Öyle Kolay Aşık Olmam || Texting || ÖKAO

yirmi beş

"Son Kamelya'ya da benziyorsun." Hayır! Hatırladı mı? Şaka falan mı bu?

Geri çekildim ve cevap vermem gerekiyordu. "Demek Sarah Jio, ha?" Güldü ve önüne döndü. "Evet." İçimi rahatlatarak, sessizce derin bir oh çektim. Konuyu farklı yerlere çekmem gerekiyordu. "Güzel kitaptı. Başka kitaplarını okudun mu?"

"Evet." Sırıtıyordu ve dudağını ısırarak bunu yaptığını fark etmiştim. Diyecek bir şey bulamadım ve kalkmaya yeltendim. Beni tutup kalkmaya çalıştı sandım ve o sırada ben geri yerime oturdum. Sarıldığımız an yaptığı gibi -kucaktan düşmeye korkan yavru kedi misali- yakalarımı daha ısrarlı tutmuştu. Dudaklarını dudaklarımda hissetmiştim. Boş bulunmuştum ve ellerim yakamdaki ellerine gitti. Gözlerim şokun etkisinden çıkamamış, daha yeni kapanıyordu.

Belki ona aşık olsaydım daha duygusal betimleyebilirdim ama ona aşık değildim. Dudaklarımızın hiç kıpırdamadan durmasının sonunda bir hamle yapıp nazikçe öpmeye başlamıştı. İttirdim ama bunu istekli görünmemek için yapmıştım. Deli gibi istiyorsun.

Dudaklarımdan iki santim ayrılan dudakları nefes alıp verirken birbirine sürtünüyordu ve alnımız birbirlerine yaslanmıştı. Yüzü boynuma kayınca endişelendim, elimi kaldırdım ama tahmin ettiğim şey olmamıştı. Başını gömmüş, nefesini dizginlemeye çalışmıştı.

Bunlar rüyaydı, değil mi?

Bekliyor muydunuz?
Kendi kendime gaza geldim de.
Evet kısa ama yıllık bölüm ağckeklanxjekaüxje

sizi seviyoruuumm