen oraya götüreceğim. Bundan sonra da karşıma çıkmayacaksın." Dedi, net bir ifadeyle.

Verecek bir cevabım var mı bilmiyorum, ama cevap vermemi beklemediğini biliyordum.

"Kalk hadi!" dedi. Düşüncelerimi doğrular gibi sert bir ses tonuyla. "Seni daha fazla görmek istemiyorum."

Kendimi her defasında iğrenç hissetmeme sebep olmasından nefret ettim. Aslında bilmiyordu. Bu bana değil kendisine yaptığı bir kötülüktü.

Gözlerimin kararmasını yok sayarak yattığım yerden hırsla ayağa kalktım. Çatılan kaşlarım alnımda büyük ölçüde bir ağrıya neden oluyordu. Ama bunun kısa sürmesini temenni ederek onun ardından dış kapıya doğru ilerledim.

Son konuşmamızın ardından birbirimize değen gözlerimiz, kapıdan çıktığımız anda anlaşma yapmışız gibi asla birbirine uğramadı.

Uzun ve sıkıcı bir yolculuğun ardında araç tarifim üzerine, Bahar'ın evinin önünde sertçe durdu ve ileriye doğru savrulmama sebep oldu. Aldırmamaya gayret göstererek dişlerimi sıkıca birbirine bastırdım. Bakışlarım aynı istikrarında, asla onun bedenini bulmadan bedenimi kapıya çevirerek elimi kapı kulpuna uzandım. Ve onun tüm istikrarımı yerle bir eden sözlerinde asılı kaldım.

"O gece, senin bir suçun yoktu."

Her seferinde söylediği sözler, istisnasız bir biçimde kaşlarımın çatılmasına sebep olurken yavaşça omzumun üzerinden geriye döndüm.

"Şanslısın!" Dedi, sinir bozucu bir ifadeyle kaşlarını havalandırarak. "Sana kestiğim cezayı Eymen ödedi."

ONA İNANMA Where stories live. Discover now