on sekiz

2.4K 163 43
                                    

(Medyadaki şarkıyla dans ederek bölüm yazıyorum aşklarım.)

Sabah uyanamamamın ve pazartesi sendromumun verdiği stres ile okula gitmemiştim. Evde Dheeme Dheeme şarkısıyla dans ederek temizlik yapıyor, arada durup gerçekten tuhaf hareketler yapıyordum. Sürekli başa sarıyordum. Bağımlılık yapıyordu ve bizimkilere gelmeyeceğimi söylemediğim için linç yiyeceğimi hatırlamıştım.

Öz Kız Kardeşim aranıyor...

"Aptal!"

"Özür dilerim... Pazartesi sendromu."

"Seni sonra... Hocam! dersiniz bize değil. Neyse. Yakalanıyordum senin yüzünden. Acısını çıkaracağım. Kapatıyorum şimdi, kızarmış tuvalet terliği."

Telefonum elimdeyken grubumuza da bakmayı ihmal etmemiştim. Grup tutmuştu. Kimse çıkmamıştı. Görkem ve Duygu atışıyor, Zehra herkese küfür edip sonra şirinlik yapıyor, Defne ve Göktuğ da sevgili olduklarını gözümüze gözümüze sokuyordu. Ata Sarp... o tam bir ruh hastası. Girip random atıp çıkıyor. Okumadığı aşırı belli çünkü kimse konuşmuyorken girip random atıp aynen yazıp çıkıyor. Manyak...​ Ben de görüldü atıyorum çünkü klavye tuşlarına basmaya üş...

Ata Sarp: Gelmedin (00.17)

Son Kamelya: yaşamaya vakit bulamadım

Ata Sarp: Hmm tamam

Son Kamelya: trip seziyorum

Ata Sarp: Alakası yok

***
Temizlikle beraber Ata Sarp'ın tribini de çektikten sonra eski okulumdaki mezunlardan yakın arkadaşımla buluşmak için hazırlandım. Ablam nişanlısıyla birlikte dışarıda gezmelerdeyken kardeşim okuldaydı. Annem ve babam işe gitmişti. Nenem zaten ayrı bir gezmelerde.

Ata Sarp: Arasana

Son Kamelya: ama çıkmam gerekiyor

Ata Sarp: Okulu mu astın sen

Son Kamelya: yooo ne alaka

Ata Sarp: Ha tamam inandım neyse okuldaysan öğle arası diye ara demiştim zaten

En son dayanamamış telefonumun kilidini açmıştım. Rehbere girince ses ton denemelerimi yapıp kendi sesime benzemeyen bir cırtlak kız sesi yapmıştım. Uykulu halimle konuştuğumuz gibi olmamıştı ama olsun.

Son Kamelya: aç arıyorum aç aptal

Telefonu kulağıma yaslar yaslamaz söylenip hoparlörü açtım. "Bir sorun yok ya?"

"Sana da merhaba."

"Ah, tabii ya, özür dilerim. Merhaba." Telefona eğilip konuşuyordum. Bir yandan açık gardıroptan ne giymeliyim derken diğer yandan pantolonumu yıkayıp yıkamadığımı düşünüyordum. Sanırım balkona sermiştim. Telefonu alıp hoparlörü kapattım ve balkona gitmek için odadan çıktım. Evet, bunlar saniye içinde gerçekleşti.

"Neredesin?"

"Evdeyim, öğle arası olmadan eve geldim. Ya sen?" Zeki biriyse grupta gitmediğimi öğrenip şüphe duyardı. Ben de böyle bir yalan söylemiştim.

"Geziyorum öyle. Bu arada, kötü bir şeyin yok ya?"

"Hayır, hayır. Rapor götürdüm. İşim vardı."

"Hm, anladım. Nereye gidiyorsun?"

"Bir arkadaşımla buluşacağım." Kuru pantolonu telden alıp incelerken odama gittim.

Öyle Kolay Aşık Olmam || Texting || ÖKAONơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ