yirmi

2.9K 206 111
                                    

Bu başlığı yazarken ne kadar duygulandığımı anlatamam size. Sen Kimsin bu bölümde final yapmıştı. Şimdi her şey daha iyi. Mesela Ozan seviyor ve Lalin seviliyor. Bizse kocaman bir ordu gibiyiz💙 Bilmiyorum çok garip hissettim. Teşekkürler

Şans Bilekliği: Pişt Muzlu Kek'im

Şans Bilekliği: Müsait misin?

Muzlu Kek: Valiz hazırlıyorum Şans Bilekliği'm

Şans Bilekliği: Eridim 😍

Şans Bilekliği: Kaçabilecek misin evden?

Muzlu Kek: Niye ki?

Şans Bilekliği: Ozan bey bakıyorum da odunluğun üstünde bugün

Şans Bilekliği: Maskemi takıp geleyim diyorum yanına

Muzlu Kek: Nerde buluşuyoruz?

Şans Bilekliği: *konum*

Muzlu Kek: Eh çok uzak değilmiş..

***

"Geldim Şans Bilekliği nerdesin?" Sesli şekilde sorduğum sorunun cevabını robotik bir ses cevapladı

"Buradayım tam arkanda, arkanı dönme."

Dediği gibi arkamı dönmedim. "Fısıltıyla konuşabilirsin anlayacağımı sanmıyorum ses tonunu."

"Peki." dedi fısıldayarak.

"Neden gitmiştin Şans Bilekliği?"

"Ağabeyim..."

"Yazdığını mı öğrenmiş?" Sesim tedirgin çıkmıştı.

Sessiz bir şekilde güldü tepkime "Keşke öğrenebilseydi Ozan... Senden haberi olsaydı keşke."

"Haberi yok mu hala?"

"Aslında son gittiğimde anlattım..."

"Az mı görüşebiliyorsunuz?"

"Ozan, ağabeyim..." Zorlanıyordu konuşurken. Sesi de titriyordu.

"Ağabeyim üç yıl önce melek oldu." Duyduklarımla gözlerim doldu.

"Ben... bu seni zorlayacaksa konuyu kapatalım."

"Hayır! Nolur beni dinleyecek tek kişi sensin. Lütfen anlatmama izin ver!" Bu sefer ağladığını kesinleştirmişti.

"Peki..."

"Üç yıl önce... O gece benden aldılar onu. Yatmadan önce annemle ve babamla kavga etmiştim. Ergenliğimin başları... Odamda ağlıyordum. Kapı çalındı içeri o girdi." Derin bir nefes daha aldı.

" 'Bak şimdi çıkıyorum ben, sabah gelince beraber güzel bir gün geçirelim olur mu? Belki dışarı çıkıp alışveriş yaparız? Ya da lunaparka gideriz ama nolur sen ağlama, kimse için ağlamaya değmez Muzlu Kek'im' Bana bunları dedi Ozan..."

Muzlu Kek demişti ağabeyi ona...

"Muzlu Kek nereden geldi bilmiyorum onun aklına gece gece ama benim aklımdan hiç çıkmadı... Odamdan geri çıktı sonra gözümdeki yaşları silmeye fırsatım olmadan çıkmıştı odamdan. Buğulu buğulu gördüm en son o kıvırcık saçlarını."

Benim de görüşüm buğuluydu artık.

"Gece ikide kapımız çalınıyor deli gibi. Annem açmış kapıyı. Ben ne olduğunu anlayamadan apar topar hazırlandık hastaneye gittik. Kimse bana açıklama yapmıyordu. Kendimi görünmez hissetmiştim Ozan. Kimsesiz hissetmiştim. Sonra birisi dedi ki ağabeyin içerdeki. O an dünyam yıkıldı Ozan. Nefes alamadım sana yemin ederim."

"Sordum nesi var diye alkollü bir sürücü çarpmış. Ama ağabeyim de görmemiş hiç arabayı atlamış yola. Birkaç saat içinde anlaşıldı ki ağabeyim de sarhoşmuş. Sabah ben boşluğa bakarken geldi ölüm haberi."

"Hissettim biliyor musun, iyi bir yere gittiğini hissettim onun. Ama hep düşündüm tüm gece düşündüğüm gibi. Benim ağabeyim niye içmişti bu kadar?"

Ne çok şey yaşamıştı Şans Bilekliği, ne acı...

"Sebebiyle ise cenazede karşılaştım. Benim Ali'm aşık olmuş... Hem de en imkansız kadına. En yakın arkadaşının nişanlısına. Sonradan öğrendim ben bunları. Ağabeyim benim gözlerimin önünde acı çekmiş ve ben bunları görmemişim. Kimi buna genç hevesi dermiş, öyle yazıyor günlüğünde, ama yaşadıkları bir gencin yaşayacağından fazlaymış."

"Babam ve annem ilk göz ağrısını kaybetmişti. Maalesef bir ailenin yapacağı gibi dik duramadık. Yıkıldık bu haberle, harabeye döndük. Annem ağabeyimi daha çok severdi hep... Çünkü ağabeyim karşı çıkmazdı ona, dediklerine alet etmişti ağabeyimi. Görmez oldu başkalarını o gittikten sonra da, beni de. Babam da kocaman bir yasın içinde kaybetti kendini. İçki, sigara... İkisi de unuttu bir kızları olduğunu. Ya da hiç biliyorlar mıydı acaba?"

"Şans Bilekliği... Ben ağabeyine olanlara çok üzüldüm... Ama emin ol aramızda tek ailesini kaybeden sen değilsin. Babam... Ben de babamı hiç tanımadım. Ben doğmadan önce felç geçirmiş ve fazla dayanamamış. Beş yaşıma kadar dedemle yaşadık biz. O da gidince söz verdim ben de 'İlerde büyük adam olup anneme, ablama ben bakacağım!' Bu büyük görevi daha beş yaşındayken yüklemişim kendime."

"Ozan..."

"Şans Bilekliği..."

"Çok acil bana sarılman gerek!"

Kapüşonuyla kafasını örtmüş bir şekilde geldi karşıma. Öyle bir sıkı sarıldım ki elimde kalmasından korktum. Ama sonra fark ettim ki o da bana öyle sarılmıştı.

"Yalnız kaldıysan, kalkıp pencerenden bir bak güneş açmış mı? Yağmur düşmüş mü? Dön bak dünyaya..."

"Dostun kalmış mı? Aşkın solmuş mu? Dön bak dünyaya..."

"Annenden kurtulmak istersen İzmir'de bir bekleyenin olduğunu unutma."

"Nevayla gelmeyi düşündük aslında, bakalım!"

"Biz de Kaan, Şeyma, Uykun, ben olcaz."

"Peki."

"Gidiyorum o zaman..."

"Bay bay o zaman..."

Tam benden ayrıldığında yanağını görecek kadar yaklaşıp minicik öptüm "Sen üzülme, ben ağabeyin de olurum Şans Bilekliği..."

Gülümsedi ve arkasına dönüp çok havalı bir şekilde bulunduğumuz ortamı terk etti.

Bölüm sonuuu!

Evet şimdi bir karışıklık olmuş onu hemmen çözeyim. Arkadaşlarım, canlarım Uykun kız. Evet biliyorum biraz garip bir isim, hatta anlamı yok. Zaten olay da bu. Ama biraz da benim hatam doğrusu. Bir sonraki bölüm karakterleri tanımanız için instagram bölümü olacak.

Tşkler bay bay!

Kimsin Sen? | TextingWhere stories live. Discover now