yirmi dokuz

2.2K 150 68
                                    

Bir Gün sonra:

"Kızı niye zora soktun ki şimdi durduk yere!" Hepsi bu tepkiyi vermişti. "Sıkıldım çünkü." Hepsinin gözleri kocaman açıldı. "Hayır! Yani öyle değil ya... Onu sevebilme ihtimalim varken çıkmıyor karşıma bundan sıkıldım." Şeyma fikrini açıkça ortaya söyledi "Bence sen bu kıza ciddi abayı yakmışsın. Hatta alev alev yani!" Uykun da ona hak verdi.

Kaan "Bence aşık olmak istiyor ve Şans Bilekliği yüzünden hiçbir şey yapamıyor. Değil mi kanka?" dedi ben de cevap olarak "Helal lan arada bir adam gibi konuşuyorsun." diyerek sırtına vurdum.

"Ayy boşverin şimdi de denize mi gitsek?" diye bir fikir sundu Uykun. "Oğlum şunu sabahtan kararlaştırsak ya öğlenin ortasında beynimiz haşlanacak." diye itiraz ettim. "Akşamüstü gidelim?" dedi Kaan da. Kabul ettik. Ben odama geçtim ve birkaç saat uyudum.

***

Sesler arasında gözümü açtım. Herkes hazırlanıyordu evde. Ben de mayomu giydim bir çırpı uçtum yanlarına. Şükür erkenden çıktık. Dörde geliyordu saat. Bu saatte denizden çıkıyordu insanlar bizse yüzmeye gidiyorduk. Değişikiz demiştim...

Biraz yüzdük. Sonra hava kararıyordu ufaktan. Çıktık duşlarımızı alıp güneşin batışını izledik. Şeyma iç çekerek konuştu "Gizlim saklım yok sizden. Yanımızda keşke Taner de olsaydı..." Kaan bilmiş bilmiş sırıtarak "Hmm gemiler suya inmiş bakıyorum!" Uykun da destek çıktı "Sorma sorma alev alev!"

"Utandırmayın yeni aşığı!" dedim ben de gülüşümün ardından. Kaan ayağa fırladı "Ayy unutuyordum nerdeyse!" dedi ve sahilin başındaki bar tarzı yere doğru koştu. Ve iki düşme tehlikesi atlattı. Aptal herif!

Elinde gitarla geri geldi. "Ayy ilk defa mı görüyorsunuz! Gitar işte. Hadi gelin yuvarlak oturalım." Takip ettik ve yuvarlak şeklinde oturduk. Kaan kılıç teslim edermiş gibi gitarı bana uzattı. "Ne çalayım?" "Başlama lan dur bi!"

Telefonunu eline aldı sanırım birilerini arıyordu. Evet doğru tahmin görüntülü arama! Ama kimler? Telefona cevap veren bir adet Tanerdi. Şeyma ses çıkarmadan deliliklerini sergiledi. "Tanercim hadi Tuuçe ve Merti de çağır şarkı söyleyecekler."

Arkadan Tuğçe'nin sesi yankılandı "Allah Allah o niyeymiş?!" "Ayy ne güzel işte Ozan çalacak siz söyleyeceksiniz!" Mert bir şekilde ikna etti. Bug'ını bulmuşsa demekki. Mert başladı söylemeye:

İçinden geleni söyle,kalırsa yazık olur
hayata küsüverirsin,hüzünler seni bulur
bir şeyler yapabilirsem güzel gözlerin için
başından geçeni anlat, masaldır benim için

hele bi gel, uzaklar sana gelir
sen hele bi gel, bütün dertler bitiverir
hep seni bulur, uzun zor sıkıcı günler
yazık olur, hadi gel kurtar bizi

Beraber söylüyorlardı nakaratları.

hele bi gel, uzaklar sana gelir
sen hele bi gel, bütün dertler bitiverir
hep seni bulur, uzun zor sıkıcı günler
yazık olur, hadi gel kurtar bizii...

Çok yakışıyorlar lan hadi haklarında hayırlısı! Teşekkür ettik ve telefonu kapattık. "Sadece ben itirafta bulundum hadi herkes bir şeyler itiraf etsin.

Uykun elini kaldırdı "Flörtümle konuşmayı kestik." Sırtına vurduk. O da teşekkür edercesine başını salladı.

Benim söyleyeceğim şeyi bekliyordu herkes. Eh böyle olunca ben de Acun gibi beklettim. Tam söylerken Şeyma kocaman bir çığlık attı. Size yemin ederim oturduğum kumlardan üç metre falan sıçradım. Sonra Şeyma'nın baktığı yere baktım. Gözlerimi fırlatacak şeyle karşılaştım. Bize doğru el ele yürüyen bir çift vardı. Bakın "el ele" ve "çift" bunlara dikkat çekiyorum.

Neva ve Sarp el ele çift olarak bize doğru geliyorlardı. Birkaç kez göz kırpsam da hiçbir şey değişmedi.

"Siz nesiniz şu an tam olarak?" diye sordum ellerini göstererek.

Aynı anda "Sevgiliyiz." dediler.

***

Ühühüü dövmeyinn!

Neyse bir sonraki bölüm de gelir işte yakında smsmsma

Burdan Neva ve Niloya'ya selamlar :Dd

Kimsin Sen? | TextingWhere stories live. Discover now