22; star

3.6K 523 104
                                    



blackbear - do re mi.

Bu dünyadaki en kolay şey nedir bilir misiniz?

İnsanları incitmek.

Dünya üzerindeki en en en eeeen kolay şeydir gerçekten. Bir kelime, bir bakış ve ya da bir duygu, insanları ölümüne incitmek için yeterlidir. İnsanları incitmek bu kadar kolayken incinen yaralarını sarmak neden bu kadar zor öyleyse?

Adımlarımı spor salonuna doğru attığımda kulaklarıma dolan top sesleriyle duraksadım. Fakat çoktan spor salonuna girmiştim. Bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde spor salonunun bomboş olduğunu gördüm.

Ama birisi hâlâ basketbol oynuyordu.

Adımlarımı sessiz atmaya özen göstererek sahaya doğru ilerledim ve basketbol oynayan o kişiyi gördüm.

Oydu. Tek başına, terler içinde kalmasını sağlayacak kadar çok basketbol oynayan kişiydi.

Taehyung.

"Merhaba," diye mırıldandım kısık sesimle.

Taehyung topu potadan geçirerek benden tarafa döndü. Kaşlarını kaldırmış yüzüme bakıyordu. Ellerimi önümde birleştirerek derin nefes aldım.

"Öyle bakmayı kes," dedim bakışlarımı etrafta gezdirirken. "Seni gördüğümde selam vermemi söyleyen sendin."

Taehyung adım seslerini duydum. Birkaç adımda bana yaklaşarak tam önümde durmuştu. Kafasını eğerek zemine sabitlediğim bakışlarımın önüne geçti.

Terden alnına yapışan saçları, boynundan aşağı damlayan ter damlaları ve nefes nefese kalışı. Benim için hiç sağlıklı değildi.

"Ee n'aber?" diye sordu aniden, nefeslerini düzene sokmayı başardığında.

"Kes şunu." dedim bakışlarımı tekrardan ondan çekerek. "Biz arkadaş değiliz."

Taehyung doğrularak topu almak için ilerledi ve topu yerden alarak tekrardan yanıma geldi.

"Biliyorum." dedi her kelimesinin üzerine basarak. "Biz arkadaş değiliz."

Topu birkaç kez sektirerek attığında top potaya girmişti.

"Bir şey isteyeceğim," diye konuşarak topu yerden aldı. "Benim için tezahürat yapar mısın?"

"Neden bunu yapayım?"

"Çünkü maç boyu herkes Ryan'a ve diğerlerine tezahürat yaptı."

Omuz silktim. "Sonuçta okulun altın çocuğu."

Taehyung'un bakışları bir süre yüzümde gezindi ama sonra topu tekrardan birkaç kez sektirerek attı. Bu seferki duvara çarptı ve ayak ucuma düştü. Eğilerek topu yerden alarak ona fırlattım. Topu havada yakalayıp sektirmeye başladı.

Ben gerçekten yapabilir miydim?

Sahanın bir köşesine yürüyerek oturdum ve sırtımı duvara yaslayarak onu izlemeye başladım. Gerçekten daha iyisi olmak için çaba harcıyordu.

Ben yapabilir miyim ki?

Burası bomboştu, gerçek bir maç bile değildi. Hiç kimse yoktu kazanmak için mücadele ettiği bir karşı takım bile yoktu. Kendi takımı da yoktu. Tezahürata ya da onun gibi bir şey anlamsızdı.

Ama yine de.. Ben vardım, o vardı.

Yetmez miydi?

"Taehyung!" diye bağırdım aniden.

all bright wonders like taehyungWhere stories live. Discover now