29; blossom

3.3K 373 56
                                    




#btsarmys song for taehyung.


"Neredeydin sen?"

Bizi ilk gören Namjoon olmuştu. Taehyung soyunma odasına girdiğinde herkesin bakışları onun üzerine kaymıştı. Herkes endişeden üzerlerini bile değiştirmemişlerdi.

Kapının pervazına yaslanarak onları uzaktan izlemeye başladım.

"Ben," diye kısık bir sesle mırıldandı Taehyung. Ama cümlesine devam edemedi. Sesi sona doğru kırılmış, bir süre sonra tamamen sessizliğe gömülmüştü.

"Bizim Taehyung'umuz çocukken de böyleydi," Jimin gülümseyerek araya girdi ve Taehyung'a sıkıca sarıldı. "Hep en hassas çocuktu ve her ota boka kaçar saklanırdı."

"Öyle ya," Jin de gülümsemeye çalıştığında ortamdaki hüzünlü havayı sezdim. Elini Taehyung'un saçlarına koyarak onları okşamaya başladı. Büyük bir abi gibiydi. Belki de gerçekten öyleydi.

Herkes aslında birazcık üzgündü ama bunu belli etmemeye çalışıyorlardı. Uzaktan izleyen birisi olarak şunu söyleyebilirim ki, duygularını saklamakta başarısızdılar.

"Bu yıl çok çalıştık," diye konuşarak araya girdi Yoongi. Maçta en çok çaba gösteren kişi olarak yüzü en yorgun olan kişi de oydu. "Çok zaman harcadık, çok koştuk, çok hayal kurduk. Bazı geceler hiç uyumadık, sabah erkenden kalktık. Başak dinlemek gibi çoğu şeye zamanımız yetmedi."

Kolunu yanında duram Hoseok'un omuzuna yaslayarak iç çekti. "Ama kazanamadık." Hoseok destek verircesine onun elini sıktı.

"Gerçekten bunun için üzülmüyorum bile. Evet belki bu hayalimizdi, gerçekten çok çaba göstermiştik ama eğer bir maç yüzünden biz, yedimiz, Bts adını verdiğimiz bu takım, dağılacaksa o hayalin gerçekleşmesini istemiyorum. Eğer bir maç yüzünden bu kadar acı çekeceksek hayatım boyu kazanmak istemiyorum."

Bts.

"Prova yaparken ne kadar çok eğlendiğimizi hatırlamıyor musunuz? Maçta ben baya sıkıldım açıkçası. Provalardaki gibi eğlenceli ve harika değildi." Jungkook Jimin'in omuzuna sarılarak Taehyung'un omuzunu birkaç kez patpatladı.

"Umarım, kazanmasak bile prova yaparken eğlendiğimiz bütün bu harika anılar sonsuza dek yaşar. Onları hiç unutmayız." Hoseok Yoongi'nin elinden tuttuğu gibi Taehyung'a doğru ilerlediler ve onlarda birlikte sarıldılar.

"Umarım her zaman birlikte prova yapabiliriz." Namjoon'da Yoongi'ye sarıldığında artık birer çember oluşturmuşlardı.

"Umarım, her zaman.." Jin duraksadı. "Hayr, hayır." Bir adım attı çembere doğru. "Sonsuza dek birlikte kalabiliriz." Ve çemberi tamamlayacak o haraketi yaptı. Namjoon'la Taehyung'un arasındaki boşluğu onlara sarılarak kapattı.

"Üzülsek bile beraber üzülelim Tae-sshi," Jimin sesi boğukça duyuldu çemberin içinden. "Bizden kaçma."

"Evet," Namjoon konuşmuştu. "Her zaman beraber gülelim, ağlayalım, korkalım ve eğlenelim."

"Beraber duş alma fikrini şimdi ciddi ciddi düşünmeye başladım." Jin'in konuşmasıyla Hoseok onun omzuna gelişigüzel bir tane geçirmişti.

Jin acıyan kolunu ovalayarak, "Ne?" diye bağırdı. "Bu Taehyung'un fikriydi bir kere."

Ve sonra hepsi gülmeye başladı.

Aralarından bir ses duydum. Kalbim o seste takılı kaldı. Tekrarlanan, bozuk bir radio gibi aynı sesi dinleyip durdum. Çünkü aralarından Taehyung'un da gülme sesi geliyordu.

"Ben," diye konuştu Taehyung. "Üzgünüm. Her şey için."

"O kadar üzgünsen bize yemek ısmarla." diye bağırdı Jungkook.

"Ah, evet kurt gibi acıktım. Maçta o Ryan'ın etli koluna yapışmamak için zor tuttum kendimi."

"Jin sen ciddi misin?" Yoongi yüzünü buruşturarak sordu.

"Pahalı bir şeyler ısmarla öyleyse, o kadar dram çektik şurada." Jimin'in konuşmasıyla tekrardan güldüler.

"Evet," diye gülümseyerek onayladı Taehyung. "Pahalı bir şeyler olsun."

Sonra, herkesin güldüğü ve birbirlerine sarılı bir şekilde havada geyik döndürdükleri o çemberden sıyrıldı bakışları ve beni buldu.

Bu kez, hayatımda ilk kez bir şeyi yaparak ona samimiyetle gülümsedim. Taehyung karşılığında bana gülümseyerek, sessiz harflerle bir şeyler söyledi.

Sonra Hoseok'un dediği bir şeye kahkahalarla gülmeye başladılar.

Yaslandığım kapı pervazından ayrılarak soyunma odasından çıktım ve yürümeye başladık. Ne tuhaftır ki, koridorda yürüdüğüm bütün o zaman dilimleri boyunca kendi kendime gülümseyip durmuştum. Bu yüzden, bana tuhaf tuhaf bakan insanların bakışlarına maruz kalmıştım. Bunu hiç umursamayarak, hatta görmezden gelerek çatıya çıkan merdivenleri ağır adımlarla çıkmaya başladım.

Kırdığım kapının orada taş merdivenlere oturdum ve karanlık olan odanın açık kapıdan sızan ışıkla nasıl aydınlandığını izledim. Sonra onun sessiz harflerle söylediği o sözler geldi aklıma ve tekrardan gülümsedim.

"Teşekkür ederim," demişti Taehyung.

Teşekkür ederim.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
all bright wonders like taehyungWhere stories live. Discover now