dört

4.6K 305 138
                                    

Eheheh selamlar!

Küçük bir sorum olacak, gidişattan memnun musunuz?

Öhöm öhöm evet başlayalım!

Ozan'dan:

Kendi durağımdan binmeye hala tam alışamadım. Eskiden Eslem'in evinin oradaki duraktan biniyordum.

Bugün söyleyeceğim şarkı Eslem'e olmayacak ama. Çünkü kendime ve arkadaşlarıma onu unutacağım diye söz verdim. Elbette unutamayacağım, onlar da biliyorlar. Çünkü ilkler ve sonlar unutulmaz. Ama Eslem'in kafamın içindeki sesini susturmam gerek. O sadece anılarımda yaşamalı. Doğru olan bu. Çünkü o gece haklıydı. Sevgilisi olan bir kızı düşünemem, ona yazamam.

Kaç kez düşündüm. Pamir mesajlarımızı görmeseydi ne olurdu diye. Kendi kendimi zorlayıp durdum. Ve hiçbir sonuca varamadım. Galiba Pamir değil de ben çıksaydım karşısına yine de biz olamayacaktık. Bunu kabullenmek istemesem de gerçek bu.

Otobüsten inip okula yürümeye başladım. Acaba Şans Bilekliği buralarda mıydı? Bana mı bakıyordu tam da şu an? O sırada telefonum titredi.

Şans Bilekliği: Geldiğinden beri bahçeye bakıyorsun

Şans Bilekliği: Ve tam üç kez göz göze geldik

Şans Bilekliği: Önce beni bulmak istemediğini söyleyip sonra araman ne alaka

Sırıttım okuduktan sonra.

Muzlu Kek: Merak ettim kızım ne yapayım

Muzlu Kek: VE ÜÇ KERE GÖZ GÖZE GELDİK DERKEN?

Şans Bilekliği: aşqşwkslwöw baya baya

Muzlu Kek: Çok kötüsün!

Şans Bilekliği: Teşekkür ederim söşaös

Muzlu Kek: Kaçtım ben son kez şarkı söyleyeceğim.

Şans Bilekliği: Bol şans

Muzlu Kek: Sen varsın ya kız ;)
(Görüldü: 08.13)

İçeri girerken bahçeden sesler geldi korku dolu.

"Bayıldı mı kız?!"

"Aniden düşüverdi!"

Korktum ama çıkmadım bahçeye. Konuşmaları dinledim.

"Hayır hayır iyiyim, kahvaltı etmemiştim. Gözüm karardı. İyiyim!"

Girişe doğru yürümeye başladı. Gelen seslerden anladım. Sırıtarak merdivenlere koştum. Sınıfa girer girmez ona yazdım.

Muzlu Kek: O bayılan kızın sensin değil mi?

Şans Bilekliği: Bayılmadım ki ben!

Şans Bilekliği: Gözüm karardı sadece.

Muzlu Kek: alşamwnssşiw

Muzlu Kek: Ben öyle diyince çok heyecanlandın değil mi?

Şans Bilekliği: Tabiki

Muzlu Kek: ŞAİWKSMSLW

Şans Bilekliği: Hayır*

Muzlu Kek: Aynen aynen tamam o zaman kaçtım ben

Şans Bilekliği: :")

Sınıftan içeriye nasıl girdiysem herkes bana bakmaya başladı. Özür dileyerek sırama ilerledim. "Anonim yaramış sana!" Kaan'ın sözleriyle sırıtmam genişledi. "Ders ne?" "Ya boşver dersi bugün yarışmanın finali var. Ne söyleyeceksin? Ya da kime söyleyeceksin?"

"Ne söylediğimi sana söyleyemem, ama kime söylediğimi söyleyebilirim..." "Kime?" "Senin deyişinle anonim, benim deyişimle şans bilekliğine!" Gözlerini öyle bir açtı ki düşecekler sandım.

"Seni etkilemiş..." Kafamı salladım.
"Onu sevmeye başladın!" Bu sefer olumsuz şekilde ve abartıyla salladım başımı iki yana.

"Kaan!" Kapıdan gelen sese baktık aynı anda. Kaan'ın bir süredir flört ettiği kız bize bakıyordu "Biraz gelir misin?" Kaan sadece kızların yanındayken takınacağı ifadeyi takınarak ayaklandı. Ben de telefonuma gömüldüm.

Beş dakika geçmemişti ki ismimi duydum "Ozan Elif Hoca seni çağırıyor." Tanımadığım bir kız... Peşinden sınıftan çıktım. O kadar yavaş ilerliyordu ki içim bayıldı "Neden bu kadar yavaşsın!" dememle kızın telefonu çalmaya başladı. Yüzüne kapattı arayanın. Kolumdan tutup tam arkama döndürdü beni ve yeniden sınıfa doğru itmeye başladı. "Amaç?"
"Şans Bilekliği sınıftaki işini bitirmiş." diyerek sırıttı. Eh ben de sınıfa gittim hemen.

Kaan sırasında oturuyordu. "Gelen kızı gördün mü?" "Hangi kız?" Şaşkına döndüm "Az önce sınıfa giren..." "Ben daha şimdi girdim sınıfa!" diye çemkirdi. Tepkim şuydu: "Aferin sana(!)" Kötü kötü bakarak "Devamını getireyim deme." dedi.

Sırıtarak yerime geçtim ve sıramın altına baktım. Ayıcıklı bir kutu vardı sadece. Açarken içimden "ooooo" diyordum. Aa ben demiyormuşum Kaan diyormuş! Kafasına geçirdim bir tane. "Boş yapma da aç şunu." dedi kafasını ovuşturarak. Üstündeki notu sıranın üstüne koydum. Birazdan okuyacaktım. İçinden bir dondurma kutusu çıktı. Üstünde şunlar yazıyordu:

"Şu an içinde dondurma olması için dua ettiğini biliyorum ama içinde muzlu kek var. Senin için :D"

"Muzlu mu kek?" diye garipsedi Kaan. Ama benim çok hoşuma gitmişti. Dondurma kutusunun içindeki muzlu kekimden bir dilim ben alırken diğer dilimi de Kaan'ın ağzına tıktım. Gerçekten başarılıydı! Ağzımdakini bitirince kutunun içine tekrar baktım başka bir şey daha var mı diye. Ve yanılmamışım bir şey daha vardı. Şans Bilekliği...

"Bunu takarsan eğer yan yana gibi olacağız..."

Taktım hemen bileğime. Kaan sırtıma vurdu "Yakıştı koçuma!" diyerek. İçim çok garip olmuştu.

Merhabalar! Burayı okuyun lütfen. Bölümü yarışmayla birleştirip atmayı düşünüyordum ama daha önce atmam gerektiğini düşündüm. Teşekkür gibi... Bu satırları karalarken okunacağını düşünmemiştim. Ama şimdi o kadar fazla büyüdük ki. Kelimeler yetmez içimdeki o hissi anlatmaya. Her gün daha da büyüyoruz size teşekkür ederim ❤️

Bu arada şans bilekliğinin ismini belirledim 🤭

Kimsin Sen? | TextingWhere stories live. Discover now