Sadist bir kişiliğe sahip olmak,her gün simsiyah giyinip insanlara kötü davranmak değildir.
Sadist bir kişiliğe sahip olmak: başkasının çektiği acıya doyamamak ve gecenin güzelliğine aşık olmaktır..
𝟸𝟶.𝟷𝟸.𝟷𝟾
Adamın üzerini arayarak telefon bulmamla kalp ritmimin artışını hissettim. Hızla numarayı çevirerek kulağıma tuttum.
"Alo?"
"Mert?"
"Duru? Nerdesin sen?! Konum at, hemen geliyorum oraya"
"Deniz iyi mi?"
"..."
"DENİZ İYİ Mİ?!"
"Duru sa-"
Telefonu hızla kapatarak duvara fırlattım. Hızla deponun içerisinde koşturmaya başladım. Lanet deponun çıkış kapısı yoktu sanki,4 tarafı kapalı bir yerde hapis gibiydim. Düşüncelerimi bölen sesler ile kanımın çekildiğini hissettim.
"Duru?"
"Duru nerede?"
"Mert,Duru nerede?"
"Deniz sakin ol"
"LAN DURU NEREDE DİYORUM SANA!"
"K-kaçırdılar"
"LAN NE DEMEK KAÇIRDILAR,SEN NEDEN BURADASIN?! ÇIKARIN LAN BENİ BEN BULURUM ONU"
"Deniz,iyi değilsin biz onu her yerde arıyoruz merak etme"
"LAN NE DEMEK MERAK ETME,AŞIĞIM LAN BEN AŞIK! S*KERİM MERAKI-"
"Deniz? Deniz iyi misin? DOKTOR ÇAĞIRIN! DOKTOR ÇAĞIRIN LAN!"
Kalp ritmim deli gibi hızlıydı,aklımdan sayısız düşünceler geçiyordu. Tüm vücudum buz kesmiş,şu anda Deniz'in ne halde olduğunu sorguluyordum. Bana bu sesi dinleten kişiyi eğer bulursam,düşündüğü beynini eline verecektim.
"KİMSİN LAN SEN?! ÇIK KARŞIMA!"
Duyduğum gülüş sesleri ile sinirlerim dahada artmıştı.
"Buradan çıkıp oğluma kavuşmak çok mu kolay sanmıştın,prenses?"
Arkamı döndüğüm sırada gördüğüm kadın ile şaşkınlığımı gizleyemedim. Deniz'in annesi capcanlı karşımdaydı,öz oğlunu kendi elleri ile yetimhaneye koyan bu kalpsiz kadın karşımda hangi cesaretle durabiliyordu?
"Senin yüzünden oğlumun hayatı karardı. Kafadan gidik bir kıza aşık oldu ve hayatını mahvet-"
"KES LAN SESİNİ!"
"Birkaç dakika içerisinde sesimi duyacak bir kulağın bile olmayacak merak etme"
Hızlı adımlarla kadına yaklaşarak burnuna sert bir yumruk geçirdim. Kalçasına kadar uzanan saçlarını sıkıca kavrayarak düşmesini engelledim ve hızlı hareketlerle saçını boynuna dolayarak bana döndürdüm.
"Sana söylediklerimi unutmuşsun,fakat şimdi hatırlayacaksın ve bir daha unutma gibi bir şansın olmayacak"
Saçını boğazından çıkıp başını kavradım ve hızla dizlerimin üstüne çökerek onuda yere düşürdüm ve başını sertçe zemine vurmaya başladım. Her bir vuruşumda dahada sert vuruyordum. Bembeyaz zemin,kırmızıya boyanırken sinirimi atamamamın verdiği hırsla dahada sinirleniyordum.
Ayaklarına baktığımda gördüğüm topuklu ayakkabı ile gülümseyerek ayaklarına yöneldim. Hızla ayağından aldığım ayakkabıyı beklemeden göz bebeğine soktum. Çıkartıp tekrar soktum.
Acı içerisinde bağırması,unuttuğum huzur hissini hatırlatıyordu bana. Topuğu göz bebeğinden çıkartarak gırtlağına sertçe bastırmaya başladım.
"Oğluna selamını iletirim"
Topuğu daha sert bastırarak gırtlağına saplanmasına sebep oldum. Elime bulaşam kanı üzerine silerek ayağa kalktım ve deponun çıkışına yöneldim.
Deniz'i bir an önce bulmalıydım. Depodan çıktığımda gördüğüm dolu dolu ağaçlar ile umutsuzluğa kapıldığım sırada far ışıklarını gördüm. Ayaklarım benden istemsiz oraya koşarken doğru tahmin etmiştim.
Arabanın sürücü kapısına yaklaşarak açık olan camından elimi içeri soktum ve kapıyı kendime açarak içerideki adamı yakalarından kavradım. Bir hiç gibi bedenini asfalta bırakıp arabaya attım kendimi.
