8

332 46 13
                                    

Koşarak cama ilerleyip perdeleri açtım. Hye Su gece bende kalmıştı. Yatağıma ilerleyip uyuyan Hye Su'yu sarstım. Hafifçe gözlerini araladı ama yeniden kapatıp uyuyacağına adım kadar emindim.

"Ne var yine?" Kısık sesiyle söylendi.

"Kar yağıyor Hye Su! Kar yağıyor!"

Sevincime asla ortak olmadan gözlerini kapatıp yeniden bana sırtını döndü. Nasıl önemsemezdi yılın ilk karı yağıyordu! Üzerine yuvarlanıp arkasından sıkıca sarıldım.

"Nasıl yağan karı önemsemezsin? Tavşan sevgilinle ilk yılbaşını geçireceksin."

Aniden telaşla kalkıp saçlarını düzeltti.

"G-gerçekten Jungkook'la çıkıyordum ben. "

Kahka attığımda önünde duran yastığı kafama attı.

"Ne gülüyorsun! Gerçekten o kadar alışmışım ki onunla yakın arkadaş olmaya hâlâ garipsiyorum."

Gülmeye devam ederken ayağa kalkıp pencereyi açtım. Kar havasını severdim.

"Bak belki şeyden sonra alışırsın," dedikten sonra alaycı bir ifade takındım. "Seni yılbaşında ökseotunun altında öptüğünde veyaaa,"  kızarmış yüzünü görünce daha da eğlenceli gelmeye başladı. "Seni kucaklayıp evine götürdüğünde ve siz şey yaptığınızda."

Cümlem sonlanır sonlanmaz yattığı yastıktan kafasını kaldırıp bana yastığı fırlattı. Beni kovalamak için ayağa kalktığında çoktan kaçıp mutfağa girmiştim. Ama arkamdan gelen sesini duyuyordum. Gülerek sakinleşmesini bekledim.

"Görürsün sen birine aşık olduğunu zaman seni utandırmadan duracağım bir saniye bile olmayacak! Cadı!"

Kar yağmıştı. Yılbaşına girmeden önce kar yağmayacak diye o kadar korkmuştum ki. Sabah kar yağdını görünce mutluluktan ne yapacağımı şaşırmıştım. Hayatta en sevdiğim şeylerden biriydi yılbaşı.

-

Hye Su parıltılı küpelerini takarken aynadan gözlerini çekip bana döndü.

"Emin misin gelmek istemediğine," kırmızı ruju özenle sürdüğü dudaklarını büzüp elbisesini düzeltti. "gerçekten çok eğleneceğiz biliyorsun."

Biliyordum. Yılbaşılarımız hep öyle geçerdi. Ne kadar başta mızmızlansamda  Hye Su'nun ısrarlarına dayanamaz hazırlanırdım. Büyük bir partide sabahlardık. Dans etmekten ayaklarımız şişerdi. Eğlenmediğimizden değildi ama bu Jungkook'la onun ilk defa birlikte girecekleri yıldı ve başlarına bela olmak istemiyordum. Hye Su böyle düşündüğümü bilse beni öldürürdü ama yine de öyle hissediyordum.

"Eminim Hye Su. İçip sabaha kadar dans edecek hiç enerjim yok. Hatta sen gittikten sonra uyumayı filan planlıyorum. "

Esneyerek devam ettim.

"Sadece içkiyi abartma, olur mu?"

Anlayışla kafasını salladı. Gelip yanağımdan öptükten sonra yanağıma bulaştırdığı ruju eliyle temizledi.

"O zaman çıkıyorum ben hoşçakal. "

El sallamasına el sallayarak karşılık verdim. Koşarak pencereye çıktım. Hye Su'yu almaya geldiğinde Jungkook'u da görmek istemiştim. Yakışıklı yakın arkadaşıma da el salladım. Bana döndü ve yüksek sesle konuşmaya başladı.

"Sensiz hiç eğlenmeyeceğim."

Cidden üzgünmüş gibi dudaklarını büzdü.

"Benim yerime de eğlenmen gerekiyor. Yorgun olmasam gelecektim, biliyosun."

Just One Day || TaehyungWhere stories live. Discover now