kırk iki

1.5K 115 43
                                    

Neva'dan:
(Bir ay sonra okulun açılmasından 10 gün önce)

"Kaan ne oluyor ya gecenin bu saatinde? İyi misin?"

"Uyku tutmadı. Söylemek istedim." Kollarımı bağlayarak dinlemeye devam ettim.

"Aslında hiç veda etmeden gidecektim Neva. Ama içim el vermedi." Gözlerim doldu.

"Kaan nereye?!"

"Burda yapamıyorum artık zaten babamın tayini çıktı Bursa'ya. Orda okuyacağım anneme zor olacaktı öbür türlüsü."

"Peki asıl sebebi?"

"Sensin."

Ağzım açık baktım "Nasıl yani?"

"Ne sandın ki ben seni seviyorum ama sen başkasını seviyorsun yanınızda kalırsam her şeyi berbat ederim. O yüzden gidiyorum."

Bağırarak konuştum "Bırakıp kaçamazsın! Gidemezsin Kaan!"

"Neden Neva senin keyfine göre yaşayamam."

"Kaan..."

"Efendim?"

"Gitme."

"Vazgeçiremezsin böyle yaparak. Bu bir veda. Kendine çok iyi bak. Canını hiçbir şeye sıkma. Havalar da soğuyacak üşütme." Arkasını döndü giderken bağırdım ardından.

"Hala üşüme diyorsun ya!"

Bana dönerek güzel gülüşünü sergiledi ve el salladı. Bu da Kaan'ı son görüşümdü. İşin kötüsü yalnızca bana veda etmeye gelmişti. Herkesi sosyal medyadan engellemiş bizi hayatından tamamen çıkarmıştı. Aptal!

Ozan'dan:

(Okul açıldıktan bir ay sonra)

Biz kafeyi adam akıllı bir yere çevirmek için deli gibi uğraşırken okul açılmış üstüne bir de bir ay geçmişti. Kaan hiçbir şey demeden çekip gitmişti hayatlarımızdan. Lalinle aynıydık. Bugün ayrıydı ama Neva'larda buluşup Berkay'ın kız arkadaşıyla tanışacağız. Arkadaş diyorum çünkü tam sevgili değillermiş henüz. Ama Berkayın anlatışlarına bakılırsa çok yakın.

Şans Bilekliği: Hadi geldin mi?

Muzlu Kek: Ohoo sabahtan beri kapının önündeyim.

Şans Bilekliği: Neyle gideceğiz?

Muzlu Kek: Burdan koşarız diye düşünmüştüm ama sana zor olmasın bir at çeviririm şurdan.

Şans Bilekliği: Ayy tamam iyi boş yaptın

Muzlu Kek: Taksi çağıramadım çok bekler diye otobüsle gideceğiz

Şans Bilekliği: Kafanı kaldır pişmiş muzlu kelle

Kafamı kaldırıp kapıya bakınca bana bakan bir adet Lalin gördüm. "Sen benle konuşurken hep böyle sırıtıyor musun?"

"Evet."

"Tatlı çocuk senii!"

"Cıvıma kız!" dedim ve elini tuttum. Durağa yaklaşınca otobüs ordaydı anlık bir kalp kriziyle tabana kuvvet koştuk veee yetiştik!

Karışık müzik listemizden müzik dinlerken bizim şarkımız çıktı: Benim aşık olmam gerek- Deniz Tekin. Uzun olmayan yolumuz üç dört şarkıda bitti. Neva'ların evine kadar yürüdük. Aklımda olan o soruyu sordum

"Lalin? Neva nasıl?"

"İyi öyle işte!"

"Hayır gerçekten soruyorum. Üzülmesini bile içinde yaşıyor. Korkuyorum ya bir şey olacak kıza diye..."

"Ne yalan söyleyeyim ben de korkuyorum. Ama Neva güçlü elbet unutur."

"Hayır hayır alışır..."

"Ne?"

"Özlemeye alışır. Eskisi kadar acı çekmez."

Haklı olduğumu bilerek kafa salladı. Kapının önüne gelmiştik bile. Kapıyı Sarp açtı.

"Hah şükür! Sizden önce gelecekler sanmıştık."

"Geldik geldik." İçeri geçip diğerleriyle de selamlaşınca yerlerimizi aldık. Eh beş dakika sonra da kapı çaldı. Uykun kalktı açmak için çünkü Neva kahve yapıyordu. Konuşmaları duyulmuyordu ama Uykun'un çığlığı eminim tüm apartmanı ayağa kaldırmıştır. Çınar ayaklanıp yanına gitti. Ama o giderken bile bağırışları duyuluyordu

"Yüzsüz karı! Ne hakla gelirsin buraya!" Birisinin kapıyı sertçe çektiği duyuldu.

"Bağırma Uykun!"

Önce gayet normal suyumu içtim. Ama herkes garip garip bana bakıyordu. Lanet olsun! Naptım ben? Haydaa! O ses..?

Gözlerimi kocaman açtım zar zor yutkundum ve "Kim gelmiş?" diye sordum. Cevabımı da kapıdan giren kişiyle almış oldum. Kapıdan giren Eslem'in bizi görünce elindeki çantasını düşürmesi bir oldu "Berkay? Hani arkadaşlarınla tanıştıracaktın beni?"

"Evet Eslem arkadaşlarım."

"Siz hepiniz benimle kafa mı buluyorsunuz ya?" diye sorunca yok olmak istedim. O da unutmak istiyordu ve ben her fırsatta karşısına çıkıyordum kızın. Lalin destek verircesine elimi sıktı.

"Sadece siz mi üzülüp vicdan yapıyorsunuz? Ben üzülemez miyim? Ozan'ı üzmek için mi yaptım sanıyorsunuz? Ben Ozan için en iyisini yapmaya çalıştım. Ayrıca sevdiğim adamın peşinden gitmek ne zaman suç oldu!"

"Eslem..."

"Dur Şeyma konuşmam bitmedi! Ben çıksam karşınıza normal biri gibi ben birini seviyorum ama başkası beni seviyor napmalıyım? desem hepiniz sevdiğin adama git dersiniz. Peki bunun farkı ne? Ben de üzüldüm çok. Hep içime attım ama bu sefer konuşacağım. Ben Berkay'a güveniyorum ve... Onu seviyorum. Onunla gerçekten mutluyum ve benim yanımda mutlu olmasını istiyorum."

Hiçkimse konuşmadı. Koca bir sessizlik oldu. Sonraki birkaç saatse ordan burdan konuşmayla geçti. Günün sonunda hep beraberdik. Tek kişi eksik hep beraberdik...

***

Şükür atıyorum bölümü! Alırım alkışlarımı.

Kaan'ın gitmesi var ya o kadar koydu ki... Of of!

Bu arada bölümü okumanız bittiyse eğer profilimdeki "Noir" adlı kitaba bekliyorum (Neva Kaan kitabı!!!!)

Siz bunu okumayı bitirmeden o orda olacak söz.

Bu arada... Bir sonraki bölüm sanırım veda ediyoruz.

AMA BU BİR SON DEĞİL

ÇÜNKÜÜÜÜ 5 Ekimde 1. yılımız için özel bölüm de gelecek!

Beni diğer başka kurgularda yalnız bırakmayacağınızı biliyorum. Ve sizi seviyorum ❤️❤️❤️❤️

Kimsin Sen? | TextingWhere stories live. Discover now